İnsan anasını, babasını kendi seçemiyor. Tıpkı iş yerlerinde çalışanların üstlerini seçme imkânlarının olmadığı gibi. Evet; amirlerinizi hayli engebeli bir yol boyu olan yaşam bandınızın üzerine siz yerleştirmediniz. Ancak onları gözünüzde olması gerekenden çok büyüttünüz. Bu zayıflığınızın mı veya kendilerine müteşekkir olmanızın göstergesi mi bilemiyorum ama adeta uyduları olmayı tercih ettiniz iyiden iyiye.
Yol boyunca uzanan bu sanal ipin üzerine bilinçsizce yerleştirilen ağırlıklar bir noktaya gelindiğinde yürümeye çalışanın dengesini bozacaktır. İpte yürüyen siz de olabilirsiniz veya yöneticileriniz de olabilir. İpin üzerinde yürüyen hanginiz olursanız olun yanlış yerleştirilen insanların ağırlığı ve buna bağlı olarak meydana gelen ipteki salınma ve dalgalanmalar nedeni ile aşağıdaki derin vadiye düşmek her an için olası, hatta kaçınılmaz. Bunu hiç kimse düşünmedi. Ne onlar ne de sizler.
Evet; sanal ipte yürüyenin sizler olduğunu düşünelim. Ve de zihninizde, kalbinizde büyüttüğünüz ulaşılmaz insanları ( ? ) güzergâhınız üzerine olur olmaz yerlere yerleştirdiniz ise bunun sıkıntısını çekeceğiniz açık. Birkaç adım sonra dengenizin bozulacağına inanabilirsiniz. Sizde onlarla birlikte düşeceksiniz vadinin derinliklerine. Yok, onlar sizi bu ipin üzerinde hatalı yerlere oturtup, sırtınızı sıvazlayıp hedeflerine doğru yürümeğe çalışıyorlarsa başarısız olacakları şüphesiz. O ipin üç cambaza yol olmayacağı açık. Sizin ve de sizin gibilerin taşınması zor olan ağırlığından ötürü ip üzerinde oluşan dalgalanma onlarla birlikte sizi de aşağıya çekecektir. Her iki durumda da zarar görecek olan yine sizlersiniz. Diğerlerinin başka bir deyişle yöneticilerinizin ne olacağı beni pek ilgilendirmiyor. Niyetleri kaderleri olsun. Evet; vadi derin ve karanlık ama bu sanal düşüş sonrası kolunuzun ve bacağınızın kırılmayacağı malum. Yaşamınızın takip eden dönemi için en önemli olan elinizden tutup bu sanal düşüşten kaynaklanan ruhi çöküntüden sizi kurtaracak kimsenin etrafınızda olup olmayacağı. ( ? )
Belki bu paragraf size bir şeyler anlatır.
Sahi, şimdi sorayım. Dört beş sene önce hayranlık duyduğunuz, bir yerlere koyamadığınız baş tacı ettiğiniz yöneticileriniz şimdi neredeler? Şu anda hangi sorununuzun çözümü olabilirler? Size el uzatabilirler mi? Farkında mısınız son senelerde bugünkü yöneticilerinizden önce sahne alan tepe yöneticiler ve de onlara adeta biat etmiş olan kaç kişi dışlandı kurumunuzdan. Onlar da aynen sizin gibilerdi. Evet; sizler hem sisteme hem kendinize hem de inandıklarınıza olan güveninizi iyice kaybedeceksiniz. Belki de onlar için fedakârlık yaptığınızı, kendinizi ortaya koyduğunuzu düşünüyorsunuz kim bilir? Evet, şunu da unutmayın. Çok fedakârlık yapana kıymet verilseydi kuvvetten düşünce yıllarca tarla süren emektarın boynuna bıçak sürülmezdi. Bu durumu yaşayınca anlayacaksınız. Evet; hayat işte böyle bir şey. Giden unutulur. Kalan olursa, onlar sizi zaten hatırlamaz. Evet, bu anlatımım yazımın nasihat bölümü. Tabii anlayana. Ve de bu nasihate ihtiyacı olduğunun, farkında olanlara.
Bir Haber
Geçenlerde AirportHaber’de THY ile ilgili bir haber vardı. Nijerya Hükümetinin tekrarlanan kötü yolcu muamele vakaları nedeniyle “Nijerya Sivil Havacılık Otoritesinin (NCAA), THY’nin Nijerya varışlı seferlerini 18 Aralık 2019’dan itibaren askıya alınacağını ve mevcut durum düzeltilene kadar seferlerin yapılmasına izin verilmeyeceğini” söylüyordu. THY’nin Nijerya’ya yaptığı son uçuşlarda seyahat eden yolcuların %85’inden fazlasının varış istasyonuna bagajı olmadan gönderildiğini, yazdıkları bir mektupla THY’ye bildiren NCAA yetkilisi duydukları memnuniyetsizlikleri dile getirmiş ve uçuşların uygun bir uçak tipi kullanılarak yapılmaması halinde seferlerin askıya alınma uygulamasının belirtilen tarihte başlayacağını bildirdiler. Haber buydu. Evet; yapılan bir hata olup, belli bir dönemde belirtilen noktalara (Abuja, Lagos, Kano ve Port Harcourt’a) yapılan uçuşlarda aynı hatanın tekrarlanması ise çok daha büyük bir hatadır. Herkes bilir ki, yolcu bagajı ile birlikte seyahat eder. Sivil havacılık kaidelerine uymayan bu hususla ilgili gerekli tedbirin bahis konusu mektuptan sonra alınacağı ve de söz konusu bu seferler için daha büyük bir uçak tipinin tahsis edileceği mutlak. Ve de bu konu ile ilgili 15 Aralık 2019 tarihli haberde THY’nin Nijerya uçuşlarına Airbus A330 tip uçak tahsis ederek sorunu hallettiği yönündeydi. Umarım ki Nijerya NCAA Genel Müdür Vekili Yüzbaşı Abdullah Sidi’nin halen aktif olarak THY’nin en üst yönetim pozisyonunda bulunan yöneticinin bu görevinden önce Türkiye’nin Sivil Havacılık otoritesini en üst seviyede temsil eden kişi olduğunu bilmiyordur. (?) Nijeryalı Yüzbaşının THY’nin kulağını çekmesi en fazla onun ağırına gitmiştir herhalde. Nedense bu hamleyi yapmayı kulaklarımız acımadan önce düşünememişiz.
Ana konumuz
Ancak, konumuz bu değil. Tabii ki bu haberle ilgili yorumlar gelmiş. Birini okuduktan sonra diğerlerine bakmak içimden gelmedi nedense. Bu yorumda bir THY emektarı (?) “Her fırsatta karalama, algı haber başlıkları. Thy batsada mutlu olsanız. Adam gibi başlık atın. Thy düşmanınız mı sizin?” diyordu yorumunda. Noktasına virgülüne dokunmadım. Bu yorum aklıma daha önceki bir yazıma gönderilmiş olan diğer bir yorumu getirdi.” Berhudar: Temel Kotil ile Topçu ve sonraki yöneticiler başarısızsa 2002 deki 10 milyon yolcu sayısı nasıl 75 milyona çıktı? Utanmaz rezil yaratıksınız! Hep sizin gibi çarpıtmacı yalancı eski asalakların yazılarına yer veren bu site de iğrenç bir site. ” Görüşlerde ne kadar benzerlik var değil mi? Ve de Berhudar’a verilen bir destek yorumu. “Görüş aynı: Çoğunluk berhudar ile aynı görüşte”. Evet; konumuz bazı şartlanmış beyinler ve işi tenkit edilen konuları dile getirenlere hakaret etmek zannedenler. Kısaca yukarıdaki yorumları gönderenler ve benzeri düşüncede olanlar.
Bu görevi mutlak yerine getirmişsinizdir?
Bu saygıdeğer çalışanlar acaba yapılan hataya ilk şahit olduklarında yöneticilerinin bu konuya dikkatlerini çekip onları bilgili kıldılar mı? Her uçuştan sonra kalan bagajları üstlerine raporlayıp çözüm önerisi geliştirerek yöneticilerinin dikkatlerine sundular mı? Bu bilgilendirme zinciri tepelere uzandı mı? Ya bu hatanın sorumlusunun bulunması için herhangi bir girişimde bulundular mı? Hayır, Zira onlarda bu cesaretin olması mümkün değil. Doğrusunu isterseniz ilk günlerde Nijerya yolcularının bagajlarının İstanbul Havalimanında kaldığı konusunda şirketin tepelerinin bilgilendirildiğini bile zannetmiyorum. Tabii ki bunu yapmamak çalışanların değil, yöneticilerin ayıbı. Peki; bunu bile yapmayanların İstedikleri ne? Ne hata yapılırsa yapılsın kimse bundan söz etmesin. Yazmasın, herkes kafasını kuma soksun ve sussun, alıştırıldıkları gibi. Kendilerinin de üstlerine yaptığı gibi. Beyler, bu şirkette menfi olarak gelişen hususların birçoğunun sizin zihniyette olanların hatalarından kaynaklanıyor. Hem de çoğunluk Berhudar ile aynı görüşteymiş ya. “Çoğunluğun onayı yanlışı doğru yapmaz. Gandhi”. Sana oturup yanlışını anlatırdım ama sen doğrularla hiç yaşamadın ki nasıl bir şey olduğunu bilesin demiş diğer bir düşünür.
Nijerya’ya Yalnız THY’mi uçuyor.
Herhalde Nijerya’ya uçan tek havayolu değiliz. Sizler mutlaka kalan yolcu bagajlarının (x) havayolu ile Nijerya’ya (Abuja, Lagos, Kano ve Port Harcourt’a) direkt veya aktarmalı olarak intikal ettirilmesini yönetiminize teklif etmişsinizdir. Dikkate almadılar mı (?) Yoksa siz teklif ettiniz de birileri maliyet hesabı mı yaptı? Herhalde bir iki kez bagaj kalmasını müteakiben basit bir hesaplama yapmış ve bu noktalara yapılacak olan uçuşlar için şu kadar eksik koltuk satmamız halinde yolcuyu bagajları ile birlikte göndermemiz mümkün olabilir de demişsinizdir (?) Muhtemelen Ticari Üniteniz hesap kitap yapıp kârdan zarar etmeyi sakıncalı bulmuştur.( ? ) İnanıyorum ki yukarıdaki yorumları yazan iş bilir çalışanlar en tepelere THY için o uçuştan/uçuşlardan kâr etmek mi önemli yoksa Sivil Havacılık konusunda bizden çok çok geride olan Nijerya’ya karşı bu duruma düşmek mi ( ar etmek mi ) diye de sorarak ısrarcı olmuşlardır. (?) Aklınızda bu bagajların varış noktasına iletilmesi için bizim basit kafalarımızın düşünemediği başka alternatifler de vardır mutlak? Sizleri neden dikkate almadıklarını bir türlü anlayamıyorum. (?) Aslında bunun, dikkate alınmamanın kabahatini kendinizde aramanız gerek. Tepelerin söylediklerini tasdik etmek dışında bir özelliğinizin olmadığına onlar da inanmışlardır belki. Kim bilir?
Uyarmayı görev bilmek gerek
Modern yönetimlerde özellikle işletmenin bir prestij kaybı veya maddi veya manevi zarar ile karşı karşıya kalması durumunda astların üstlerini nezaket çerçevesinde uyarması bir görev olarak telakki edilmelidir ki bu sorumluluğun aynı zamanda personelin Görev Tanımları kapsamında bulunması gerekir. Kaldı ki şirketinizin Kalite sisteminin bir parçası olan Öneri Sistemi ile mevcut olan Bireysel Öneri Sistemi kullanılarak bu ikaz ve uyarıların yapılması mümkün. Yöneticileriniz bu uygulamaları usul ittihaz ettiklerine göre sizlerden bunu bekliyor olmalarını düşünebilmeniz gerek. Şirketinizin Kurumsal, Kalite ve Müşteri Memnuniyeti Politikaları başta olmak üzere ve kalite sisteminden haberdar mısınız bilemem( ? ) Bu sistemi kullanıp konu ile ilgili uyarı yaptınız mı üstlerinize? Herhalde hayır.
Sizler Kimin Esersiniz Bilemem. Gurur Duymuşlar mıdır Sizlerle?
Evet; muhteremler, VPN kullanarak terbiyesizlik yapmak, insanlara “ Utanmaz rezil yaratıksınız! Hep sizin gibi çarpıtmacı, yalancı, eski asalakların yazılarına yer veren bu site de iğrenç bir site.” diye seslenmek hem kolay hem de zavallılığın bir anlamda göstergesi. Sizin gibilerin sözleri beni / bizleri rencide etmez. Aslında sizlerin kalite sisteminizden uzak olmanızı da yadırgamıyorum. Kalite kelimesi sizin yorumlarınızla ortaya koyduğunuz şahsiyetiniz ve tarzınız ile uyum sağlamaz.
Her ne ise, siz bir cevaplayın hele. Bir süredir Nijerya’ya uçan yolcuların bagajlarının İstanbul Havalimanı’nda bırakılmasının hatası size göre kimdedir? Tabii ki bu suali asalaklar VPN kullansalar bile yapılar cevaplayamaz.
Devekuşu kafasını kuma gömüp etraftan görünmediğini zannedermiş. İstediğiniz kadar VPN’nin arkasına saklanın. Sizi ise herkes net bir şekilde görüyor ve de bu yetmezmiş gibi de anlıyor.
Evet; beyler, zekâ ve beceri ne yapacağınızı ve onu nasıl yapacağınızı bilmek ve de erdem ise o şeyi yapmaktır. Sizi bu kadroya alan insan / insanlar bile bu üç unsurdan da mahrum olan sizlerin yorum diye kaleme aldığınız çirkinlikleri okusalardı herhalde sizlerle gurur duymazlardı. Şaka bir tarafa sizleri Türk Hava Yollarına getirenler bir şeyi unutmuşlar. “İnsanlara gemi yaptırmanın yolu marangozluk öğretip görev ve programlar vermek değil, engin denizlerin hasretini ve sevgisini aşılamaktır.” Keşke onlarda sizlere biat etme kültürünü aşılamak yerine Türk Sivil Havacılığını ve Türk Hava Yollarını sevme duygusunu aşısalardı.
Yorumlar Tüm Yorumlar (28)