26 Ağustos 2024, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]

BAY BOLAT: DÜŞÜNDÜM DE BİR DE SENFONİ ORKESTRASI ŞEFLİĞİNİ DENESENİZ. VEYA HAKEMLİĞİ



Şirket tepe yöneticileri ve senfoni orkestrası şefleri, ilk bakışta farklı alanlarda çalışıyor gibi görünseler de her ikisi de büyük bir grup insanı ortak bir hedefe ulaştırmak için yöneten şahıslardır. Bu iki rol, yönetim becerileri, karşılaştıkları zorluklar ve yaptıkları hatalar ve bu hataların ve de sonuçlarının değerlendirme yapma durumunda olan insanlarca fark edilmesinin sürati açısından değişkenlik gösterdiği açıktır.

Hepimiz bir işyerinde çalıştık. Kimimiz emekli olduk, kimimiz kovulduk. Bazılarımız ise işini sürdürüyor. Dolayısı ile sizlere uzun uzun iş yerlerimizi, yaşadıklarımızı, tepemizdekileri, davranış ve uygulamalarını anlatmamın bir faydası yok. Herhalde yönetimlerin İstihdam tercihinden, tayin, terfi ve diğer insan kaynakları uygulamalarına kadar olanı biteni yaşayanların, izlemiş olanların tümü okurlarımız arasında mevcut. Airporthaber’ in yaşadığı hukuki engellemelerden sonra okur sayımın düştüğü bir gerçek. Dolayısı ile şirketlerin yönetimi sırasında yapılan hataları ve bunların sonuçlarını eskisi kadar duyuramadığımız da ortada. Esasen Bay Bolat’ın bina etmeğe çalıştığı engellemelerin de amacı bunu sağlamak. Engellemenin başladığı haziran ayından beri düşünüyorum. Hatalarını ve sonuçlarını kimsenin duymamasını isteyen ve de bunu sağlamak için sitemizin yayımının engellenmesi için çalışmaları yapan ve bu konuda uğraştığını da bir şekilde itiraf eden söz konusu tepe yönetici bu yönetim zihniyeti ile nasıl bir kuruluşu idare etse yaptıkları tüm gözlemciler ve hakkında değerlendirme yapma durumunda olan yetkili veya dinleyici olan diğer insanlarca anında duyulur ve bu haberin kamuoyuna yayılmasını engellemek için Bay Bolat hiçbir şey yapamaz. Evet bir senfoni orkestrası şefi olsa kamuoyu o konserde dinleyici olacaktır. Hani bu düşünce içindeyken akla bir de Bay Bolat’ın futbol hakemi de olabileceği geliyor. Faul yapan oyuncuya “bizden” düşüncesi ile düdük çalmayıp, gole gitmesine müsaade eden bir zihniyet. Karşı takım   taraftarlarının hatta oyuncularının var güçleri ile protesto ettikleri bir hakem.



Yönettiği maçın her on beş dakikada bir benzeri bir nedenle durduğu göz önüne alınırsa bir sonraki hafta sahalarda görev verilmeyecek bir yönetici. Siz böyle düşünedurun. Söz konusu hakem Futbol Federasyonu. Başkanından torpilli ise Merkez Hakem Yüksek Kurulunun da yapabileceği bir şey yok.



Evet, yazının başlığı işte bu düşünceden çıktı ortaya.

BAY BOLAT: KEŞKE THY YK. BAŞKANI DEĞİL BİR SENFONİ ORKESTRASI ŞEFİ OLSAYDI?  Ülkemizde 6 adet senfoni orkestrası var. (Cumhurbaşkanlığı, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana ve Bursa senfoni orkestraları) Bay Bolat kendisine bunlardan hangisinde şef olarak icra-i sanat etmeyi yakıştırır?  Bunu sizler bulabilirsiniz ancak bu belirlemede küçümsenmeyecek bir okur oranının doğruya ulaşamayacağı kanaatindeyim. Neden mi? 100 kişilik bir ekipten oluşan bu büyük grubun tüm konserleri gerek görsel ve gerekse ses açısından kayda alınır. Grubu yönetirken şefin yaptığı tüm yönetimsel hataları konserin bitiminde bu kayıtlardan dinlemek, izlemek mümkün olur? Kimsenin yönetim falsolarını ne size ne de bu şefi göreve atayan yetkiliye anlatmasına gerek yoktur. Evet, şu veya bu şekilde hataların saklanması da kesinlikle mümkün değildir. Ama asıl neden, yapılan her hatalı hususun sonuçların değerlendirme yapma durumunda olanlarca aynı anda icraat devam ederken görülmesi ve tespit edilebilmesidir. Sizce Bay Bolat bunu ister mi? Düşünün ki Bay Bolat Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında çalışmayı, o grubu yönetmeyi kendisine yakıştırmış olsun. Ve de Cumhurbaşkanımız da o konseri dinlemeye gelmiş olsunlar. Kimsenin anlatmasına gerek olmadan Cumhurbaşkanımız dahil konserde yapılan yönetim hatasının bir şekilde kamufle edilerek gizlenmesi veya birilerince bu bozuk akordun ortaya çıkış nedenini müdafaa edilmesi, yok sayılması mümkün olabilir mi? Tabii ki hayır. Evet şimdi düşünün. Bu durumda Bay Bolat sizce Cumhurbaşkanlığı filarmoni orkestrasında görev almak ister mi? Tüm dinleyiciler yapılan bu hataların sonuçlarını bire bir dinlesinler.



Dönelim yine konumuza Orkestra şefinin baton tutan sağ eli müziğin temposunu yönetir. Şefin sol eli, orkestraya duyguyu yansıtır. Eğer şef sol elin işaret parmağını dudaklarına götürüyorsa, bu sesin hafiflemesi gerektiğini gösterir. Hangi saz grubunun devreye gireceğini de yine işaret parmağıyla gösterir. Sesin artması gereken yerlerde Şef, avuç içi yukarı bakacak şekilde, aşağıdan yukarıya doğru, hızlı ya da yavaş olarak hareket ettirir.

Orkestra şefinin batonu ve sol eli ile yaptığı bir hatalı hareket anında orkestranın yaylı, üfleme veya bateri çalgılarından çıkan ses veya vuruşlara yansıyacak, perküsyon ve anahtar çalgılarda da aynı baton ve el hareketi

hatasının yansımasından kaynaklanan ses farklılıkları izleyicilerce duyulacak ve görülecektir. Orkestra şefinin grubu yönetirken yapacağı hiçbir hatanın orkestra elemanlarının çalgılarına ve müziğe yansımaması ve de izleyicilerce hissedilmemesi mümkün değil.

Bu başlığı seçmemin nedeni budur. Hayal bu ya.

İŞ DÜNYASINDA KURUMLARI YÖNETENLERLE ORKESTRA ŞEFLERİ ARASINDA BİRTAKIM BENZERLİKLER VAR. (Fast Company Mehtap Demir)

Öncelikle, her ikisinde de yönetmek için yönettiğiniz işin içeriğini, detaylarını bilmelisiniz. Her şey bilmekten geçer. Örneğin, bir şirketin CEO’su çalışanının yaptığı işi bilmezse, hangi işin “başarı”, hangisinin “başarısızlık” olduğunu ayırt edemez. Çünkü, sorun olarak tanımladığı bir işin çalışandan mı işin doğasından mı kaynaklı olduğunu bilemez. Alt kademelerdeki işleri küçümser, “Ben patronum, üst kattayım” derse olmaz. Bir çalışan da CEO’dan ya da yönetim kurulu başkanından çok şey öğrenebilir. Örneğin, Borusan Holding’de sanatla ilgili her şey Asım Kocabıyık sayesinde gerçekleşti. Muazzam görüşleri, Atatürkçülük ve ulusalcılık anlayışı vardır. Ben Asım Bey’den çok şey öğrendim, tanıdıkça ona hayran oldum. İnsanlar kendinden yaşça daha büyük olanlardan çok şey öğrenebilir. Bir şef için de bu geçerlidir. Adnan Saygun ve Ulvi Cemal Erkin bana örnek olan isimlerdendir. Ulvi Cemal Erkin benim

Partisyon okuma öğretmenimdi, bire bir öğrencisi değildim ama kendisini her şekilde bilirdim. Onunla pinpon oynadım, maç seyrettim, arabasına bindim; müziğini ve nasıl doğru yarattığını biliyorum. Bir diğer benzerlik de şudur, bir eserin içinde 40 bin 50 bin nota vardır. Her bir nota çok değerlidir, hiçbirini o eserden çıkaramayız. Tıpkı bir şirketin her bir çalışanının o kurum için ifade ettiği anlam ve “dışarı çıkarılamaması”, “yok sayılamaması” gibi.



LİDER VE ORKESTRA ŞEFİ BİRBİRİNE BENZER Mİ?

Şirketle orkestranın bir benzerliği şudur: Bir eserin içinde 40 bin – 50 bin nota vardır. Her bir nota çok değerlidir, hiçbirini o eserden çıkaramayız. (Yazıyı kaleme alan hanımefendinin söyledikleri tabii ki doğru. Ancak sektörümüzü ve yöneticilerimizi tanımadığı aşağıdaki cümleden belli olmuyor mu?) Kurumunuz 40 bin kişiyse, 1 kişiyi dahi oynatamamanız gerek; çünkü her biri o kadar değerlidir. Orkestrada ortalama 80 yetenekli müzisyen vardır ve 80’inin de kafasındaki Beethoven düşüncesi farklıdır. Zorlayıcı olan, tüm üyeleri ‘tek bir dilde’ birleştirebilmektir. Şirketler de böyledir. Yeter ki onların değerini siz verin, tıpkı her bir notaya değerini vermek gibi… Eğer siz notanın, yani bireyin değerini bilmeden yönetiyorsanız o nota duyulmaz, değeri olmaz. Öylesine gider, gelir.

BAY BOLAT: DÜŞÜNDÜM DE BİR DE SENFONİ ORKESTRASI ŞEFLİĞİNİ DENESENİZ. VEYA HAKEMLİĞİ

Yorumlar

Ömer Güre ~ 18 gün önce
Ulan ne çekemediniz Ahmet Bolati... Tabi senin gibi top sakallı laik ve seküler değil ya... O yüzden kuduruyorsunuz. Çarşaflı eşi sizi rahatsız ediyor. Geberin kininizden Meral paralı adamları

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Ömer Güre'ye ~ 17 gün önce
Hitabına ulan diye başlayan kibar beyefendi. Bay Bolat’ın eşini (resmi dahil) hiç görmedik ki, başı örtülümü değil mi bilelim. Yazdığınız satırlara kargalar bir cenahı ile güler.
selam sn.okurlar ~ 22 gün önce
On beş gün önce sizlere yorum yapmakla ilgili bir sesleniş kaleme almıştım. Herhangi birini sevmeyebilirsiniz, uygulamalarını benimsemeyebilirsiniz bunların hiç biri o zata hakaretamiz sözler söylemenizi / yazmanızı gerektirmez. Bu davranışı kendinize yakıştırmanıza bir şey diyemem. Bütün okurları karalamaktasınız.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Belki ~ 23 gün önce
Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
BELKİ'YE ~ 23 gün önce
(Çetin Özbey) YAKIŞIKSIZ BİR YAKIŞTIRMA.
her şey uyar ~ 23 gün önce
Ahmet Bolat'a her iş uyar? Ama hakemlik asla. Adamın hamuruna ters düşer.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
alkış mecburi. ~ 24 gün önce
vallahi de billahi de Bolat bey bir yolunu bulur. Hata yapsa bile kendini alkışlatır. Alkışlamayanlar için de bir çözüm düşünür.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Memur ~ 24 gün önce
Siyasetin,daha doğrusu iktidarın memuru (Yesman) olarak tarihe geçmesi çok yakın..

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000