Türk Hava Yolları’nda yönetimin değişimi ile taşlar yerinden oynadı. Hamdi Topçu'nun koltuğuna oturan İlker Aycı'nın yönetim tarzı SkyLife Dergisi'ne kadar ulaştı. Yani, Temel Kotil'e "senin borun, benim istediğim kadar öter" demek istedi. Tarz meselesi. Geçmiş dönemlerde sadece yeni yıl için yazardı yönetim kurulu başkanları. Yoğurt yeme tarzı değişik İlker Aycı'nın.
Bu savaş bitmez, THY'deki koltuk kavgası da bitmez. Baksanıza bir dergiye "kim yazı yazacak kim yazmayacak" kavgası bile THY gibi dünya markasının sorunu haline geldi. Bu yüzden derginin yayımlanma sürecinde bile gecikme yaşandı. THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı gelir gelmez topa girdi. THY'nin her zerresinde olacağını gösterdi.
Şahsi fikrimi soracak olursanız, bu tip ceviz kabuğunu doldurmayacak konularla THY'nin kaybedecek vakti yok. Ve benim gördüğüm, bildiğim de şirketin dergisine yazı yazacak olan genel müdür kim ise o'dur. Eğer Temel Kotil bir genel müdür olarak görülmüyor ve değişik yöntemlerle sindirilerek istifa etmesi isteniyorsa bu tür davranışların etik olmadığını söylemek isterim.
Geçen hafta da yazdım. İlker Aycı, dergi, köşe yazısı, makale gibi işlerle vakit kaybetmemeli. Aycı'nın yapması gereken uçuş eğitime vakit ayırarak buradaki düzensizliğe eğilmektir. Vakit kaybı, tehlikeli süreci beraberinde getirebilir.
Keza THY Teknik sıkıntılı bir sürece girdi. Her ne kadar İlker Aycı, SkyLife Dergisi'nde "emeklilerimizin görüşünden faydalanacağız" dese bile emekli edilen deneyimli teknisyenlerin THY'den nasıl gönderildiklerini biliyoruz. Düzmece paralel safsataları ile gönderilenleri de biliyoruz. İş gücünden, beyin gücünden faydalanma yerine "sizden-bizden" denilip gönderilenleri de biliyoruz. Eften-püften sebeplerle gönderilenleri hiç hesaba katmıyorum.
İlker Aycı'nın önündeki bir başka sorun da HABOM'dan çıkartılan 200 personelin akıbeti. Bu insanların kimi ücret politikasından, kimi yönetimin kafa yapısına uymadığı için kimisi de sendikal problem çıkartacak korkusu ile işten çıkartıldı. Bu teknisyenlerin 60 tanesi yetkili teknisyen idi.
Şimdi çok vahimini söyleyeyim; THY Teknik’in kovduğu bu insanlar piyasada kapışıldı. Ve sonra ne oldu biliyor musunuz? THY bu insanları gittikleri şirketlerden kiralayarak çalıştırdı. Sormak gerekmez mi "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diye.
İlker Aycı'ya geçen hafta yazdığım açık mektup dostane öneriden başka bir şey değildi. Bugün yaptığım da o. Dergi sayfalarında köşe kapmaca derdine düşmek yerine tekniği de, eğitimi de boşlamamalı.
Yunanlı bir teknisyene 5000 Euro vererek kazanılacak çok şey yok. Futbol tabiri ile alt yapıya önem vermek lazım. Üç-beş kuruşun hesabı yapılarak değil üç-beş kuruş fazla vererek teknisyenleri elde tutmanın çabası içinde olunmalı.
THY'deki iki başlılığa da son verilmeli. Eğer genel müdürlük vasfını da üstlenmek istiyorsanız bunu ilk fırsatta gerçekleştirin. Yok eğer "genel müdür değilim" diyorsanız iş bölümü yaparak olumsuzluğa prim vermemeniz gerekir. Temelciler-İlkerciler diye kurumda ayrışmaya izin vermemeniz kuruma fayda sağlayacaktır.
Ben biliyorum ki halen Temel Kotil ile eşgüdümlü çalışan başkanlar var. Hatta ajanlar bile var. Tek şemsiye THY ise, herkesin o şemsiyenin daha da sağlam olması için çaba sarf etmesi gerekiyor.
DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım'a da bir paragraf açmak isterim.
Malum Yıldırım'ın da çiçeği burnunda henüz. Geçen hafta kendisi ile tanışma fırsatı bulduk. Göreve geldiği ilk iş gününde yaptığımız telefon görüşmesindeki enerjisi beni çok umutlandırmıştı. Pozitif enerjisi ve güler yüzü ile kurumun geçmişteki yöneticisinin oluşturmuş olduğu kaotik ortamı dağıtacağına inanıyorum.
Umarım yanılmam. Serdar Hüseyin Yıldırım'ın bana ilk sözü "Kucağımda çok sayıda bomba buldum" oldu. Umarım bahsettiği sorunları çözmek ve en az hata ile başarmanın yolunu bulur. Kendisine de söylediğimiz gibi, yanlışı eleştirmeye doğruyu da alkışlamaya devam edeceğiz.
Sözün özü. THY'de çok başlılık, çok karışıklık yaratır. Bu yüzden herkesin üzerine düşen görevi yaparak kurumda kendi namına değil, kurumsal çalışmayı yapacağına inanmak istiyorum.
Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorumlar Tüm Yorumlar (18)