Havacılık sektörüne eğitimli personel yetiştirmek üzere kurulan havacılık bölümlü üniversitelerin, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından takibe alındığı ortaya çıktı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, hem sektörün hem de üniversitelerin önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde ne kadar arz talep olacağını öngörüsünü belirlemek üzere istatistiki bir çalışma yaptı.
İlk bakışta bu çalışmanın çok iyi düşünülmüş bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bazen yanlış yapsanız da doğruyu bulana kadar çalışmanın mantıklı olduğunu düşünürüm.
Malum havacılık sektörümüz 2003 yılından itibaren gözde hale geldi. 2003 yılı öncesinde sadece elitlerin ulaşım aracı olarak görülen uçakların, halkın yolu haline geldiğini söylememek nankörlükle eşdeğerdir.
Bu bağlamda yetiştirilmiş veya eğitimli personel ihtiyacı da doğunca üniversitelerimiz de havacılık sektörü için eğitimli personel yetiştirmek üzere hem fakülteler hem de bu alanlarda birimler, sınıflar açmaya başladılar.
Bir çoğu para kazanma amaçlı açılan bu bölümlerde eğitim gören gençlerin, hem iş bulma konusunda hem de yeterli eğitim alamama konusunda sıkıntıları olduğu artık saklanamayan bir gerçek haline geldi.
Bu durum sadece sosyal platformlarda değil Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü nezdinde de şikayete konu olmaya başladı.
Arz talep dengesinin, arz yönünde geliştiği gözlenirken sektörel ihtiyaçların üzerinde kalan arzın sektöre ne kazandıracağı da ayrıca tartışma konusu haline geldi.
Sivil havacılık genel Müdürlüğü'nün yaptığı istatistiki çalışmanın bana göre ana gayesi bu bölümlerin çokluğunun engellenmesi değil, kalifiye personel yetiştirilememenin kaygısıdır.
SHGM, bu kaygı ile hem büyük umutlarla bu okullarda paralı eğitim alan gençleri korumak, hem de sektöre kaliteli personel yetiştirilmesini sağlamak amacı gütmekte olduğuna inanıyorum.
SHGM'nin açılan bu okullarda öğretim görevlisinin dahi yok denecek kadar az olduğunu gördüğü, sektörde tutunamayanların okullarda eğitmenlik yaptığı gerçeğinden yola çıkarak istatistiki çalışma başlattığı anlaşılıyor.
İşte bu amaçladır ki SHGM; YÖK'e yazı yazarak bu durumu dikkate getirmiştir. Kanımca eğitim kalitesinin yetersizliği endişesi tam da yerindedir.
Öteden beri ben de üniversitelerin mantar gibi çoğalmasına karşı çıkmaktayım. Üniversite olmalı, lakin işsizler ordusu yetiştirmenin de anlamı yok. Burada şunu da yeri gelmişken söylemeden edemeyeceğim. Kurumsallaşmış üniversiteleri bu görüşümün dışında tutuyorum. Havacılık anlamında minimum gereksinimleri yerine getiren üniversiteler elbet olmalı. Ancak bu üniversitelerin mezun verdiği öğrencileri eğitenlerin eğitim dereceleri de yüksek olmalı.
Geçen hafta bir üniversitemizin iş garantili kabin memuru eğitimi verdiğine dair haberi okurken, bu tür okulları seçecek öğrenciler açısından tuzaklarla dolu reklam sözcüklerinin olduğunu fark ettim. Ne olursan ol gel, ben eğitir paramı alırım. THY seni beğenirse işe başlarsın diyor kısaca ilanın detaylarında. Oysa önce THY'nin süzgecinden geçmeli bu arkadaşlar. THY veya sektörün diğer oyuncuları "şu öğrencileri eğit ben işe alırım" demeli.
Gençler, bu yazıları yanlış anlamayın. Sizlerin hayalleri ile oynanmasını istemiyoruz.
SHGM'nin yaptığı detaylı incelendiğinde arz-talep dengesine karıştığı gibi görülse bile bana göre eğitim seviyesi düşüklüğünü engelleme çabasıdır.
Havacılığın sanayileşmiş en büyük ülkelerinden biri olan Amerika'da da havacılık dalında bir çok okul var. Ancak bizdeki gibi amatörce eğitim vermiyorlar. Bir defa bu okulları kurmak için üniversitelerin havacılık kurulundan yetki alma zorunlulukları var. Yani akredite oluyorlar okul açmak için.
Bizde durum şöyle; İki sıra, bir tahta bulan ve bir de eğitmen adı altında okur yazar bulan sınıf açıyor. YÖK de buna çana tutuyor.
Bu durumlar düzeltilmeli. Kaliteli eğitim verilmeli.
Türkiye'de 160'a yakın irili ufaklı fakülte, yüksek okul gibi eğitim kurumları var. Ben bunların hepsini aynı kefeye koymak istemiyorum. Lakin gençlerin geleceklerini karartmamaları açısından seçecekleri okulları iyi seçmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Okulların olması çok iyi. Arz dengesini yukarıda tutmak için eğitim veren okul çok olmalı. Arz dengesi sektör için iki avantaj oluşturur. Birincisi kalifiye personeli seçme açısından seçeneği çok olur ikincisi ise fiyat politikasını da oluşturma açısından sektörün faydasına olur.
Sadece pilotlardan örnek vermek gerekirse. Pilotlar yurtdışında çok daha düşük fiyatlara çalışırlarken ülkemizde fahiş fiyatlarla çalışmaktalar. Pilotlarımız kızacak ama kızsınlar. Maalesef gerçekler böyle.
SHGM'nin yaptığı araştırmayı olumlu buluyorum. Kaliteyi yükseltmek gerek. Öğrenciler de boşa gidecek paraları olmadığını düşünerek okulları iyi seçmeliler.
Yorumlar Tüm Yorumlar (37)