Rüzgar nereye eserse o yöne doğru gidiyoruz. Koyun-çoban misali davranıyoruz. Oysa katılımcı olmak, istemek, sorunu sendika-işveren sorunu olarak görmemek gerekir. Sendikalar kaosla beslenir, grev ile süslenir, TİS anlaşması ile uslanır. Çalışanlar stresi çeker, yorgunluğu çeker, ödeme sorununu çeker, sendika-işveren kavgasının çalışanlara getirdiği zulmü çeker, iş-aile arasında gidip gelmeyi çeker. Velhasıl çalışanlar çeker sendika-işveren çekenler üzerinden çekiştirmeyi seçer.
O halde ben de diyorum ki; özellikle uçucular sizin bir kanunuz var mı? Yok.
Peki, her ay maaşınızdan tıkır tıkır kesilen paralarla orada burada sükse yapanlar, etiket yapanlar ne iş yapar?
Şu derneklerden, vakıflardan bahsediyorum.
TASSA, TALPA, PİLVAK, THYHAVAK, UTED, TALTA ve bunlara sendikayı da ekle. Tabi bu derneklerin yanında irili ufaklı başka dernekler de var.
Bahsettiğim bu dernekler veya sendika her ay maaşınızdan aidat kesiyor mu? Bildiğim kadarıyla evet.
Verdikleri hizmet nedir? Dernekler, arsa satmak, ev pazarlamak, araç reklamı yapmak, sigorta işleri, güzellik merkezlerinden olanaklar, otellerden konaklamalar ve bir dizi sosyal imkanlardan üyelerin indirimli yararlanmalarını sağlamak. Geceler yapmak, sanatçılar davet etmek, çalgı çengi işleri yapmak. Etiket yapmak, üst düzey yöneticilerle daha kolay görüşmek.
Sendika ne yapar? TİS görüşmelerinde kavga etmek, çalışanla-işveren arasında köprü olmak yerine köprüleri atmak, tehdit etmek, hakaret etmek, yöneticileri itibarsızlaştırma misyonunu üstlenme, bol bol işçi çıkartılmasına sebep olma, kokuşmuş çağdışı anlayışlarla işçi hakları savunduğunu iddia etme gibi bir dolu gereksiz, gerginliğe yol açan üstüne olmayan vazifeleri yürütmek.
İşverenin de, sendikanın da, derneklerin de faydalandığı işçiler (hostesler-pilotlar) ne yapıyor? İşveren için emeğini, gözünün nurunu akıtıyor. Dernek, sendika için ne yapıyor? Cebindeki parayı paylaşıyor.
Peki, işçiler için ne yapılmalı?
Hava-İş Kanunu bir an evvel çıkartılmalı. Hostesler (Kabin memurları) ve pilotlar için yapılması gereken tek ve gerçek iş, kanunu çıkartmaktır. O halde derneğe düşen görev otomobil, arsa, dükkan kiralamak, satmak değil uçucular için iş kanunu peşine düşmek olmalıdır. Burada TASSA'nın geçmiş dönemde yapmış olduğu çalışmaları görmemezlikten gelmiyorum. Ama devamı getirilmiş değil.
Bu misyonu sendika da kendisine görev edinmeli. İşveren ile kavga, gürültü peşinde olmaktansa sendika bu görevin moderatörü olmalı. Şu dernekle kavgalıyız, bu dernek bizimle aynı görüşte değil, TALPA, TASSA, UTED grev için destek vermediler düşüncesi ile değil tek vücutmuş gibi davranıp iktidarı sıkıştırmalı ve bu kanunun geçmesi için toplumsal baskının merkezi olmalıdır.
Sendikanın görevi Taksim Gezi Parkı'nda eylem yapmak değildir. Sendika binlerce hostesin, pilotun iş yasası ihtiyacını karşılamak için çabalayan bir çalışma içinde olmalıdır. İşte o zaman sendika daha güçlü olur, daha güvenilir olur.
Bakın yerin altına giren maden işçilerinin yasası var. Denizlerde yüzenlerin, deniz altına inenlerin yasası ve koruyucu kollayıcı kanunları var. Ya gökyüzünde canımızı emanet ettiğimiz pilotların, hosteslerin nesi var?
Sendika, dernekler, vakıflar bu amaç uğruna çalışmalıdır. Hostesler, pilotlar "Seni işten atıyorum" denilecek kadar sahipsiz bireyler olmamalılar.
Eğer sendika bu misyonu üstlenirse o zaman güvenilirliği artar ve TİS görüşmelerinde de eli daha güçlenir.
Pilotlar, hostesler borçlar kanununa mahkum edilmemelidir. Hava İş yasası grev dönemlerinde konuşulacak bir konu olmamalı.
Sadece THY'deki uçuculara değil bu çağrım. Bütün uçuculara. Bu yönde derneklerinize, sendikalarınıza baskı yapın. Kanun çıktığı taktirde hayat size çok daha güzel olacak.
Hadi bakalım hayırlı uçuşlar.
Yorumlar Tüm Yorumlar (25)