Birkaç örnek yazıp konuyu THK İzmir’de düşen uçağa ve kaybedilen hayatlara bağlamak istiyorum. Mühendis üst yönetici ağırlıklı bir işyerinde insan kaynakları yöneticisi ,reklam yöneticisi neredeyse tüm kadro mühendis olabiliyor hatta imkan olsa işyeri hekimini bile mühendis atayacaklar.
Hastanelerde kalorifer siteminden tutun bina boyasına kadar her konuyla doktor yönetici ilgileniyor, adliyede benzer işi hukukçular yapıyor bu örnekler uzatılabilir. Özetle ameliyat yapması için eğitim almış , ülkenin kaynaklarını bunun için kullandığımız doktor boya ile badana ile uğraşıyor hem bu işi berbat ediyor hem de hastalara vakit ayıramıyor nerden baksanız tutarsızlık … diğer mesleklerde de durum farklı değil maalesef tam bir duble kaynak israfı.
**
İki köylü yakaladıkları balığın cinsi hakkında tartışıyorlarmış fakat bir türlü anlaşamamışlar ikisi de farklı tezler öne sürmüş en sonunda biri diğerine “ Bizim Osman ağa’ya soralım “ demiş. Diğer köylü ,sizin ağa balık konusunu bilir mi ? diye sormuş. Bizim köylünün ibretlik cevabı : Osman Ağa balık konusundan hiç anlamaz fakat dediği dediktir.
**
6 Ekim 2012 tarihinde İzmir Selçuk Havaalanı'ndan 11:30’da kalkan THK’ya ait Cessna 172S tipi TC-CBI kuyruk tescilli eğitim uçağı Ödemiş yakınlarında Beydağı'nın Çomaklar Köyü civarında 12:30 ‘da düştü. Sonuç : Bir ölü ve bir ağır yaralı....
Türk Hava Kurumu 16 Şubat 1925'de Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün emirleriyle "Türk Tayyare Cemiyeti" adıyla kurulmuştur. 1935’de alınan kongre kararı ile adı Türk Hava Kurumu olan Cemiyetin kuruluş amaçları da bizzat Ulu Önder Atatürk tarafından:
* Türkiye’de havacılık sanayisini kurmak,Havacılığın askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal önemini anlatmak, Askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak,
Havacılık faaliyetleri için gerekli araç ve gereçleri hazırlamak, Personel yetiştirmek ve uçan bir Türk Gençliği yaratmak olarak belirlenmiştir. ( kaynak : http://thk.org.tr/web2011/)
Devletimizin ve milletimizin manevi-maddi destekleriyle bu güne gelmiş THK bugün maksadından epey uzaklaşıp değişik ticari faaliyetler yürütmektedir. Bağışlar ile yapılması gerekenler ile yapılanlar ne kadar örtüşüyor bilmiyorum fakat oy birliği ile seçilen bir başkan olunca söyleyecek çok şey kalmıyor.
**
Gelelim bu yazının konusu olan kaybedilen can’ın sorumluluğuna. Uçuş işletme tarafındaki sorumluluk zincirine baktığımızda ; THK genel başkanlığı , Gökçen Havacılık İktisadi işletmesi, Türk Kuşu Genel müdürlüğü, Uçuş okulları Genel Müdürlüğü, İstanbul uçuş okulu müdürlüğü ; yapılarının yöneticileri olarak köken itibariyle sivil havacılık ile ilgisi olmayan neredeyse hepsi emekli asker - çoğu istihkam / inşaat uzmanı - kişilerin bulunduğunu görüyoruz.
Askeri havacılık tecrübesi bulunan insanların 40’lı yaşlarda emekliye ayrılması ve bu kadar bilginin atıl kalmasına gönlüm kesinlikle razı değil bu tecrübe mutlaka ülkemiz yararına değerlendirilmeli bunu yaparken devreci mantığı değil aklı-selim,liyakat hakim olmalı.Sivil uçak tecrübesi olan Ankara 5. Bakım veya kayseri hava üssü gibi yerlerden emekli olanların özellikle sivil sektöre kazandırılmalı diğerlerinden uygun alt yapısı olanlar sivil sektöre veya savunma sanayi gibi imalat sektörü gibi alanlara kazandırılmalı.
Karşı olduğumuz bu emeklilerin çalışması değil karşı olduğumuz tecrübe alanı,ehliyet gibi kriterlerden ziyade hiyerarşinin korunduğu ast-üst ilişkisinin devam ettiği ve ölümlere kadar giden zaafiyetlere yol açan yapı.
**
SHGM,THY , DHMİ yönetimini nasıl eleştirebiliyorsak THK yönetiminde ki yapıyı da eleştirebilmeliyiz. Çorlu’da diğer tüm okullar uçuş yaparken THK’nın niçin İzmir’e intikal ettiğini ( intikal bazı THK yöneticilerinin kendi ifadeleri ve sivil havacılığa ne kadar adapte olduklarının kanıtı ) sorduğumuzda İzmir ikametgahı olan yöneticiler nedeniyle diyenlerden tutun başka pek çok özel sebebi olanlar var diyenler oldu. Bu tarz bana uygun olmadığı için bu kısmı geçiyorum.
**
Denetlemelerde ve ruhsat verilirken teorik detaylara verilen önem kadar yapının bütünü de göz önünde tutulmalı ve operasyonu emniyetli şekilde yürütecek nosyon sahibi ve zinciri tamamlayanların bütünü için geçerli olacak şekilde konuya bakılmalı. Kısaca Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi olmamalı. (türbenin kapısı kilitli fakat tüm pencereleri açık )
**
THK uçuş emniyet kurulu aşırı sıcaklarda uçuşlarla ilgili olarak genelge yayınlamış, bu genelgeye göre : 12:00 - 15:00 saatleri arasında uçuş yapılmaması gerekiyor.6 ekim İzmir sıcaklık 29 derece gözüküyor bu sıcaklık limit içi ise sorun yok limit dışı ise bu genelgeye rağmen uçuşa nasıl müsaade edildi ? İlgili yöneticilerin yapılan her uçuş saati için ilave prim alması genelde yapılan bir uygulama bu nedenle bununla bağlantı kurulmasını doğru bulmuyorum detaylı kaza raporu yayınlanana kadar bu tarz iddialar muteber sayılmaz.
Kaza raporunu beklemek en doğrusu bu raporu tatminkar bulmayanlar olursa konu yargıya taşınabilir. Kaza ile bağlantısı olanlardan ; kusuru, kastı, ihmali , mesleki yetersizliği olanlar ve bunları atayanlar hatta bu atamaları onaylayanlar dahi sorumlu tutulabilir.
Genel müdür yrd istifa ettirilerek konu kapatılamaz. Konunun bir de bakım tarafı var. Uçuş işletmeye göre daha derli toplu gözükse de bakım tarafının da mercek altına alınması gerektiğini düşünüyorum.
** Bu vesile ile Sevgili hocamız CAN DAMARSARDI’ ya Allah’tan rahmet ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Ateş nereye düşerse orayı yakar’dan ateş nereye düşerse düşsün bizi de sorumlusunu da yakar anlayışına terfi edeceğimiz günleri görmek dileğiyle...
Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ
Yorumlar Tüm Yorumlar (13)