2016 YILINDA PEGASUSUN KÖTÜYÜ ÇİRKİNLEŞTİRME BECERİSİ VARDI. ÇOK BAŞARILI OLDULAR BU KONUDA. VEDE BU GÜNE KADAR GEÇEN SÜREDE İYİCE ÇİRKİNLEŞTİLER: 3 Ekim 2016’ da APH için yazmıştım bu yazıyı. O yazıya ait bir bölümü küçük ilavelerle bir kez daha paylaşıyorum. “ Evet; o tarihlerde PEGASUS içinde bulunulan ekonomik durum nedeniyle tasarruf yapma amacına yönelik olarak çalışanların iş akitlerini “ PGS için en zararlı olabilecek bir yöntemle ” feshediyor. Yavaş, yavaş. Dün 125 kişi, bu gün 68 kişi. Yarın ne mi olacak? Evet; herkes yarını bekler hale girmiş. İnsan kendisi için çok önemli olan bir şeyi beklerken yarın çabuk gelmiyor. 24 saat o kadar kolay geçmiyor” Evet, Mart 2016 ayından, PGS’ ye CEO olarak atandığından bu yana Bay Nene’nin istihdamla ilgili ilk planlamasıydı bu gösteri. Adam medeni. İnsanlara işten kovulduklarını davet ettikleri kahvaltıda vermeyi düşünebilecek kadar sosyal faaliyetlere açık, zarif ve akıllı biri. Meğer 2021’ de yapacaklarının ön habercisiymiş bu gösteri. 2021’ de iş akitleri feshedilenler çok kızgınlar bu saygıdeğer CEO’ ya. Onlarda kendilerine tebligatın bir akşam yemeğinde yapılmasını beklerlermiş meğer. Canlı müzik de iyi olurdu diyorlar. Bay Keskin Nane Bey bu konuda ayırımcılık yaptı. Ama haklıdır. Siz hem sendikaya üye olacaksınız, hem de bize neden ikramda bulunmadı diyeceksiniz?
“ Uzun yıllar sektörde görev yapmış ve PEGASUS ’a da senelerini vermiş olan bu insanları yapılan şifahi tebligattan sonra 14 Ekim tarihine kadar çalıştırdıktan sonra uğurlayacaklarmış. Yani geçtiğimiz hafta işten çıkartıldıkları bilgisi verilen personeli 15 gün daha çalıştıracaklar. İhbar süresi desem değil. Hiç bir kalıba uyan bir zamanlama değil. Kalan sağlara 14 Ekim tarihinde acaba ne olacak diye düşündürmekten başka bir işe yaramayacağı mutlak. Şirketin menfaatini düşünmek ancak böyle olur. Zekâ pırıltısı bir planlama. Kötüyü olduğundan daha çirkin kılmak ve ilgilileri bu şekilde bilgilendirmek nasıl bir akıldır?
29 Temmuzda 120 kabin görevlisini yaptığınız bir kahvaltı daveti sonrası uğurlayacaksınız, Davetlilerin bu davete kim bilir ne düşüncelerle gelmiştir? Otelden, evlerinden ayrılırken yöneticilerinin ne kadar ince ve zarif olduğunu düşünmüşlerdir mutlak? 31 Temmuzda ikinci bir grup kabin memurunu daha kahvaltıya davet edeceksiniz? İlk davetteki ikramın, çağırılı olanların boğazında nasıl düğümlendiğini dinlemiş olmalarından ötürü bu grup davete ne yaşayacaklarını bilerek icabet ettiler. 30 Eylülde kabin hizmetlerinde fazlalık var diyerek, görevlilerin bir kısmına part time statüde çalışmayı önereceksiniz. Onlar sizi 05 Ekime kadar cevaplayacaklar. Sizi hayır, kabul etmiyoruz diye cevaplarlarsa ne olacağı, ne yaşayacakları ortada. Kimse size Kabindeki fazlalığı bu gün mü fark ettiniz diye soramayacak nasıl olsa. Fazlalık varsa neden bu insanları part time olarak çalıştırmayı ve daha az olsa da fazla olan personele ödeme yapmayı sürdürmek istiyorsunuz? Ve de aynı gün 30 Eylül’ de 68 çalışanın iş
Akitlerinin feshi.” Evet; bu nasıl bir düzenlemedir. PEGASUS’’ de herkes yarını bekliyor. Yarından sonrada öbür günü bekleyecekler. Mehmet Keskin Nane’yi bu başarılı planlamadan dolayı tebrik edilmesi gerekir. Daha da çirkinleşmesini sağlayacak başka uygulamalar da boy göstereceğine mutlak görü ile bakıyorum.
“ İtiraf etmeliyim ki; ilk kez bir Türk şirketinin isminin en kötü havayolları arasında zikredilmesine üzülmüyorum.
Tabii PEGASUS’ un bu yerini belirlerken göz önüne alınan kıstaslar yukarıda zikredilenler değil. Eğer bu değerlendirmede yöneticilerin “ İNSANİ DUYGUYA SAHİP OLMALARI “ ölçütü de bulunsaydı Pegasus bu tablonun en sonunda bile kendisine yer bulamazdı.”
Evet, yönetmek, yöneticilik zor iştir. Bu konunun içinde çalışanları işten çıkartmakta tabii ki var. Ancak işe yeni insan almak kadar, işten adam çıkartmakta profesyonellik ister.
Bu denli acemilikler sergileyen bir şahsın Türkiye’nin 2 nci büyük havayollarında CEO olması? 2013 yılında Harvard Business School Üst Düzey Yönetici Programı’na katılmış olan Bay Nane’ ye bu uluslar arası şöhrete sahip okulun stratejik konuların yönetimi konusunda yeterince eğitememiş olduğu ortada.
Bay Nanenin 2016 yılında ve de 2021 yılında PGS’ de yaptığı tensikatlardaki anlaşılmaz yönteminin çalıştığı şirketi ne denli kötü duruma düşürdüğü senelerce konuşulacak ve yazılacak. Pek yakında. Sinemamızda. Belki de uluslar arası boyutta konu olur. Kim bilir? Dilerim ki patronları da bu saygıdeğer yöneticiye görevden affedildiğini bir akşam yemeği davetinde tebliğ etsin. Evet; Taş yerinde ağır Bay Keskin Nane. Bilmem anladınız mı?
GELELİM BAY NANE’NİN 2021 / 2022 YILLARINDAKİ UYGULAMALARINA YANİ BU GÜNE. VE YAŞAYACAKLARINA.
Sen çalışanlara yazılı methiyeler, teşekkür ve takdirler yağdır ve 6 ay sonra bu arkadaşlarımızı dışlama nedenimiz sendikaya üye olmaları değil, verimlerin düşüklüğüdür diye savunma yapsın PGS avukatları (?) İster misiniz ortam durulunca, Bay Keskin Nane halen PGS’ de ise bu hukukçuları da verim düşüklüğünden ötürü işten uzaklaştırsın. Bu beni şaşırtmaz.
6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunun aşağıda yer alan 1-5 ve 6 madde hükümlerine rağmen ISG işyerinde çoğunluğu temin eden Nakliyat İş sendikasının Toplu İş Sözleşmesi yetkisinin iptali için İSG müracaat ederek dava açmış ve söz konusu yetkiye ihtiyati tedbir koyulmasına yönelik karar istihsal etmiştir.
Bunun üzerine TÜRKİYE DEVRİMCİ KARA, HAVA VE DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI İŞÇİLERİ SENDİKASI T.C. İSTANBUL 4. İŞ MAHKEMESİNE müracaat ederek söz konusu ihtiyati tedbir kararının verilmesine esas olan 6356 sayılı kanun 1-5 ve 6 ncı maddelerinin göz önüne alınarak tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
T.C. İSTANBUL 4. İŞ MAHKEMESİ - 9.3.2022 tarih ve 2022 / 89 sayılı duruşmada ilgili kanunun söz konusu kanun maddeleri uyarınca davalı bakanlıkça konulmuş olan tedbir kararının yürürlüğünün kaldırılmasına İtirazı kabil olmak sureti ile karar vermiştir. Özeti bu. İsteyenlere mahkeme kararını gönderebilirim.
Her halde Bay Keskin Nane benim için” konu bulamamış saçmalıyor “ bu konunun bizimle ne ilgisi var diyecektir. Evet, görünüm öyle. Bu konudan hin anlamayanlar da aynı yorumu yapacaklardır.Bay Naneye’ de bu yakışır.
ÇALIŞMA BAKANIMIZIN TBMM’ DE BÜTÇE SUNUMUNDA YAPTIKLARI KONUŞMA. (https://www.csgb.gov.tr/haberler/bakan-bilgin-tbmm-genel-kurulu-nda-bakanligin-2022-yili-butcesinin-sunumunu-yapti/). Bakanın yaptığı konuşmanın sendikalaşma ile ilgili bölümünü yukarıdaki linkten dinleyebilirsiniz. Siz yine okuyun ama Sn. Bakan Bilgin, İstanbul’da yabancı ortaklığa ait iş yerinde örgütlendikleri için bir grup kadın işçinin işten çıkarıldığını söyleyerek, İstanbul Valiliği üzerinden söz konusu şirketle iletişim kurduğunu anlattı. Firmaya Türkiye Cumhuriyeti hukukunu hatırlattığını aktaran Bilgin, ertesi gün bu sorunun çözüldüğünü belirtti. Farklı görüşlerdeki konfederasyon yetkilileri ile görüştüğünü ifade eden Bilgin, "3 büyük
nfederasyona da ilettim, hangi görüşte olduğunuza bakmam, ben sizin emeğin örgütü olduğunuza bakarım, emeği engelleyen, emeğin örgütlenmesini engelleyen, onun hakkını yemeye kalkan kim olursa karşısına çıkarım" şeklinde konuştu. Sendikal örgütlenmenin önemine değinen Bilgin, sendikalaşmayı teşvik edecek "Beyaz Bayrak" düzenlemesini hayata geçirecekleri bilgisini paylaştı.
BİR BAŞKA ÖNEMLİ KONUŞMA DAHA.
Seçim öncesiydi. Aday olan şahıs konuşma yapıyordu. Sendikalaşmaya yönelik görüşleri ile birlikte konuşmanın sonunda biz çalışanlarımızın ( işçilerimizin) bir değil iki sendikaya birden üye olabilmeleri için gerekli çalışmayı yaptık ve mevzuata bu hususu ilave ettik diyordu. Mevzuatı bilenler bunun ne anlama geldiğini ve nasıl uygulanabileceğini anlamışlardı. Benim aklımda kalan ise bu adayın seçilmesi halinde yönetimin sendikalaşmaya engel olmayacağıydı. İki sendikaya üye olmanın ise belirli durumlar için geçerli olacağı tabiiydi. Şimdi seçilmiş olan bu tepe yöneticinin (? ) tetkikine sunulacak olan yazıyı sunmak / müracaatı yapmak ve iletmek için ne bekliyorum? Pegasus işçilerinin / çalışanlarının işten sendika üyesi olmalarından ötürü çıkartıldıklarına ilişkin mahkeme kararını. Evet, bu seçilmişin yönetiminde olan Türkiye’de işçilerin değil 2 sendikaya üye olması, tek bir sendikaya üye olmaları halinde bile işlerinden olduklarına ilişkin bir örnek. Ne cevap gelir bilmem? Biz duyuralım da.
MAHKEME SONUCU KESİNLEŞİNCE NAKLİYAT İŞ SENDİKASI ÖNCELİKLİ OLARAK NE YAPAR?
İşyerinin çalışanlara yakın bir yerindeki bir sendika temsilcisi odası ile ilgili olarak ( ki çoğunlukla bu irtibat bürosu olarak kullanılır) “ 25136 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Başbakanlık Genelgesinin (2003/37) ikinci maddesinde “ 6356 sayılı Kanunun 27.ci maddesi hükmü gereğince, sendika işyeri temsilcilerine yer tahsisi ve ilan panosu temininin fiziki imkânlar çerçevesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının toplantı veya konferans salonlarının ise uygun olması halinde işyeri sendikal faaliyetleri için sendikalara tahsisi konusunda gerekli kolaylıklar sağlanacaktır.” denilmektedir. Görüleceği üzere mevzuat kolaylık sağlanacağından bahsediyor. Başka bir deyişle zorunlu değil. İşyerlerinde temsilci odalarının olup olmayacağı işveren ve sendikayla yapılan toplu iş sözleşmesinde belirlenir. Sendikalar temsilci için bir oda tahsis edilmesini isteyebilirler, bu konuda sözleşmeye hüküm konulur diyor mevzuat. Yeri belli olan bir insanın faaliyet ve çalışmalarının ortalıkta serbestçe dolaşan birine göre her zaman daha kolay takip edilebilir olduğu açık. Bilmem anlatabildim mi? Bu güne kadar bu talebe menfi cevap veren işveren hiç olmadı zannederim.
SENDİKA, İSG İŞ YERİNE BİR TEMSİLCİ ATAYACAKTIR.
İşyeri sendika temsilcilerini, bir sendikanın örgütlü olduğu işyerindeki en önemli kurumsal varlığı olarak tanımlanabilir İşyeri sendika temsilcilerinin görevleri 2821 sayılı Sendikalar Yasası’nın 35. Maddesi ile düzenlenmiştir. (İş yeri sendika temsilcilerinin görevleri yukarıda belirttiğim üzere artık 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile madde 24 ve 27 düzenlenmektedir. 2821 sayılı kanun yürürlükten kaldırılmıştır.) İşyerine münhasır kalmak kaydı ile işçilerin dileklerini dinlemek ve şikâyetlerini çözümlemek Sendika iş yeri temsilcisinin ana görevlerinden biridir. Temsilci aynı zamanda işçi ve işveren arasındaki işbirliği ve çalışma ahengi ile çalışma barışını devam ettirmek, işçilerin hak ve menfaatlerini gözetmek, iş kanunları ve toplu iş sözleşmelerinde öngörülen çalışma şartlarının uygulanmasına yardımcı olmakla görevlidir. Yazıyı daha da uzatmamak için görevin tüm detaylarını yazıya almıyorum
Yasa metninden de anlaşılacağı gibi, sendika işyeri temsilcilerinin görevi, sadece sendika üyelerinin sorunları ile sınırlı değildir. Sendikalı, sendikasız, ya da bir başka sendikaya üye olanlar için bile yetkili sendikanın atadığı temsilciler, görev ve sorumluluk üstlenmişlerdir. Böylece işyeri sendika temsilcileri, özellikle sendikaya henüz üye olmamış olan işçilerin sorunlarıyla ilgilenirken, hem onların sorunlarını yönetim
Birimlerine aktarabilecek, hem de sendikayı tanımalarına ve sendikaya üye olmalarına katkıda bulunmuş olacaklardır. Malum Sendika iş yeri temsilcilerinin çalışanları ve çalışma şartlarını gözlemlemek amacı ile işyerinde dolaşma hakkı mevcut.
Şimdi konuya değişik bir pencereden bakalım. PGS’ nin merkez olarak kullandığı Havalimanında (ISG) şirket personelinin bir kısmının üye olduğu sendika muhtemeldir ki yakın bir gelecekte küçük bir oda da olsa iş yerinde bir şekilde konuşlanmış durumda olacak. Başka bir deyişle PGS’ nin yanı başında. Nakliyat İş Sendikasında yönetici olsam bu noktada görev yapacak olan çalışanın İSG’ nin en becerikli, uyanık ve insanlarla ilişki kurma konusunda elinde adeta sihirli değnek bulunan bir çalışanını seçer ve de o temsilciyi sendikal konularda özel, sıkı ve ciddi bir eğitime tabi tutardım. Herhalde bunu yaparlar. Karşılığı fazlası ile alınacak bir yatırım olur.
PEKİ, BU DURUMDA BAY KESKİN NANE NE YAPSIN? : Pegasus’ dan sendikaya üye olan çalışanların dışlanmasını takip eden günlerde şirkette çalışanlara karşı sergilediği samimiyetsiz sahte gülücüklerini yeniden
göstermeğe ve personelin çalışma ve dinlenme odalarını ziyarete tekrar başlasın. İki üç ay öncesine kadar personele sanal medyadan PGS çalışanlarına ne güzel sesleniyordu Bay Nane. Genel Müdürlerinin kendileri ile
İlgilendiğini düşünüyorlardı. Neden vazgeçti ki? Sendikaya rağbet azaldı nasıl olsa, böyle varyetelere gerek yok
göstermeğe ve personelin çalışma ve dinlenme odalarını ziyarete tekrar başlasın. İki üç ay öncesine kadar personele sanal medyadan PGS çalışanlarına ne güzel sesleniyordu Bay Nane. Genel Müdürlerinin kendileri ile
İlgilendiğini düşünüyorlardı. Neden vazgeçti ki? Sendikaya rağbet azaldı nasıl olsa, böyle varyetelere gerek yok
artık diye mi düşündüler yoksa? Şimdi ben olsam üçlü vardiya halinde çalışacak 4 personeli Sendika odasını 7X24 gözlemlemekle görevlendirir, onlarla selamlaşan PGS personelini bile hemen şirketten uzaklaştırırdım. Neden diye soran olursa, cevap belli. Nedeni Performans yetersizliği ve verim düşüklüğü diye iye koyarsınız ortaya. Başka bir şey olabilir mi?
Bay Keskin Nane’nin Sendikaya bakış açısına ve anlayışına göre Kalede bir düşman var artık. Ve de en tehlikeli düşman kalenin içindekidir. Çünkü dışarıdakini başarıya götürecek ortam o hazırlar.
Tekrarlıyorum nane Bey,. Çalışanlara karşı beslediğiniz niyetiniz kaderiniz olsun İnşallah. Dilerim ki tez elden olsun. İyiyseniz iyi, benin düşündüğüm gibi kötüyseniz kötü olsun. Bu beddua sayılmaz değil mi?
Yorumlar Tüm Yorumlar (49)