10 saatlik bir uçuş sırasında Kore'nin Seul kentinden ABD'nin San Francisco kentine uçuyordu. Bu anne uçaktaki 200'den fazla yolcuya birer çanta dağıttı. Çantanın içinde şeker, sakız ve 4 aylık bebeğinin uçuş sırasında ağlaması durumunda kullanmak üzere bir tür ön özür olarak kulak tıkacı vardı.
Çantanın içinde ayrıca (Merhaba, ben Jan Woo. 4 aylık oldum ve bugün teyzemin alışverişi için annem ve büyükannemle birlikte ABD’ye gidiyorum. Biraz gerginim ve korkuyorum. Bu benim hayatımdaki ilk uçuşum. Ağlamam ya da rahatsızlık vermem normal. Sakin kalmaya çalışacağım ama size söz veremem. Sesim çok yüksek çıkarsa lütfen bunları kullanın. İyi yolculuklar. Teşekkür ederim)
(https://www.quora.com/How-does-culture-influence-human-behavior)
Saygı kültürü, herkesin kendini değerli, takdir ve kabul edilmiş hissettiği bir ortamdır. İnsanların görüşlerini, fikirlerini ve duygularını ifade etmek için kendilerini güvende hissettikleri ve kendilerine adil ve onurlu bir şekilde davranıldığı bir yerdir.
İnsanlar kendilerine saygı duyulduğunu hissettiklerinde daha ilgili, üretken ve yaratıcı olurlar. Ayrıca başkalarına yardımcı ve destekleyici olma olasılıkları da daha yüksektir. Saygı kültürü daha iyi kararlar alınmasını, üretkenliğin artmasını ve daha olumlu bir çalışma ortamının oluşmasını sağlayabilir.
Saygı hayatın her alanında önemlidir, ancak farklı geçmişlerden gelen ve farklı bakış açılarına sahip insanların ortak hedefler üzerinde çalışmak için bir araya geldiği yerlerde özellikle önemlidir. Saygı kültürü üretkenliğin, yaratıcılığın ve yenilikçiliğin artmasını sağlayabilir.
Saygı kültürü ev, okul, işyeri ve toplum dahil olmak üzere tüm ortamlarda önemlidir. Güçlü ilişkiler kurmak, olumlu bir ortam yaratmak ve ortak hedeflere ulaşmak için gereklidir.
Saygı kültürünü geliştirmenin bazı yolları şunlar olabilir:
Bir rol model olun. Başkalarıyla olan etkileşimlerinizde saygı gösterin.
Kapsayıcı olun: Geçmişleri veya inançları ne olursa olsun herkesi hoş karşılayın ve değer verin.
Açık fikirli bir şekilde dinleyin: Farklı düşünce ve bakış açılarını duymaya istekli olun.
Farklılıklara karşı saygılı olun: Çeşitliliğe değer verin ve her bireyin benzersiz niteliklerini kutlayın.
Destekleyici ve teşvik edici olun: Başkalarına yardım ve destek sunun ve başarılarını takdir edin.
Saygısız davranışlara meydan okuyun: Ayrımcılığa, tacize ve diğer saygısız davranış biçimlerine karşı sesinizi yükseltin.
Bir saygı kültürü oluşturmak zaman ve çaba gerektirir, ancak buna değer.
Birbirimize saygı duyduğumuzda, herkes için daha olumlu ve üretken bir ortam yaratırız.
Farklı ortamlarda saygı kültürünün nasıl geliştirilebileceğine dair bazı örnekler:
Evde: Aile üyelerinizle etkileşimlerinizde saygıyı model alın. İhtiyaçlarını ve endişelerini dinleyin ve onlara onurlu bir şekilde davranın.
Okulda: Tüm öğrencilerin kendilerini güvende ve saygıdeğer hissettikleri bir sınıf ortamı yaratın. Öğrencileri birbirlerini dinlemeye ve farklı bakış açılarına değer vermeye teşvik edin.
İş yerinde: Ayrımcılığı ve tacizi yasaklayan politikalar ve yöntemler oluşturarak işyerinde saygıyı teşvik edin. Çalışanları saygısız davranışlara karşı seslerini yükseltmeye teşvik edin.
Toplum içinde: Geçmişleri veya inançları ne olursa olsun, başkalarıyla olan etkileşimlerinizde onlara saygılı olun. Ayrımcı ve saygısız davranışları gördüğünüzde karşı çıkın.
Birlikte çalışarak herkes için daha saygılı bir dünya yaratabiliriz.
Kuruluşların saygı kültürünü geliştirmek için yapabilecekleri şunları içerir:
Net beklentiler oluşturmak: Kuruluşlar, saygılı davranışı neyin oluşturduğunu tanımlayan politika ve yöntemlere sahip olmalıdır. Bu politikalar tüm çalışanlara iletilmeli ve adil ve tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır.
Çalışanların saygı konusunda eğitilmesi: Çalışanlar başkalarına karşı saygılı olmanın ne anlama geldiği ve nasıl saygılı bir şekilde davranacakları konusunda eğitilmelidir. Bu eğitim, çeşitlilik ve kapsayıcılık, taciz ve ayrımcılık ve çatışma çözümü gibi konuları kapsamalıdır.
Saygıyı modelleme: Liderler ve yöneticiler saygılı davranışın modellenmesinde önemli bir rol oynarlar. Pozisyonları, unvanları veya geçmişleri ne olursa olsun tüm çalışanlara saygılı davranmalıdırlar.
Güvenli ve kapsayıcı bir ortam yaratmak: Kuruluşlar, herkesin fikir ve görüşlerini paylaşırken kendini güvende ve rahat hissedeceği bir ortam yaratmalıdır. Bu, taciz ve ayrımcılığı ele almak için politika ve yöntemlere sahip olmayı da içerir.
Özellikle işyerinde saygılı davranış örnekleri şunlar olabilir:
Başkalarını dikkatle dinlemek,
Başkalarının duygularına karşı düşünceli olmak,
İnsanların farklılıklarına saygılı olmak,
Hakkını teslim etmek,
Hatalı olduğunuzu kabul etmeye istekli olmak,
Hata yaptığınızda özür dilemek,
Geri bildirime açık olmak,
Meslektaşlarınızı desteklemek,
Birbirimizin başarılarını kutlamak.
Saygı kültürü, olumlu ve üretken bir çalışma ortamı yaratmak için zorunludur. Aynı zamanda daha adil ve eşitlikçi bir toplum yaratmak için de gereklidir.
Saygı öğretimi, okul öncesi dönemden başlayarak tüm eğitim kademelerinde verilmelidir.
Saygı öğretiminde kullanılabilecek çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerden bazıları şunlar olabilir:
Modelleme: Öğretmenler, öğrencilere saygılı davranışlar sergileyerek model olabilirler. Öğretmenler, öğrencilerine karşı saygılı, hoşgörülü ve anlayışlı olmalıdırlar.
Sohbet ve tartışma: Saygı kavramını ve önemini öğrencilerle sohbet ve tartışma yoluyla ele almak, onların saygı konusunda farkındalık kazanmalarına yardımcı olabilir.
Etkinlikler: Toplum içinde konuşma yapabilme ve devamında tartışma becerisini geliştirme ve sonuçlandırmanın ancak saygı çerçevesinde gerçekleşebileceğini fark etmeleri, öğrencilerin saygı kavramını daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır.
Ödüllendirme ve cezalandırma: Öğrencilerin saygılı davranışlarını ödüllendirmek ve saygısız davranışlarını öne çıkarmak, onların saygılı davranışlar sergilemelerin neden olabilir.
Saygı öğretiminin etkili olabilmesi için, eğitimcilerin bu konudaki farkındalıklarının yüksek olması ve bu konudaki gerekli çalışmaları yapmış olmaları gerekir.
Bizler Edebiyat ve Kompozisyon dersi alırken, tartışma eğitimi de alırdık. Dinlenmenin baş şartının önce dinlemek olduğunu öğrenmiştik. Dinlenmek istiyorsan sesini yükseltmeden, aksine alçaltarak daha vurgulu bir tonla ifade etmeyi öğrenmiştik. Sesini yükseltmenin bir saygısızlık ifadesi olduğunu öğrenmemiz uzun sürmedi. Eğitimde saygı öğretimi, bireylerin saygılı bireyler olarak yetişmesine ve saygılı bir toplum oluşturulmasına katkıda bulunduğu gerçeği mevcutken bugün uygulanan eğitim sisteminin bu kavramdan ne kadar uzak olduğu açıkça ortada. İtiraz etme kültüründen yoksun oluşumuzun ya da itiraza, sorgulamaya kapalı bir eğitimden geçenlerin yarattığı çağ dışı bir ortamın sonucu bu. Nerede ise tüm basın, her konuda her şeyi bilenlerin birbirlerini bastırmak için bağıra bağıra atıştığı ama tartışamadığı bir durumda.
“Sorun eğitimsiz olmanız değil. Sorun size öğretilenlere inanacak kadar eğitimli olup size öğretilenlerden herhangi bir şeyi sorgulayacak kadar eğitimli olmamanızdır.”
Yorumlar