Büyüyen Türkiye'de büyüyen THY'nin bir yıla yaklaşan 305 kişi inadı sürecek mi bilinmez ama bildiğim bazı şeyleri paylaşarak kanayan yaranın kabuk bağlamasına yönelik görüşlerimi aktarmak istiyorum.
305 kişinin hak arayışlarına yönelik mahkeme süreçleri devam ediyor. Zaman geçtikçe de mahkeme, işten çıkartılanları birer birer haklı görüp işe iade kararı alıyor. THY, bu işe iade edilenleri her ne kadar görev başı yaptırmasa bile kendi haksızlığının üstünü örtmek olarak görülecektir.
Çalışma Bakanlığı'nın hazırladığı rapor ortada. Şimdi çözüm bulma zamanıdır. 305 mağdurun, mağduriyetinin bir şekilde çözülmesi gerektiğini cümle alem zikrediyor.
Burada kritik noktada bulunan taraf Hava-İş Sendikası'dır. Sendikanın bu işi çalışanlar adına hak arama çabası olarak görüp o şekilde hareket ettiğini göstermesi, THY yönetimini rahatlatacaktır. Yok eğer sendikanın onur mücadelesi olarak görülmesi sorunun çözümüne olumsuz yansıyacaktır.
305 kişinin işe iadesinin sağlanması halinde sendikanın "Kazandık" nidaları atmaları TH yönetimini kızdırabilir.
Türk Hava Yolları'nın üzerine düşen ise öncelikli olarak, gerek izinli olarak ve gerekse haklı sebeplerle işe gelemeyen hatta o gün o eylemde bulunmadıklarını ispat edenlerin işine dönmelerini sağlamalıdır.
Bazı derin görüşmelerin olduğunu biliyorum. Hatta bu konuda Hamdi Topçu'nun biraz esnemeye başladığına dair işaretler var.
Hava İş Sendikası'nın yeni Toplu İş Sözleşmesi için görüşülmeye başlanması sırasında ilk madde olarak 305 kişinin işe iadesini getirmesi ve bu maddenin uzlaşmazlık maddesi haline getirilmesi ciddiyetsizlikten uzak diye düşünüyorum.
Türkiye'de yeni anayasa çalışmaları sırasında anlaşılamayan maddelerin daha sonra görüşülmesi için ertelenmesini örnek almalıydı her iki tarafta. İşte bu samimiyetten uzak başlayan görüşmelerin tıkanması da her iki tarafından taviz vermeyen tutumlarından kaynaklanmaktadır.
Çalışan personelin başarılarıyla değer kazanan THY, bu durumda devlet olmanın büyüklüğünü gösterip sendikayı masada tutmayı denemeliydi.
Her dönem yaşanan bu durumlar artık baydı.
29 Mayıs 2012'de gerçekleşen eylemden sonra işten atılan personelin suçunun ne olduğunu anlamış değilim. Airporthaber olarak her iki taraftan gelen açıklamaları objektif olarak yayınlamamıza rağmen birkaç kez eylem yerine giderek nabız tutarak değerlendirme yapmamı hazmedemeyen bazı sendika temsilcilerinin üzerime yürümelerine rağmen doğru bildiğim yoldan hiç şaşmadım. Emekçinin hakkının verilmesi yönünde, çıkartılan personelin yeniden işe alınması için nasıl çaba sarf ettiğimi hem THY yönetimi hem de sendikadan aklı selim insanlar biliyor.
Yine de üzerimize düşen her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu söylemek istedim
THY çalışanları terörist değildir. Bu günlerde eli kanlı terör örgütüne her türlü af konuşulurken neden THY'de hak aradığı için işten çıkartılan 305 kişiye af getirilmiyor. İşte bütün sorulması gereken soru bu. Bir tarafta demokratik hakkını arayan THY personeli diğer tarafta cana kıyan canilere verilmek istenen imtiyazlar.
305 kişiye yeniden THY kapısı açılması THY'ye büyüklük sağlar. Sendika da bu durumu kan davasına çevirip, olmazsa olmazlar arasına almayıp müzakere ile yol alabilir. "305 kişiye özgürlük" diyerek haftanızın iyi geçmesini diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (44)