BAY NANE SİZLERİ DÜŞÜNÜYOR (?): Nane bey, patronumla Ali Kıdık beyle görüşmüş. Ali Bey de Nane Beyin söylediklerine 15 Haziran 2021 tarihli yazısında yer vermiş.” Bu yazıyı yazmadan evvel Pegasus Havayolları Genel Müdürü Mehmet Nane ile görüştüm. Sendika veya sendikal oluşuma karşı değil. Sendika çalışması içinde olan hiçbir arkadaş işten çıkartılmayacak. Bu sözü Genel Müdürünüz Mehmet Nane ağzından söylüyorum.” Diyor. Söz Nane beyin. İster inanın ister inanmayın. Sendikal yapılanma konusunda daha iyi ve daha yapıcı konuşacak bir Genel Müdür bulamazsınız. Söylediklerini yapması şart değilse tabii ki. Yoksa Pegasus çalışanları bu sözler üzerine böyle bir beklentiye girdilerde mi yaşadıkları karşısında şoke oldular? Cevabınız “ Evet “ ise benim de sizlere cevabım “ Amma da safmışsınız” olur. Sahi; bu kadar saf olabilir misiniz? Ali Bey yazısında “zam konusunu da sordum Mehmet Nane’ye. Yüzde 15 zam konusu doğrudur. Lakin sendikal girişimden dolayı değil daha önce vermiş olduğu söze istinaden bu zammın yapıldığını söyledi. Yani uçuşlar başlayıp, normale dönülmeye başlandığında yüzde 15 zam yapacağını daha önce ifade etmiş.” Herhalde ilan edilen zarara rağmen PGS’ nin işleri normale döndü ki Nane Bey yeni yapacakları zammı da açıkladı. İki gün önce saat 10.23’ de. Ve lütfen inanın. Nane Bey her zaman doğru söyler. Bu zamların personelin sendikaya müracaatı ile ilgisi yoktur (?) Zaten yapacaklardı (?) Nane bey sizleri düşünüyor. Bu paragrafta ifade edilenleri aşağıdaki uzun metinle bağdaştırın. Bağdaştırabilirseniz.
İNSANLAR GİBİ HAVAYOLLARI DA YAŞADIKLARI HER OLAYLARDAN BİR ŞEYLER ÖĞRENMELİ. Bu söz anlamak isteyen ve başka hesaplar içinde olmayan insanlar için doğru bir deyiş. Buna kimsenin itiraz edeceğini zannetmiyorum. Bakın kimler, Türkiye’mizin en büyük iki havayolu yaşanmışlardan kendilerine ne gibi dersler çıkartmışlar.
TÜRK HAVA YOLLARI: Amsterdam kazasını takiben Türk Hava Yolları bu kötü olaydan kendisine ders çıkartmayı bildi ve de Uçuş işletme bünyesinde bir takım tedbirler aldı. Evet; uçağın düşme sebepleri net bir şekilde ortadaydı. Yine de Türk Hava Yolları Amsterdam kazasını takiben aksaklık yaratması muhtemel tüm hususları mercek altına aldı, uçuş denetimlerini artırdı ve yanılmıyorsam tüm uçuş işletme yönetimini değiştirdi. Yapılan bu değişiklik sonrası göreve gelen yeni zihniyet bazı uçucu ekip üyelerinin THY öncesi görevlerinde ( THK çalışmaları esnasında ) aralarında mevcut olan emir komuta bağının THY cockpit’ inde verilecek kararlara etki etmemesini, aksetmemesini hedefledi. Demek ki bu konudaki aksaklığı bir şekilde tespit etmişlerdi. Uçucu personelin görevlendirilmelerinin buna uygun çerçevede yapılmasına büyük özen gösterdi ve uçuş emniyeti ile yakından ilintili olan bu uygulamanın bir kez daha THY cockpit’ ine taşınmamasını temin ederek, yapılması gerekeni tam olarak yaptı.
PEGASUS: Mevcut Uçuş İşletme Yönetimi döneminde PGS iki kırım ve bir kaza yaşadı. Aynı tip üç uçak filodan çıktı. Bu olayların ikisinde cockpit çalışanları şirketten uzaklaştırıldı. Dikkati çeken husus ise kırım geçiren uçağın cockpit personeli ile birlikte bahse konu uçuş ile hiçbir ilgisi bulunmayan günah keçisi konumundaki bazı uçucu personelin de aynı ekiple birlikte şirketten uzaklaştırmalarıydı. Sessiz ve sedasız. Neye göre mi seçildiler? Bunu kendileri bile bilmiyorlar. Herhangi bir şeyle suçlandılar mı? Kesinlikle hayır. 2020 yılında SAW havalimanında yaşanan son kazanın ekibinden ise şirketten uzaklaştırılan kimse bulunmuyor. Soruşturma devam ediyormuş. Onların yerine söz konusu uçuşta görevli olmayan uçucu ekip üyesi personele 2 Temmuz günü sebep dahi gösterilmeden işten el çektirildi. Geçen yazımda bir başlık kullanmıştım. “ Aynı hatayı İki Kez Yaparsanız, İkincisi hata değil, sistemin tercihi olur”. Evet, beyler, sisteminizin tercihinin sizi kötüye götüreceğini göremiyor musunuz? Canı gönülden dileriz ki bunu yaşayıp görmeyin, yaşayarak öğrenmeyin.
Türk Hava Yolları Amsterdam kazası sonrası Uçuş işletme Yönetimini değiştirdi diye Pegasus’ unda aynı uygulamayı yapması tabii ki şart değil. Nane Bey kendisine özgü bir sistemle mevcut uçuş işletme ünitesi yönetim ekibi ile çalışmaya devam edebilir tabii ki. Bu kendi takdirleri olur. Ancak şunu bilmekte yarar var ki Pegasus ’un Uçuş İşletme Direktörlüğünün yapısı da Pegasus’ tan önceki görevlerinde birbirine emir komuta zinciri ile bağlı kişilerden oluşuyor.
Ancak şirkette hiçbir şey olmamış ve de olup bitenlerden şirketin Levazım Deposu Müdürü sorumluymuş gibi, tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen mevcut uçuş işletme yönetim ekibi üyelerinin ve kazaya uğrayan aynı üretimciye ait üç uçağın Tip Müdürünün mükâfatlandırılırcasına terfilerinin sağlanması nasıl bir yönetim anlayışıdır? Bilinmez. Etrafınızdakiler bu yaklaşıma nasıl sessiz kalıyorlar? Hiç ses çıkartmıyorlar mı? Korkuyorlar mı diye sorsam ayıp olur mu? Bu Nane Beye özgü, çok değişik bir yönetim tarzı olsa gerek. Şirketin diğer insanları ile ve de Pegasus ta olanın bitenin farkında olmayan yolcularla da alay eder gibi.
PGS: AMAÇ BAZI KAPTANLARA DAHA FAZLA ÖDEMEDE BULUNMAK İSE YAPILAN İŞLEM DOĞRUDUR
Bir okur yorumunda Bay Nane Pegasus’ u ayakta tutmaya çalışıyor diyor. Mutlak öyledir. Yine de çizmeyi fazla aşmadan bir iki yol gösterimde bulunabilirim kendilerine. Hoş bunu herkes düşünebilir aslında. Belki de düşünüyor ama komutanlardan çekindikleri için söyleyemiyorlardır. Belki de Nane Bey’ den çekiniyorlardır? Kim bilir? Şirketi ayakta tutmak için caba sarf eden Bay Nane neden düşünmez bunu anlamak mümkün değil.
UÇUŞ İŞLETME YÖNETİMİNE BİR BAKALIM: Evet; Sivil Havacılık mevzuatı Havayollarının Uçuş İşletme ünitesinde görev yapan bazı yöneticilerin pilot olmasını şart koşuyor. Örneğin Baş pilot, tip şefleri vb. Mevzuat bunu şart koşuyor koşmasına ama atanan görevlinin faal pilot olması şart değildir de diyor. Buna rağmen Pegasus ’un Uçuş İşletme yöneticilerinin çoğu hem uçuyor, hem de yöneticilik yapıyor.(?) Hem de öğretmenler. Bu işlerin tümünü nasıl yapıyorlarsa.
Bu zevatın Uçuş işletme yönetimi ile ilgili işleri o kadar yoğun ki uçuş görevi için zaman ayırabilmeleri çok zor. Bunu görmek için ayda kaç kez cockpit ’in sol tarafında oturduklarının kayıtlarına bakmak gerek. Dört mü? Baş mi? Kaç kez uçmuşlardır dersiniz? Eski ve yeni tip Müdürünün, eski ve yeni uçuş eğitim direktörünün vb. uçuş saatlerine bakın. Kaç saat uçmuşlardır dersiniz? Diğer pilotların uçuş parası denilen küçümsenmesi mümkün olmayan meblağı aylık kaç saatlik uçuş sonrası almaya hak kazandıklarını düşünün. Makamı belirtilen görevliler ve bazı diğer yöneticiler uçuş parasına ilaveten yönetici oldukları için makam tazminatı da alıyorlar. Bir de öğretmen sıfatları var ya. O görev için de bir ödeme ekleniyor aylık maaşlarına? Alt alta yazıp toplayın. Bay Nane, şirketi ayakta tutmaya çalışıyorsanız dikkat edin. Bu insanlar yönetici ise yalnız bu hizmete ilişkin maaş almalılar. Sivil Havacılık mevzuatı bu nedenle yukarıda belirtildiği gibi şekillendirdi. Hatırlıyorum da o sırada bir baş pilotluk konusu vardı. Mevzuatı düzeltip konuya noktayı koymuştu SHGM. Evet; Pegasus’ yöneticilerinin Uçuculuğu sürdürmeğe niyetleri varsa yöneticilikten, öğretmenlikten yani paranın bir kısmından vazgeçecekler. Öyle değil mi? Bir bakın. Pegasus’ da bu uygulamalar normale dönse, toplam da kaç pilotun, kaç yer personelinin maaş tutarları kadar tasarruf sağlanır.
Son dönemde yazılı ve sözlü basında kamu yöneticilerinin kaç yerden maaş aldıkları sıklıkla söz konusu oldu. Bu da özel sektörün, Pegasus’ un uygulaması. Bir farkla. Hesaplanması zor olmayan bu meblağı ( uygulamayı onaylamak sureti ile ) sarf eden Nane Bey ise de para Ali Beyin. Tabii ki kendisi bilir, kendi takdirleridir. Şurası mutlak ki, belirli insanlara ayrıcalık tanınması şirket istihdamının dengesini bir şekilde bozacaktır / Fazlası ile bozmuştur. Bunun farkında nasıl olmazsınız?
Sık sık Pilotlar fazla maaş alıyorlar diye konuşan THY kökenli PGS üst yöneticileri: Sizlerde mi doğruyu savunmaya korkuyorsunuz? Pilot olmayan bir Genel Müdür Yardımcısı “ Biz bile o kadar maaş almıyoruz “ diyor. Pilot olsaydınız kardeşim. Artık filolarda hayli Bn. Pilot var. Pilotlar ifade ettiğiniz gibi fazla maaş almıyorlar. Pazara uygun gelirleri var. Pazar şartları değişirse, onlarında maaşları artar veya eksilir. Sizler, üst yöneticileri olduğunuz şirkette bazı pilotlara hak etmedikleri kadar para ödenmesine sessiz kalarak ve uygulamaları destekleyerek yapılan uygunsuzluğa bilerek iştirak ediyorsunuz. Fazlalık burada.
Fazlası ile deneyimli olmalarına rağmen Pegasus’ da yaşlı olmaları nedeni ile işten kaç pilot çıkartıldı? ( veya + (X) bedel ödenerek istifaları sağlandı. Bir bakın. Peki; şu anda simülatörlerde görev yaparken aynı zamanda hatta uçan öğretmen pilotlara kaç para ödeniyor? Normal kaptan maaşı + öğretmenlik görevinin bedeli. Yaşlı bir pilot ağabeyimiz bu işi şu anda bu görevi ifa eden hat pilotlarına ödenen meblağın yarısına bu işi yapmaz mı? Belki de daha azına. Verin 2500, 3000 Euro görün yaparlar mı, yapmazlar mı? Daha fazla deneyimli olmaları ise işin başka tarafı. Neden yaptırılmıyor? Hatırlar mısınız bu günkü ekibin çoğuna kaptanlık unvanını veren ve simülatörlerde eğitmenlik yapan nispeten yaşlı pilotları “ öğretmen değişim programı” kapsamında nasıl görevlerinden almış ve çoğunu ayrılmaya mecbur etmiştiniz. Bu gün de + üç maaş ödeyerek aynısını yapmadınız mı? Evet, şirketin parası olabilir. Bu meblağı harcama kararını da veren Nane Bey Ali beyin güvendiği biri olabilir. O da Ali Beyin kendi bileceği iş. Bunların hepsi tamam da her işi pahalı maliyetle yapıp, sonra yolcuya ucuz maliyetli havayoluyuz diyerek suyu para ile satmanın benim anlayamadığım bir mantığı mutlak vardır. Her ne ise, yirmi otuz yer personelini, üç beş pilotu daha işten çıkartıp personel giderinden tasarruf etmekte bu saygıdeğer yöneticiler hedeflerine ulaşabileceklerdir belki de. Şirketi ayakta tutmak bu mudur? Bu beyefendiler için en ideal düzenin, kendilerinin mutlu olduğu bir düzen olduğu ortada. Geri kalan önemli değil belli ki. Evet; bu yönetimin mağdur ettiği çalışanlar. Gülümseyin. Bu insanlara gülümseyin. Gülümsemek adaleti bozuk düzene sessiz ve kibar bir küfürdür. Zorlayın kendinizi. Sakın küfretmeyin. Gülümsemeğe çalışın. Anlayan anlar.
BİR PİLOTA YAPILAN ANLAŞILMASI MÜMKÜN OLMAYAN BİR UYGULAMA.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra aşağıda yer alan anlatımımı fazla yadırgayacağınızı düşünmüyorum. Onları yapanlar, bunu da yapar, şaşıracak bir şey yok diyeceksiniz belki de.
Evet, bir pilot düşünün. PGS’ den Türk Hava Yollarına geçsin ve de üst tipte uçmaya başlasın. Bunda iki sene sonra PGS’ nin tepesindekiler bu pilota şirkete geri dönmesi için davet maili göndersinler. Pilot hesap kitap yapsın ve bu geçisin ( vaat edildiği üzere ) kaptanlığa terfi sürecini hızlandırabileceğini düşünsün ve de THY’ den istifa ederek 2015 yılında eski şirketine Pegasus’ a geri dönsün. Hem de Hem de konunun ciddiyeti ile bağdaşmayan bir şekilde. Hiçbir simulatör testine, sınava tabi tutulmadan. Şaka değil. Ver nüfus kâğıdını, bir de fotoğraf. Git uçmaya başla gibi.
Bundan bir iki hafta sonra PGS Uçuş İşletme Direktörlüğündeki tüm yöneticiler istifa eder ve haliyle göreve yeni bir ekip atanır. Bu ekibin göreve başlaması ile bu pilotun kaptanlık süreci uzamaya başlar. Onu şirkete davet edenler görevden ayrılmışlardır artık. Bizim pilot nihayet 2019 yılı sonunda kaptan olur. Hem de yüksek bir not ortalaması ile. Ve de bu unvan ile yalnız ve yalnız 200 saatlik uçuş yapabildi kaptanımız. Söz konusu kaptanımızın şirket sicili tertemiz. Devamsızlığı yok, disiplin cezası yok dosyasında. Ama uygulama böyle.
2020 yılı başında üst üste yaşanan iki kırım ve bir kaza sonrasında uçuş işletme ünitesinde bir huzursuzluk baş gösterir. Tüm kaptanların sil baştan simulatör eğitimine sokulması kararı alınır ve ilan edilir. Ancak sadece bir kısmı bu eğitime tabi tutulur (?) Bu bize yakın olan veya olmayan pilot tercihinin açık bir örneğidir. Pek anlaşılamayan, boş simulatör eğitimi sonuç kâğıtlarının kaptanlara imzalatılması gibi mesleğin ciddiyeti ile bağdaşmayan uygulamalar yapılır. Tabii ki bu konuda esas hata boş kâğıda imza atan kaptanındır. Konu hukuka intikal edince simülatör’ deki başarısızlığının söz konusu pilota tebliğ edildiğine ilişkin dokümanın işveren tarafından mahkemeye ibraz edilmesi beni şaşırtmayacaktır. ( Evet, aynı durumda başka kaptanların da mevcut olduğu bilgisine sahibim ) Her ne ise bizim kaptan yetkinlik ve senelik son kontrollerini de başarı ile geçerek uçuşa devam etme hakkına sahip olur ise de 2020 yılının Temmuz ayı başında kendisine hiç uçuş verilmeden ücretsiz izne çıkarttırılır. Her şeye, yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen kaptanın şirket sicili halen temizliğini koruyor. Yukarıda da ifade ettiğim üzere en ufak uçuş güvenliği ihlal fiili, CRM raporu yok hakkında, devamsızlık yok. Disiplin cezası yok. Bu kadar olumsuzluk yaşamış olmasına rağmen üstlerine karşı gelmesi yok.. Değil Sivil Havacılığın vazgeçilmezi olan disiplin kurallarına uymak bazı yöneticilerin halen unutamadığı askeri disiplin kurallarına bile uymaya çalışan bir kaptana ait tertemiz bir dosya.
Disiplin konusunda örnek mi, istediniz? Pegasus’ un da tüm diğer havayolları gibi bir kılık kıyafet yönetmeliği var. Bunun 2. düzeltmesinde mealen pilotlar cockpit’ de uçuş esnasında kravat takmayabilir deniyor. Ancak 2. pilotun bu hususta kaptandan izin alması şarttır diye cümle devam ediyor. Hem serbest hem de izin almak şart. Bizim arkadaşımız beraber uçacağı kaptandan izin talep edince aldığı cevap “ Bu ne demek oluyor.” İzah ediyor bu konuda kendilerine tebligatta bulunulduğunu söylüyor. Kaptanın bakışlarından ne demek istediğini anlıyor ve kravatını çıkartıp koltuğuna oturuyor. Evet; Uçuş İşletme Departmanının yöneticileri böyle önemli konulara vakit ayırıyor. Ne de olsa disiplin şart. Disiplin denince de ilk akla gelen komutandan izin almak. Yönetmelikle serbestlik tanınan konular için bile.
Durum Temmuz 2021 ayına kadar böyle devam eder. Ve de şirkete kendisine yapılan bir davet üzerine dönen bu Kaptan 02 Temmuz günü sendikaya üye olmaları nedeniyle işten çıkartıldıklarına emin olduğumuz yer personeli ile birlikte yaklaşık 7000 saatlik toplam uçuş tecrübesine rağmen şirketten uzaklaştırılır. Olsa ne olur demeyin, yer personeline yapılan uygulama ortada. Ama kaptanımız sendika üyesi falan da değil.
Hazır kurtulmuştunuz, neden geri davet ettiniz? Neden kaptan yaptınız? Neden işten çıkarttınız? Evet, buraya kadar olanı anlayan beri gelsin. Elbet bunu mahkemede anlatacaklardır.
Anlatıma konu olan pilot THY’ de uçarken şirkete davet edilmiş. Zannetmeyin ki bu durumu yaşayan bir tek pilot odur. Davet edilmemiş olup zaten PGS’ de uçan pilotlara da aynı muamele yapıldı. Davet sözcüğü dışında geri kalan her şey, her işlem aynı. Tabii sonuçta.
AÇIK VE NET BİR YORUM: Bu arada gelen bir yorumu da sizlerle paylaşmak istedim. “Şirket içinde korku içinde uçuyoruz, atılanları ve Pandemiyi sebep gösterip bizi sürekli tehdit ediyorlar ama kendi adamlarını da kayırmaya devam ediyorlar. Kimler mi? UÇUŞ İŞLETMEDEKİ ASKER - DEVRE MAFYASI. Bu mafya bitirilmeden 4ncü kaza da gelecek yine masum insanlar işinden olacak yine bu tayfa terfi alacak ve huzursuzluklar devam edecek.” diyor yorumcumuz. İsterseniz IP numarasını vereyim. Hemen atın şirketten.
Yazının bu son kısmına konu olan kaptanımızın belki de Genel Müdürlüğün ve Uçuş İşletme yönetiminin bu günkü durumuna bakıp bir taraftan da “ iyi oldu uzaklaştırıldığımız” diye düşünmeleri de mümkün. Yaptıkları iş ciddi bir iş. Can taşırlar. Bu iş bu kadar insan ayırımı yaparak cockpit çalışanlarının morali ile oynayan insanların yönetiminde yapılmaz. Yine de temennimiz ALLAH ŞİRKETE ZEVAL VERMESİN, HER TÜRLÜ KAZA VE BELADAN KORUSUN.
Yorumlar Tüm Yorumlar (96)