Tembelliği ve umursamazlığıyla ünlü Tombili, Kadıköy Ziverbey Mahallesi'ndeki bir apartmanda oturan Sarıca Ailesi'nin bahçesinde kardeşi Kezban'la birlikte dünyaya gelmiş. Ne yazık ki Kezban hayatını erken kaybetmiş. O günden sonra Tombili doğduğu sokaktan dışarı çıkmamış. Her gün ya poz verdiği mermerin ya da bir arabanın üstünde tembelce oturup hareketsiz ve umarsız bir şekilde günleri geçirmiş. Canı isterse arabadan iniyor, istemiyorsa aracın sahibi dakikalarca Tombili'nin aracın üzerinden inmesi için onun keyfini bekliyormuş. Öyle umursamaz ve egoist tavırlara sahipmiş ki diğer kedilerle hiç muhatap olmazmış. Zaten hareketsiz hayatında kilolu olan Tombili kısırlaştırıldıktan sonra daha fazla kilo almış. Üzerinde yattığı arabaların bazı bölümleri göçüyormuş. En belirgin özelliği ise tembelliğiymiş.
Öyle ki kedilerin sıkça yaptığı kendi kolunu yalaması bile ona zor geliyormuş. Kolunu yalamak için kolunu taşa uzatır, orada sabitler ve öyle yalarmış. Tombili'nin asıl meşhur eden mahalledeki üniversite öğrencileriymiş. Öğrencilerin sosyal medyada paylaştıkları Tombili'nin fotoğrafları binlerce beğeni toplamıştı.
Kadıköy Ziverbey’de yaşayan ve ünü tüm dünyaya yayılan Tombili, 1 Ağustos 2016’da sevenlerine veda etti. Büyük kitlelerin hayran olduğu Tombili’nin ölümü, yaşadığı Güleç Çıkmazı’nda “Kalbimizde yaşayacaksın” yazılı fotoğrafıyla ağaca asılarak duyuruldu.
Güleç Sokak'ta yaşayan Tombili'nin 1 Ağustos'ta hayatını kaybetmesinin ardından, hayvanseverler "change.org"da Tombili'nin heykelinin yapılması için kampanya düzenlenmiş, 17 bin imza atılan "bıçkın" kedinin heykelinin yapılması kampanyasına Kadıköy Belediyesi, olumlu yanıt vermişti. Heykeltıraş Seval Şahin tarafından gönüllü olarak yaptığı heykele mahalleli yoğun ilgi gösterdi.
Konuya ilişkin konuşan Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Başar Necipoğlu yaklaşık 17 bin hayvan dostunun sosyal medya üzerinden yapılan çağrı sonucu çalışmalara başlandığını belirterek
“Öncelikle Kadıköylü dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Bir farkındalık yaratmak, Kadıköy’deki hayvan dostlarımızı mutlu etmek ve Kadıköy’deki hayvan dostu sevgisini tüm Türkiye’ye yayılması dileğiyle bugünü özellikle seçtik” dedi.
Kadıköy’deki “tombili” heykeli çalındı
İstanbul Kadıköy’de bir kaldırım taşında verdiği pozuyla fenomen haline gelen kedi “tombili”nin heykeli çalındı. 08.11.2016 - 13:46
Ziverbey Güleç Çıkmazı'nda, 7 Kasım gecesi kimliği belirsiz kişilerce kaidesinden kırılarak çalınan Tombili'nin heykeli, çevredeki vatandaşlar ve esnaf tarafından aynı sokakta bulundu. Kadıköy Belediyesi Fen İşleri ekiplerince çalınan heykelin, bakım ve tonarım çalışmalarından sonra tekrar eski yerine yerleştirileceği öğrenildi. Tombili'nin bakıma alınan heykeli, Belediye tarafından onarıldıktan sonra yerine monte edildi.
Tombili'nin heykeli, önünde bulunduğu apartmanın kentsel dönüşüme girmesi nedeniyle, 2017 yılında Belediye tarafından yerinden sökülerek korumaya ve bakıma alınmıştı. Bakımı yapılan heykel, yenilenmiş kaidesi ve tabelasıyla eski yerine monte edildi.
Tembelliği ve umursamazlığıyla ünlü Tombili neden bu kadar meşhur oldu? Sevimliliği deseniz, bugüne kadar sevimli çok, ama çok kedi fotoğrafı gördük. Tombul deseniz hakeza.!
Geriye tembellik ve umursamazlık kalıyor.
Toplumumuzda tembellik ve umursamazlık aslında çok eskilere dayanır. Nereden mi biliyorum. Size bir deyim hakkında yazacağım. İnternette baktığınızda Atasözü diye geçtiğini de göreceksiniz.
Padişahın bir tembeli varmış. Vezir de aşağı kalmamak için o da kendine bit tembel edinmiş.
Vezir ve padişahı hem kafalarını dinlemek hem de günlük kargaşadan uzak kalıp yaratıcı fikirler edinmek için sarayın arkasındaki bahçeye çıkar, yeşilliklere, gökyüzüne uzun uzun bakar, hem gözlerini hem de kafalarını dinlendirirlermiş.
Yine bir gün, artık alışkanlık olarak edindikleri terasa çıkıp gözlerini dinlendirip düşüncelerini süzdükleri yere çıktıklarında, sanırım fazlaca yorulmadıkları için bu sefer bahçedeki armut ağacı gölgesinde bu iki tembeli fark etmişler. Ağustos sıcağında ağacın gölgesinde uyuklamakta olan bu iki tembel biraz kıskançlık, biraz imrenme biraz da merak uyandırınca padişah sormuş;
“Sence hangisi daha tembel?”
Vezir hemen yanıtlamayınca kendisi çözümü bulmuş. “Dur şimdi öğreniriz!”
Yeniçeriyi çağırmış ve ağacın dış dallarından başlayarak çepeçevre dalları yakmasını emretmiş. Sonra da vezirine dönerek “Bakalım en erken hangisi kaçacak!” diye sonucu beklemeye başlamışlar.
Ağacın gövdesine yaslanıp uyuklamakta olan tembellerde ise hiç hareket yok. Ağustos ayı sıcağı yanısıra cayır cayır yanmaya başlayan dallar, bu iki tembeli yerinden etmemiş bile.
Padişah ve vezir, hayret, şaşkınlık ve hatta endişe ile durumu seyrederken tembellerden biri;
“Armut piş, ağzıma düş!” demiş.
Öbür tembelin yanıtı basitmiş;
“Üşenmiyor musun konuşmaya!”
Yorumlar