Airporthaber sitemizde ve diğer sitelerde gezinirken not alıp daha sonra yazı konusu yapar mıyım (?) düşüncesiyle bir araya getirerek bilgisayarıma kaydettiğim 8 haberin bulunduğu dosyayı sıklıkla yaptığım üzere iki, üç gün önce de gözden geçirirken müteakip okumalarımda dikkatimi çekmesi için başlığının yanına (XXXX) koyduğum haber, haliyle tekrar gözüme çarptı. Bu haberin neden atlandığını anlayamadım? 98 yorum dahil, yazının tamamını 2. kez okudum. Yaptığım dosyalama esnasında konuyu ilk okuduğumda bu haberle ilgili aldığım kısa notları ve konu ile ilgili değerlendirmelerimi bu hafta sizinle paylaşmak istedim.
Eskiden, yani benim çocukluk yıllarımda, sinemalarda film tanıtımı yapıldığında, “32 kısım tekmili birden, bu sinemada” denirdi. Bu haftaki yazımızda anlatacağım bu konu için de aynı tanımlamayı yapsam, abartmış olmam diye düşünüyorum. Aslında 8-1, kaldı 7 haber. Tabii ki onlara da sıra gelecek. Bu durumda ben de “8 kısım tekmili birden bu sütunlarda diyebilirim” Tabii ki sırası ve zamanı gelince onları da paylaşacağım. Daha dikkatli tarama ve kulakları daha iyi açarak tekmili birden (?) haberlerinin sayısının artacağı kesin.
ZİRA BU YAZIDA NEPOTİZMİN, YANDAŞLIĞIN, İŞ BİLMEZLİĞİN, KALİTESİZLİĞİN, SAMİMİYETSİZLİĞİN, CİDDİYETSİZLİĞİN, ÇİFTE STANDARDIN, GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMANIN VB. BİR SÜRÜ YANLIŞIN, USULSÜZLÜĞÜN HEPSİ VE DAHA FAZLASI VAR.
Bu yılın başında, Airporthaber sitesinde yayınlanan bir veda mesajı okumuştuk. Haber, “THY' li eski yöneticiden zehir zemberek veda mesajı!” başlığı ile yayınlanmış, oldukça ilgi çekmiş ve bol bol yorumlanmış. Hatırlamak isterseniz linki aşağıda.
Türk Hava Yolları Batı ve Güney Avrupa Kargo Başkan Yardımcılığı görevine kadar yükselmiş olan Hüseyin Ceyhan (HC), yukarıda linkini verdiğimiz haberde yayınlanan veda mesajında; iş akdinin haksız yere feshedildiğini, satışları artırarak, milyarlarca dolar üretmesinin! takdir edilmediğini, tam aksine başarılarının cezalandırıldığını ifade ederken, kendisini disiplin kuruluna götüren sebebin ofis kirasındaki birkaç bin Euro tutarında bir meblağ ile ilgili olarak muhasebe dokümanlarına yanlış giriş yapılması olduğunu söylemiş.
Kararı Disiplin Kurulu verdiğine göre konunun soruşturması daha önce Teftiş Kurulunca yapılmış demektir. Daha doğrusu eskiden sistem böyle çalışıyordu. Teftiş kurulunun bu soruşturmayı ne şekilde yürüttüğünü bilmemiz ise tabii ki mümkün değil.
İfadeye bakar mısınız? Hazret şirkete milyarlarca dolar kazandırdığını iddia ediyor! Ya sayı saymasını bilmiyor ya da kendisini överken dikkat çekmeye çalışıyor. THY’nin 2022 bilançosuna göre dünya çapında elde ettiği kargo gelirinin tamamı 3,7 milyar USD olduğuna göre, şirketin kargo gelirinin hepsini HC kazanmış oluyor bu oldukça mütevazı ifadesine göre.
Bu “birkaç bin euro tutarında hatalı giriş” ifadesiyle de tam olarak ne kastettiğini bilmiyoruz ama yorumlar bölümünde, ofis kirası üzerinden menfaat elde ettiğine ilişkin iddialar dile getirilmiş. İddialar bir yana, bu ifadesiyle şirkete verdiği zararı kabul ettiği ve bunun önemsiz bir detay olduğunu düşündüğü anlaşılıyor HC nin.
Genel Kurullarında, her sene biraz daha artan ve 2022 bilançosunda, neredeyse 3 milyar TL’yi bulan (102 milyon USD) şüpheli alacakların takip edilip edilmediği konusundaki soruma, “Cironun yüzde biri kadar. Olur böyle kayıplar” cevabını veren THY yetkilisinin zihniyeti da böyleydi. Tipik, “Milyarlarca dolar kazanıyoruz, üç beş kuruşun lafı mı olur?” Kafası.
Habere yapılan ve adet olarak daha az olan lehteki yorumlarda, Hüseyin Ceyhan’ın başarı ve hedef odaklı biri olarak, işini doğru dürüst yaptığı anlatılırken; daha çok olan aleyhteki yorumlarda ise, yönetici olarak kendisine bağlı uzak doğu kargo piyasasında usulsüz işler yaptığı, kendisine bağlı personele eziyet ettiği yorumları daha fazla yapılmış.
İş akdi feshedilene kadarki süreçte, THY geçmişini araştırdığımızda, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu olan HC nin, THY de 2008 yılı sonunda uzman olarak işe girmiş olduğunu öğreniyoruz. Yaklaşık 3 ay sonra Mart 2009 da Hong Kong Müdürü olmuş (?)
Daha sonra, 2011 de merkeze dönerek Asya ve Uzak Doğu Kargo Bölge Müdürü, 2017’de Asya ve Uzak Doğu Kargo Satış Başkan Yardımcısı, 2021 de Batı ve Güney Avrupa Kargo Başkan Yardımcısı yapılmış.
Veda mesajı yazısından, en son Frankfurt’a atandığını, bu görevindeyken, 2023 yılı başında, Disiplin Kurulu Kararıyla işten atılmış olduğunu öğreniyoruz.
THY de son yirmi yılda çalışmış, 2003’ den önce işe girişli, işten şu veya bu şekilde ayrılmış (?) personel “Hala mı yadırgıyorsunuz bu tip tayin ve terfileri!” Diyerek ayıplayabilir ama, ben HC nin, işe girdikten 3 ay sonra Hong Kong Müdürü olmasını yadırgadım doğrusu! Dile kolay, yurt dışı müdürü yapmak için, tam 3 ay bekletmişler bu değerli elemanı.
Artık herkes gayet iyi biliyor ki; bu dönemde, yüzlerce yandaş, bazı mahfillerde oluşturulmuş gizli listelere dahil olarak, THY de kolaylıkla işe girip; hemen akabinde, 1-2 haftalık oryantasyon (şirket tanıtımı) eğitimleriyle şef, müdür ve hatta daha üst kadrolara getirildiler. Yıllarca emek vererek bu kadrolara gelenlerin verimsizlik bahanesiyle görevlerinden alınıp, işten atılmalarından sonra tabi. AKP tarzı istihdam modeliyle.
O yıllarda, söz konusu elemanların kendi aralarındaki bir konuşmalarına tanık olmuştum. Yine bazı kadrolara çöktükleri için, zafer kazanmış edasıyla birbirlerini tebrik ettikleri bir tarihti. İçlerinden biri, yurt dışı müdürü olan diğerine, “hiç bilmediğin bir işin ünitenin başına geçtin, az da olsa endişe, korku hissetmiyor musun?” diye sormuştu, Ötekinin cevabı tam ibretlikti. “Ne korkacam lan! Alttakine emrederim, üsttekine arz ederim olur biter.” demişti.”
Kendince haklıydı arkadaş. Alttakiler her halükârda işi yapıyordu zaten. Üstelik bu alttakiler, elbette istisnaları vardı ama, çok tecrübeli ve şirket aidiyeti olan insanlardı ve artık, işten atılma korkusu da yaşıyorlardı. Emredileni elbette yapacaklardı.
Geriye, üsttekine arzı endam etmek kalıyordu. Bilen bilir, itaatkâr (biatcı) kalabalıklar halinde yaşayan topluluklardaki “ardışık yalakalık döngüsünü” çok çarpıcı bir şekilde ifade eden meşhur bir karikatür vardır. Dilleri dışarıda, dizlerinin üzerine çökmüş insan tasvirlerinin tam halka oluşturduğu bir karikatür.
İş yerlerinde, torpilin gücüne, amire kayıtsız şartsız itaate ve tabii yalakalığa vurgu yapan bir karikatür. Tıpkı bu karikatürde vurgulandığı şekilde, biatcı kalabalığa dahil olan bir yalaka/yandaş olarak, arz etme yeteneğine sahip olmak ve bu yetenek doğrultusunda performans sergilemek çok önemli bu istihdam modelinde.
Ama bu HC yi, sadece makam ve dolgun maaş için döngüye girmiş alelade bir yandaş gibi algılarsak, haksızlık etmiş oluruz. Kendi açıklamasında ve onu destekleyen bazı fanatik yorumlarda, “over educated!” (Kendisi tarih bölümü mezunu.) ve “business oriented” (iş odaklı) olarak tarif edilen HC’nin, uzak doğu bölgesi kargo satış ve pazarlama faaliyetlerini okuduktan sonra, bireysel performansının kayda değer olduğunu düşüneceğinizi zannediyorum.
Bazılarına göre kargonun “k” sını bilmediği, bazılarına göre de kargonun kompetanı olduğu iddia edilen HC, Hong Kong Müdürlüğü görevinde çevreyi ve iklimi yeterince algıladıktan sonra, Temmuz 2011 de merkeze çekilerek, Asya ve Uzak Doğu Kargo Bölge Müdürü, yani bölgenin patronu olmuş. Hangi ara kargo kompetanı olduğu ise meçhul.
Mesajındaki ifadesiyle, Frankfurt ofis kirası ile ilgili birkaç bin eur hatalı giriş nedeniyle iş akdinin feshedildiğini düşünüyor ama yazıya yapılan yorumlarda ve bize ulaşan bazı duyumlara göre, kargo bölge müdürlüğünü yaptığı Hong Kong bölgesindeki bütün kargo potansiyelini bir kargo genel satış acentesine yönlendirdiğine, söz konusu acenteye düşük ücret vererek ekstra menfaat sağladığına, bu amaçla verdiği usulsüz emirlerin uygulanması için alt kadrosuna baskı yaptığına ve netice itibarıyla, THY’yi zarara uğrattığına dair iddialar da mevcut.
Bu iddiaların ne kadarı doğru bilmiyoruz. Ancak, 2011 yılından, şirketten gönderildiği 2022 yılına kadar sürekli terfi ettiği de herkesin malumu. İddialar doğruysa, 2022 yılına kadar neden beklendiği ve THY Teftiş Kurulu’nun bu konuya ilgi duyup duymadığı da merak konusu. Herhalde disiplin kurulundan önce konunun soruşturmasını yapmış olması gereken Teftiş Kurulunun soruşturma raporunda bu tür konulara açıklık getirilmiştir. Tabii raporu tarafsız bir zihniyetle düzenlemişlerse.
Diğer yandan, şirketten gönderilirken tazminatlarının ödendiğine, hatta A/H de yayınlanan zehir zemberek mesajından sonra pas bilet haklarının bile verilmiş olduğuna dair söylentilerin olması da meselenin başka yönü. Eğer bu duyum ve söylentiler doğru ise bana da ”yahu bu adamın torpili kim acaba?” diye sormak düşer. Daha önce yöneltilen bu ve benzeri suallerin hiçbiri cevaplanmadı. Muhtemelen bu da cevaplanmayacak olsa bile.
Ben elbette böyle bir uygulamayı hiç normal karşılamıyorum. Çünkü, sebebi ister ofis kirası olsun, isterse şirketi zarara uğrattığına dair iddialar içeren önceki görevlerindeki işlemleri olsun, görevden alınan birine tazminatının ve pas bilet hakkının verileceğine inanmak istemiyorum.
Şimdi bana düşen Türk Hava Yollarının bu mümtaz yöneticisi için ne gibi bir işlem yaptığının araştırılmasıdır. Bu durumda da halkın ve kamunun şirketi olan THY’yi yönetenlerin, şeffaflık ve kanunilik ilkeleri gereği kamuoyuna bugüne kadar ödenmemiş olan bir açıklama borçları var diye düşünüyorum. Aslında bu tür borçların çok biriktiği de ortada. Ama ödememekte kararlılar.
Gerçi geçmişte bazı ihmal ve suistimallerin bu yöntemle, yani “failin olay mahallinden uzaklaştırılması” suretiyle örtbas edildiğini de duyduk. Bulunduğu yurt dışı görevinde acenteye para kaptırdıktan sonra daha büyük ve gözde bir noktaya tayin edilen bir çalışan konusunda olduğu gibi.
Aradan neredeyse bir yıla yakın bir süre geçtiği için, şirketi zarara uğratan ve bu nedenle iş akdi feshedilen bir çalışan ile ilgili sadece işten çıkarma cezası vermek Teftiş ve Disiplin Kurulu üyeleri ile bu raporları onaylayan Genel Müdüre yeterli mi gelmiştir.? Bu da merak konusu.
Yorumlar Tüm Yorumlar (54)