Derin bir oh çektiler, prangalarından kurtuldular. Geleceğe umutla bakabilmenin hazzını yaşadılar. Bizim yazdıklarımızı görmezden gelenler, gösterilmeyenler, adeta sağır, dilsiz, kör bırakılanlar uyandı. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anladılar.
Ve ben yine gerçekleri haykırmaya devam ediyorum. Türk Hava Kurumu'nda benim yazdıklarımın devede kulak olduğu anlaşılıyor.
Bugün diyorum ki; iyi ki yazmışım, iyi ki bütün engellemelere rağmen, bütün tehditlere rağmen ve "Ben generalim. Ali KIDIK'a pabuç bırakmam" demesine rağmen yazmışım. İyi ki adaleti harekete geçirmişim. Adalete, savcıya, polise ipucu göstermişim.
Geçen hafta Türk Hava Kurumu olağanüstü genel kurul kararı aldı. Yazık ki geç uyandılar. Yönetim Kurulu üyeleri, denetçiler, merak ediyorum kum tanesi kadar bile olsa hak verdiniz mi bana? "Bu adam yalan-yanlış yazıyor" diye sizi uyutanlar karşısında şimdi düşüncelerinizi çok merak ediyorum.
Daire başkanlarını, şube müdürlerini korku ile tehdit ile şantaj ile korkutanlar hangi aklın ürünü idiniz.
Evet, THK çalışanları. Sizler masumsunuz. Sizler hiçbir şeyden habersiz verilen görevleri layıkı ile yapmaya çalıştınız. Aldatıldığınızı, gecenizi gündüzünüzü verip çalıştığınız kurumun altındaki fokurtuları bile hissettirmediler size.
Ama her yanlışın bir doğrusu vardı elbette. Yolsuzluğun, içi boşaltılan kurumun, borç batağına saplanan kurumun uçurumun eşiğinde olduğunu farketmek için gözaltıların, tutuklamaların mı olması gerekiyordu. Yazdıklarımızın bir kelamı bile sorgulansa idi bugün belki de çok daha erken davranılmış olabilirdi.
"Zararın yarısından dönmek kardır" diyemeyeceğim. Maalesef tablo çok kötü. Görünen buzdağının arkasında neler olduğunu sadece yönetimin bilmesiyle geçiştirilemeyeceğini, THK sevenlerin, THK çalışanlarını ve THK'ya bir kuruş dahi hakkı geçmiş insanların da bilmesi gerektiğine inanıyorum.
Osman Yıldırım kurumu o kadar yıkıma uğratmış ki, duydukça tüylerim diken diken oluyor. Midem bulanıyor.
Durun söyleyeyim. Yakın bir zamanda maaş dahi alamayabilirsiniz. Umarım bu duruma acilen çözüm bulunur.
Bakın neler var. Kurumun eski para ile 1 katrilyon. Yeni para ile 1 milyar TL borcu var. Kredi borçları bunlar. Bankalar da bu kredileri nasıl açtılar ona da aklım ermiyor. Ama edindiğim bilgilere göre kurulan şirketler üzerinden alınmış bu krediler.
Karşılık olarak ne gösterilmiş biliyor musunuz? Kurumun genel merkezi dahil ipotek altında. İstanbul Aksaray'da bulunan otel ipotekli.
Çok daha acısı alınan bütün helikopterlerin hepsi ipotekli. Ve bu helikopterlerin gelirleri bile ipotekli. Yani Sağlık Bakanlığı'na çalışıyorsa o ipotekli, özel uçuş yapıyorsa o ipotekli, petrol aramalarına çalışıyorsa o ipotekli. Kısacası maaşınız bile ipotekli.
Çok kısa süre içerisinde büyük işçi kıyımı olmasını bekliyorum.
Başta Osman Yıldırım'ın zamanında alınan personelin işten çıkartılacağını düşünüyorum.
Benim bir önerim olacak; Bu personeller tek tek incelenmeli ve görevlerini layıkı ile yapanlar, hiçbir olumsuzluğa karışmamış olan emektarların ekmeği ile oynanmamalı.
Tablo çok kötü. Bu tabloyu sırtlanacak olan başkan heveslilerinin iyi düşünüp öyle karar vermesi gerekir. Yük çok ağır. Makam meraklılarının kurumu bulunduğu açmazdan kurtaramaması halinde tarihe kara kalemle yazılacaktır.
Birkaç aday ismi biliyorum. Lakin netleşmeden yazıp yıpratmak istemiyorum. Kurum hesaplarının altından kalkacak ve kaybolan itibarı yeniden kazandıracak olan bir yönetimin gelmesi hayırlı olacaktır.
İşte bu durumda görev oy kullanacak olan delegelere düşüyor. Aslında bütün günah ve sevap bu delegelerin olacaktır. Öyle bir oy verin ki ya THK'yı ya batırın ya da kaybolan itibarı yeniden yeşertmek için, bir ANKA kuşu gibi küllerinden doğuracak yönetimi işin başına getirin.
Biz dün olduğu gibi bugün de, yarın da THK'yı gözetlemeye devam edeceğiz...
Yorumlar Tüm Yorumlar (109)