Güzel ülkemin güzel insanları çok unutkan oldu. Hatta hafızalarımız kaydedici özelliğini kaybetti diyebiliriz. Biliyorum ki bizi telafisi mümkün olmayan uluslararası bir virüs ile zehirlediler. Artık geri dönüşüm olmayacaktır. Her daim güncel olayların saplantısıyla yaşayıp gideceğiz. Söyleyeyim size nasıl uyuşturulduğumuzu. Teknoloji meraklısı ülke insanımız internet ile, televizyon ile uyuştu. Her evde iki üç tane televizyon bilmem kaç tane bilgisayar. Ailesel kopuşlar, herkesin bir sanal ortamı ve dünya ile bağlantımızın kopuşu.
Uzatmadan hatırlatayım.
Tarih 28 Temmuz 2011
AirportHaber sayfalarında "SHGM'YE EASA DARBESİ" başlıklı bir haber veriliyor. Haberin içeriğinde şu bilgiler yer alıyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne EASA tarafından karşılıklı tanıma yetkisi veriliyor. Ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün işbilir yöneticileri bu yetkinin ne anlama geldiğinin farkında bile değil. Sivil Havacılık tarihi boyunca ele geçmemiş bir fırsat gelmiş o fırsatta iş bilmez yöneticiler tarafından heba edilmek üzere. EASA resti çekti SHGM zaman kazanmaya çalışıyor. Son bilgilere göre iki aylık süre tanımış EASA. "Ya kendinize çeki-düzen verin ya da yetkiyi alırız" demiş.
SHGM'deki beceriksiz arkadaşların yüzünden kaybedilecek bu hak, gelecekte ne gibi sorunlar oluşturacak düşünmek bile istemiyorum.
Bütün bu eleştirilerim Türk Hava Yolları Teknik A.Ş'nin aldığı belgeyi gölgede bıraksın diye değil. Elbette bir civata, bir somun, kağıt, kürek her neyse alınacak her türlü belge bizim için artıdır. Ama birini alırken diğer haktan mahrum kalacak takipsizliğin müsebbipleri de hesabını vermeli.
Teknik A.Ş'ye verilen belge sırasında Haydar Yalçın bir konuşma yaptı. Allah'ı var geçmişi unutmadı. "Son beş yıldır tüm SHGM yöneticileri ve çalışanları bu belge için çaba harcıyoruz" diyerek aslını inkar etmedi.
Bilal Ekşi'ye asla sözüm yok. Ama bilmeli ki; aşağıda kıyametler kopuyor. Farkında bile değil. Aşağıdan yukarıya güllük gülistanlık gösteriliyor. Ama sektör içten içe kaynıyor. Evraklar beklemede. Türkiye'nin her bölgesinde havacılık yapanlardan şikayet alıyorum. "Tıkandık, işler yürümüyor" diyenlerin sayısı çoğalmaya başladı.
Son bir bilgi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sadece sektörün işinde değil devletin işinde de pranga olmaya başladı. Yine sormam gerek bu konudan Bilal Ekşi'nin haberi var mı diye.
DHMİ Kapadokya ve Samsun havaalanlarının işletmesini özelleştirecek. Bu kapsamda ihale açması gerekiyor. Bu havaalanlarının işletme ruhsatı var. İşletme ruhsatının yeniden verilmesi konusunda SHGM ile DHMİ arasında görüş ayrılığı bulunuyor.
SHGM yeniden para alma peşinde. DHMİ ise devletin ihaleden dolayı para kazanması için bir an önce ihale yapma peşinde.
Neymiş efendim özelleşirse bir daha işletme ruhsatı verilecekmiş ve SHGM para alacakmış. Kazanılmış haklar ne zaman kaybedilmeye başlandı bu ülkede. Bırakın set olmayı, pranga vurmayı. Devlet olmanın gerekliliğini yerine getirin. Kolaylaştırın işleri zorlaştırmayın. Çözüm mü? Çözüm kolay... Gerekli düzenlemeyi yapıp yolları açacaksın.
Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorumlar Tüm Yorumlar (19)