Malumlarınız THK'nın en tepesi ve onun işbirlikçileri değişik iddialarla tutuklandılar. Şimdi yangından mal kaçırma peşinden olanlar olabilir. Çok güçlü bir iddiayı da yazımın başında söyleyeyim. Adli kontrol şartı ile serbest kalan Volkan Yılmazer'in kısa bir süre önce eşinden boşandığı iddiası var. Dikkate alınacak bir durum.
Türk Hava Kurumu batağa saplanmak üzere. Bu ne koltuk aşkıdır, bu ne vurdumduymazlıktır? Hala yönetim kurulunda bulunanlar istifa etmediler. Kurumu belirsizliğe sürüklüyorlar. Farkında oldukları bütün bu durumların aksine koltuğu nasıl sahiplenirizin peşinde olanları duyuyorum.
Osman Yıldırım'ın uçuruma sürüklediği ve bizim de defalarca uyarmamıza rağmen uçurumun derinleştiği noktada yaşanan gelişmeleri hiç olmamış gibi davranmaya çalışanların olmasını duymaktan tiksinmeye başladım.
Bu rezillikten, bu tutuklamalardan hiç mi ders almaz insanlar?
Türk Hava Kurumu'na yapılan operasyonda gözaltına alınan ve adli kontrol şartı ile serbest kalan Volkan Yılmazer ile ilgili çok ciddi iddialar gelmeye başladı. Bunları "yapıyordur" demek istememekle birlikte ciddi bir şekilde araştırılması gerektiğine inanıyorum.
Bu aşamadan sonra gemilerin yandığını, çıkmaz sokakta olunduğunu, köşeyi dönse ölüm (tutuklama) düz gitse hayat olduğunu bilenlerin evrak temizliği içine girmelerinin (delil karartma) akıllarda tutulması gerektiğini düşünüyorum.
Ve Volkan Yılmazer için böyle iddialar geliyor. Ne ardır ki hala o makamda oturuyor. O çalışma arkadaşlarının yüzüne hangi duygularla bakabiliyor? Neden şunu söyleyemiyorsun Volkan Yılmazer: "Arkadaşlar benim hakkımda böyle iddialar var ve ben aklanana kadar istifa ediyorum" deme medeniyetini neden gösteremiyor?
Ben buradan savcılara bir duyuruda bulunmak istiyorum. Volkan Yılmazer eşinden kısa bir süre önce ayrılmış. Mal kaçırma durumu söz konusu olmuş mudur? Bu durum gözönüne mutlaka alınmalı.
Bu arada arkadaşlar bilmem biliyor muydunuz ama Volkan Yılmazer'in çok önemli bir özelliğini daha keşfettim. Denetleme adı altında yaptığı seyahatlerde kurumun özel jetini kullanıyormuş. Hani "ye babam ye" dediğim durum bu idi. Kurumunu düşünen bir yönetici bunu yapabilir mi? Bu durumun benzerlerini DHMİ'de biliyoruz ama zamanla sıra onların bu usulsüzlüklerine de gelecektir.
Konuyu çarpıtmak istemiyorum. THK'nın bir an önce genel kurur kararı alması gerekir. Kısa bir süre sonra bankaların THK'nın ipotekli tüm mallarını haczetmesi gündeme gelebilir. Bütün bunlara hazırlıklı olsun THK'nın kurumu istifa ederek rahatlatması gereken Osman Yıldırım yönetiminin istifa etmeyen yöneticileri.
Bu ağır vebalin altında kalacaklar. Tarih onların bu vurdumduymazlığını yazacaktır. Bu hafta THK için kritik bir hafta. "Ya istifa edin gidin ya da enkazın altında kalakcasınız" uyarısını bir kez daha yapmış olayım.
Geçen hafta sorduğum soruların cevapları da hala askıda duruyor. THK'nın başıboşluğu nasıl doldurulacak bir açıklama yapılsa da öğrensek.
Bundan sonraki süreçte derhal şubeler mercek altına alınmalı. Tüm hesaplar detaylarına kadar incelenmeli.
Bir THK çalışanı, THK'nın en küçük alımlarında bile faturaların çok kabarık geldiği yönünde iddiaları var. Kokuşmuş düzenin bir an evvel temizlenmesi şart.
Es kaza genel kurul yapılır ve yeni yönetim oluşur ise kurumun mallarını satmak yerine efektif kullanarak ve tüm yöneticilerin değiştirilerek rayına oturtulması gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada dernekler masası ne iş yapar anlamış değilim. Olan bitenlerden sonra eğer yetkileri dahilinde ise derhal genel kurula gidilmesini sağlamalı.
Umarım havacılığımızın en eski kurumu Türk Hava Kurumu layık yöneticilerin elinde yücelir.
Yorumlar Tüm Yorumlar (77)