THY ENDEKSLİ HAVACILIK...
Türkiye'de şöyle bir algı var. Türk Hava Yolları üzerinden havacılık şekilleniyor. Kimine göre havacılığın yüzde 60'ı kimine göre ise yüzde 70'i Türk Hava Yolları'ndan müteşekkil. Havacılığı böyle gördüğünüz sürece kısır döngü içerisinde kalırsınız. Uzaktan, yakından bütün çıkar çevrelerinin yeni hedefi de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü. İçimizde o kadar çok Hürrem Sultanlar var ki kişisel hırsı, başarılı olanların başarısını kıskanıp sadece laf-ı güzaf yapmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar.
"
Türk Hava Yolları büyüyormuş, alt yapısız büyüyormuş, aman böyle giderse facia olacak, bilgisiz insanlar iş başında" gibi kehanette sınır tanımayan bir havacılık sektörünün içinde yer alıyoruz. Hemen baştan söyleyeyim; evet eleştiri olmalı. Ama çıkar hesapları ile eleştiri olmamalı.
Üzüntü ile görüyorum ki, bazı çıkar çevreleri sırf gündem oluşturmak üzere bir başka deyişle kendini önemli göstermek üzere çeşitli varyasyonlarla gündemde kalma yoluna gidiyorlar.
Biliyoruz ki, bazı denemeler bu çevrelerin elinde bomba gibi patladı. Başarısız olundu ve bekledikleri ilgiyi göremediler.
Havacılığı sadece Türk Hava Yolları ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü endeksli görenlerin aklına şaşıyorum.
Oysa havacılık öyle kapsamlı ki uçsuz bucaksız bir derya gibi. Az gelişmişliğimizin sebeplerinden biri genel havacılığımıza önem vermemektir. Hatta genel havacılık kavramını bile kavrayamamış durumdayız.
Hiç genel havacılıkla alakalı bir yazıya rastlayabiliyor musunuz? Bir elin beş parmağını geçmez bu yazıların.
Elimizde varsa yoksa THY ve SHGM.
Oysa sektörde 17-18 havayolu şirketi var. Özel sektörün işlettiği havalimanları var. MRO'lar var, yer işletme şirketleri var. Hangimiz bu şirketleri inceliyoruz. Hiçbirimiz.
Daha da önemlisi havacılık endüstrimiz gelişmemiş. Havacılık deyince aklımıza gelen havayolu taşımacılığı bu işin sadece bir bacağıdır.
Bizim en büyük sorunumuz, kendi ayağımıza kurşun sıkmaktır. İyilikleri görüp yazmak yalakalık olarak adlandırılır, kötülükleri yazmak, eleştirmek ise düşmanlık olarak algılanır.
Geri kalmışlığımızın en büyük sebeğlerinden birisi işte bu düşünce yapısına sahip olmamızla ilgilidir.
Kendi öz eleştirimi yaptığımda da bazı ön yargılarım olmakla beraber pozitif düşünmeye çalıştığımı belirtmek isterim.
Bugün havacılığımız, beğenmediğiniz havacılığımız sıkca konuşulabiliyorsa bunun bir nedeni olmalı. Bu sektörün daha çok konuşulacağız zaman var. Planlanan o kadar çok şey var ki belki de havacılık sektöründe hiç ummadığınız gelişmeler yaşanacak. Ben buradan bunun işaretini vermiş olayım. Benim yıllardır arzuladığım, hatta yaklaşık on yıl önce ortaya attığım görüşlerim hayat bulacak.
İşte o zaman havacılığımız adına çok daha önemli adımlar atılacak. Her ne kadar sağda solda fosilleşmiş düşünceler olsa bile, statükocu zihniyetler kendi çapsız dairelerinde gevezelik yapsalar bile bu kervanın önünü kimse kesemeyecek.
Umut var hep var olacak. Umudunuzu yitirmemeniz dileğiyle.
Yorumlar Tüm Yorumlar (58)