Belli ki kamuoyundan kaçıyorlar ve belli ki kendi istedikleri gibi yalaka sorular değildi. Ve köpürtülmüş cevapların verileceği sorular olmayınca kaçmanın yolu “Yazılı Cevap Vereceğiz” oldu. Zabıtlara geçmediğiniz şeylere de cevap vereceğinizi düşünmüyorum. Yalansa “Yalan” deyin!
Geçtiğimiz Cuma THY Genel Kurulu vardı. Ahmet Bolat ve şürekâsı hazırdı salonda. Bizim köşe yazarlarımız hissedar olmaları nedeniyle salondaydılar.
Ben daha önce yazdığım gibi iki gözümün biri olan annemin rahatsızlığı nedeniyle memlekette olduğum için katılamadım.
Reisi Cumhur’un şöyle bir özelliği var. Bir gün ansızın “git” diyebilir. Bu gerçeği bir kenara koyduktan sonra dönelim genel kurul salonuna.
Düzen devam edecek. Bana göre ajan sistemi artarak çoğalacak. Farklı bir yapılanmanın olduğu hissettirilecek.
Çalışanların, özellikle kabin ve kokpit ekibinin birbirine olan inancı, güvenci sıfır düzeye inecek. İspiyonculuk, gammazcılık itibar gören bir yaranma yöntemi olarak hayatınızı esir alacak. O yüzden açık açık yazıyorum ki, servis araçlarında, uçuşlarda, yatılarda konuşmalarınıza dikkat edin.
Özellikle;
1- Mevcut iktidarı asla eleştirmeyin, yorumdan kaçının.
2- Cemaatlerle ilgili ileri/geri konuşmayın, işinize odaklanın
3- Siyasi tercihlerinizi aleniyete dökmeyin.
4- THY yönetimi ve iştirakleri ile ilgili konuşmayın.
Niye bunları söylüyorum. İcra komitesi kararı ile sorgusuz sualsiz işten atılan insanların tamamının dedikodu, iftira ve yukarıda sıraladığım konular sebebiyle işten atıldıklarına inandığıma yemin ederim ama ispatlayamam. Aldığım tüm bilgiler doğrudan oraya çıkıyor.
Örneğin, AKP’nin önemli isimlerinden Mahir Ünal’ın (Milletvekili, eski bakan, parti sözcüsü) Ahmet Bolat’ı arayarak yeğeni Serhat Ünal’ın neden işten çıkartıldığını sormasına karşılık verilen cevabın “mahkemeye versin, parasını alsın” şeklinde olması her şeyi açık açık ortaya koyuyor.
İşini yapan değil ispiyonculuğu iyi yapanların revaçta olacağı bir döneme giriyoruz. Yönetimde bulunanların da sessizliğe gömülmesi, yatsın paralar gelsin imkanlar düşüncesi THY’ye ne kadar zarar verecek birlikte göreceğiz.
Söylemek istediğim şu; THY yönetimi toplanıp, çay/kahve içip yoluna bakıyor. Asıl şirketi yöneten icra komitesi. Onları da siz biliyorsunuz. Benim umudum Ramazan Sarı idi. Anlaşılan o da “Ne şiş yansın ne kebap” mantığında.
Şimdi sormam gerekiyor Ahmet Bolat’a; sorulara neden cevap vermediniz? İnsanları hangi sebeple işten attığınız devlet sırrı mıdır, sizin keyfi durumunuz mudur?
Ahmet Bolat bey, eğer bir vicdan taşıyorsanız sizden bir talebim olacak. İşten attığınız insanların firmalara girişine engel olmayın. Özellikle sizin çalıştığınız havayolu şirketlerine “İşe almayın” telkininde ve tehdidinde bulunmayın”.
Değerli THY çalışanları, size son bir kez daha uyarıda bulunmak isterim. Malum sosyal medya hesabı ile ilişki kurmayın, DM denilen özel mesaj sistemine yorum ya da bilgi geçmeyin. Şirketle alakalı eleştirel yorum yazmayın. Biliyorum ki iki kişi bu sebeple işten atıldı.
Gerisi size kalmıştır. Ben sizlerin adına, demokrasi adına, insan hakları adına savunucunuz olmaya devam edeceğim.
Görüyorsunuz ki sizi bizden başka savunan da yok, bu durumları gündeme getiren de.
Nefesim yettiğince!
Yorumlar Tüm Yorumlar (107)