Eğitim sistemindeki yanlışların etkisi çok geniş bir alanda kendini gösterir.
İlk hata, meslek eğilimi araştırması denen olgudan habersiz olmak.
Bu olguyu hayata geçirmek için ise, meslek okullarının kurulmuş olması gerekir. Meslek okullarından sonra da yükseğinin.
Atatürk Devrimleri, size gereğince anlatılmamış işaretlerle doludur.
Onu anlamak üzere hiç bir şey yapılmadığından doğru bir şey de üretilememektedir.
Bulgar göçmenleri ile çalışmaya başlayıncaya kadar, hem soydaşlarımızı hem de en büyük komşumuzu hiç tanımamış olduğumuzu gördüm.
Şirketin servis araçlarına şoför alacağım ve seçme yapıyorum.
Sevgili Tayyip benim çok ilgimi çekti ve hemen onu işe aldım ve diğer şoförleri de sen seç dedim.
Bu arkadaşın özellikleri şöyle;
Kendisi (Bulgaristan da Rus Eğitim sistemi uygulanır idi o zamanlar) Şoför Meslek Lisesinden ve Yüksek Eğitimini Ağır Sanayi Araçlarından Kazıcı-Yükleyici Bölümünden mezun.!
Bunu ne anlama geldiğini sordum.
Orta Okul bitince “yetenek değerlendirmesi” yapılıyor ve ona göre yeteneklerine göre ilgili meslek lisesine yönlendiriliyorlarmış. Lisede sürücülük ile ilgili her şeyi öğretiyorlar, A sınıfı, B sınıf, C sınıfı vs. tüm araçlar nasıl sürülür ve bakımı nasıl yapılır onu öğreniyorlarmış. Eğer mesleğinin yükseğini okumak isterse de, bir bölüm seçmeleri isteniyor (ki o Ekskavatör-Kepçe seçmiş) ve bu seçim üzerine bitirme sınavında ondan istenen bu ekskavatörün sökülüp, bir yerinin tamiri ve tekrar bu aracın tek başına toplanması.
Kolay elde edilenin hem bereketi yoktur, hem de kıymeti.
Yetenek sizin istediğiniz mesleği seçmenize yardımcı olmuş ise yaparsınız, yoksa illa ben doktor olacağım diye tutturmanın anlamı yok eğer sizi kan tutuyor ise.
Hep tekrar ettiğim bir söz var.
Meslekler arasında fark yoktur, meslektaşlar arasında fark vardır.
Hangi mesleği yaparsanız yapın, o meslekte en iyisi olmaya çalışın.
Meslek Kavramı 071206
Bu yazıyı yazdıktan tam üç sene sonra hem de İstanbul’da, ICAO Genel Sekreteri Bay Raymond Benjamin, NGAP ile ilgili düzenlemeyi ilan ediverdi.
Havacılığın Gelecek Nesil Profesyonelleri
Bizler ise hala Türk Sivil Havacılığında SHGM tek yetkili iken, Sivil Havacılık ile ilgili YÖK’ün verdiği Yüksek Okul Diplomasını tartışmıyoruz bile. Tek ümidimiz DHMI, o da başvuru listesine SHYO kodunu bir koyuyor bir kaldırıyor. Üstelik kızamıyoruz da. Yasal olarak hiçbir eğitim birlikteliği düşünülmemiş ve teklifi dahi hazırlanmamış. NGAP ile ilgili nasıl bir çalışma yapılmakta, ne bilen ne de ilgilenen var.
Şimdi devir bilgisayar devri. Yakında manyetik nüfus cüzdanları (pasaportlarda olduğu gibi) devreye girecek ve her konuda olduğu gibi, yolcu kabul ve uçağa alma da ortadan kalkacak. Yani okul açıldıkça artan mezunlar yerine yeni teknoloji, insana ihtiyaç duymayacak. Bu ve buna benzer bir çok sanayi, insansız savaş donanımı dahil yaşantımıza girmiş durumda. Bizler ise hala ne yapacağımıza karar vermeyi dahi düşünmekten uzağız.
1947’de imzalanan Fullbright Anlaşması gereği “Milli Eğitim” İmam Hatip okulları üzerine kurulmuş olup, bu okullardan mezun olanların ne üretecekleri hala açıkça belirlenmemiş, sanat, felsefe, sanayi ya da hizmet sektörü bu eğitimin devamı olamamıştır.
Havacılık sektörü içimizde bir yara olarak hep kalmıştır. Kapattığımız uçak fabrikaları, başta tarım ve hayvancılık olmak üzere diğer üretim sistemlerimiz birer birer yok edilmiş ama en önemlisi, insana verdiğimiz değer de bu oranda azalmıştır. Şimdi her Türk genci Üniversite Mezunu olarak ortalıkta dolaşmaktadır.
PISA 2012 sonuçlarına göre, 64 ülke içerisinde Türkiye;
dallarında oluşan bu sıralamada, henüz bir gelişme gösterememiştir.
Havacılık sahasında nitelikli insan yetiştirmenin üniversite mezunu olmaktan geçmediği, planlı ve yasa ile korunan bir meslek haline gelmedikçe bunu başarmanın mümkün olamayacağını defalarca yazdım.
En çarpıcı örnek Tayvan örneğidir.
1970’lerde ucuz işçilik ile üretilen tarım ve oyuncak ile kalkınamayacağını gören Tayvan, 1980’lerde ağır sanayi hamlesi ile kalkınmaya karar vermiş, tüm yatırımlarını buna göre düzenlemişti. Eğitimini Meslek Okulları ve devamı olan Yüksek Okul üzerine kurmuş, yarı iletken üzerine yoğunlaşmış (ara sanayi), ARGE yatırımlarını planlamış ve ülke olarak “Asya Kaplanları” arasına girmeyi başarmıştı. 2011’de Dünyanın üçüncü En İyi Yatırımcısı seçilen Tayvan, son 20 yıldır IT teknolojisi üzerine çalışmakta, bu sektörde de dünya pazarında en büyük beşinci üreticidir.
Eğitim ile desteklemez iseniz, üretemezsiniz. Eğitimi ARGE ile beslemez iseniz, üretiminizi değerlendiremezsiniz. Eğitimi planlamaz iseniz, ürününüzü pazarlayamazsınız.
Son yazım “Kibir” için yapılan yorumlar, plansızlığın sonucu su üzerine çıkan “eğitilmiş eğitimsizliğin” artık saklanamayacak boyutlara geldiğini işaret etmekte.
Sorunlar günlük değil, gelecek nesiller için çözümlenmeli, günlük kısır politikalar yerine Yeni Nesil Havacılık Profesyonelleri (NGAP) üzerine yoğunlaşmalıdır.
Yeterli bir alt yapı olmadan başarmayı hayal bile edemeyiz.
Bu kadar zeki ve pratik zekaya sahip bir millet için kolay bir hamle olacaktır.
Lütfen oturduğunuz yerden kalkın, ileriye bakın ve günlük çıkarlarınızı bir kenara itin.
Planlı eğitim, geleceğimizdir; ülkenin ve çocuklarımızın.
www.servetbasol.com
150615
Yorumlar Tüm Yorumlar (24)