Kafamızdaki THY şablonu ile örtüştüremediğimiz bu kıyafetler sebebiyle önce tasarımcı yerden yere vuruldu, ardından da THY yöneticileri gericilikle suçlandı. Edebi olmayan suçlamalar hariç çoğu eleştiriye katılıyorum. THY yöneticilerinden aldığım intiba da bu yönde.
Tasarımcı Dilek Hanif'i tanımam. Belli ki son dönemin furyasından esinlenmiş. Daha doğrusu THY'ye şirin görünme telaşında olmuş. Oysa Dilek Hanif'in tasarımlarına göz gezdirdiğinizde o kadar şık ve bir o kadar da modern tasarımlar var ki, THY tasarımlarını gördüğünüzde bağlantı kuramıyorsunuz. THY hostesleri için tasarlanan kıyafetleri sanki başkası tasarlamış ve Dilek Hanif'e bu tasarımların zorunlu olarak üstlenmesi kalmış gibi görünüyor.
Bilmediğimiz konuda ahkam kesmenin anlamı yok. Bizler ne modacıyız ne de tasarımcı. Ama "göz var izan var" diye bir ata sözünü de göz ardı etmemek gerekir.
Türk Hava Yolları'nın hazırlattığı tasarımların ne renk uyumu var ne de estetik uyumu var. Emirates, Etihad gibi Arap coğrafyasının popüler havayolu şirketlerinde dahi böyle bir kıyafete rastlayamazsınız.
Modern kıyafetler ve renk uyumu özenle seçilmiş durumda. Lufthansa, KLM gibi dev havayolu şirketlerine de bir göz gezdirmek sanırım THY'nin ne derece hata yaptığını gösterecek örnekler olacaktır.
Dilek Hanif'in düşünsel hataya düştüğünü söyleyebilirim. Yukarıda da belirttiğim gibi son dönemde tartışılır hale gelen ve Ak Parti liderine yakıştırılan "Padişah" benzetmelerinin gerçekleşeceğini zannedip şimdiden kendine bir yer edinme iç güdüsüne kapılmış olabilir.
Açıkça söylemek gerekirse her türlü yakıştırmalara ve yapıştırmalara rağmen THY yönetimine haksızlık edildiğini düşünüyorum. Şöyle ki; ben THY yönetim kademelerinde hiç tesettürlü, baş örtülü veya bunları ima eden hiçbir kıyafete rastlamadım. Özellikle yönetici kadrosundaki tüm kişilerin makamlarında görev almış arkadaşların tamamı modern kıyafetli.
THY'nin ortakları arasında bulunan TGS hariç hiç bir birimde kapalı hostes görmedim. Bildiğiniz gibi Eylül ayında TGS kontuarlarında görev yapan yer hosteslerinden bazıları tesettürlü giyinmeye başlamıştı. THY tarihinin belki de en uzun görev yapan bu yönetimi bu tür bir düşünceyi uygulama yönünde adım atmak isteselerdi daha önceden yapılırdı diye düşünüyorum.
Bazıları gibi ahkam kesip "şu kişinin kıyafetleri şöyle güzel, bu kişinin kıyafetleri böyle berbat" deme saygısızlığını göstermeyeceğim. Kör olup badem gözlü olmaya gerek yok.
THY'nin yapması gereken bir tasarım yarışması açmak. Tasarımcılar, tasarladıkları kıyafetleri THY yönetimine sunmalı ve THY de kamuoyunda bu tasarımları beğeniye sunmalı. Bunun bir örneğini Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü kurumsal logo çalışmasında gerçekleştirdi. THY bu şekilde bir yol izlerse eleştirilerden de kurtulmuş olacaktır.
THY'nin böyle tartışmalarla kaybedecek zamanı olmadığını düşünüyorum. Aslında kurumsal kıyafetlerde sürekli oynamanın bir mantığı olmadığı kanaatindeyim. THY'nin renkleri kırmızı-beyaz. O halde renk cümbüşü kombinasyonu denemeye ne gerek var?
Burada söz edilmesi gereken ve gözden kaçtığına inandığım bir nokta daha var. Bu hosteslerden sorumlu Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim kış uykusuna mı yattı acaba? Adı üzerinde kabin hizmetleri. Tartışılan nedir? Kabin ekiplerine hazırlanmış bir kıyafet var. Sen dut yemiş bülbül gibi sessizliğe gömülmüşsün. Emine Lim sizden bahsediyorum. Bu kabin personeli size bağlı değil mi? Peki, neden bu kadar çok tartışılan bir kıyafette sözünüz geçmedi. Sözünüzün geçmediği yerde neden durursunuz? Yoksa bu kıyafetlere siz de mi onay verdiniz.
Tesettürlü bir THY kabini görmek istemediğimi belirterek sözlerime noktayı koyuyorum. Bu görüşüm tesettüre karşı olduğum anlamı taşımasın. Her şey yerinde değerdir. THY uçaklarında bir değer ifade edeceğini zannetmiyorum.
Ve son söz. THY yönetiminden aldığım net bilgi bu kıyafetlerin olmayacağı yönünde. Gönlünüz rahat olsun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (53)