Şu An İçin En İyi İş, Sahip Olduğunuzdur. Ona Sıkı Sıkı Sarılın.
THY’ nin ortak kuruluşlarından birinde görev yapan bir arkadaşımız yorumunda mealen şöyle diyor.”
Maalesef bunların bir kısmı bende var ve her geçen gün daha da artıyor. Yaklaşık 10.yılım dolacak çalıştığım şirkette. Çalışanlara değer verilmemesi, aşağılık duygusundan kaynaklanan kompleksler ve buna bağlı olarak oluşan özgüven kaybı kendimize olan saygımızın bile yok olmasına yol açtı. Bu kadarla da kalmadı. Benliğimde oluşan bu tahribat insanları düşman gibi görmeme sebebiyet veriyor. Yalnız kalma arzusu da ve insanları sevmemek bu ruh halimin doğal sonucu.” Şimdi ise biz, bu kardeşimize “ Bu ortamda en iyi iş sahip olduğunuz iştir. Ona sıkı sıkı sarılın.” Diye sesleniyoruz. Nasıl sarılsın ki? Güven her işin başı, değil yöneticilerine güven duymak, kendisine olan güvenini yitirmiş kardeşimiz. Sarılma sevginin bir tezahürü. Sevgi kalmamış ki koşup sarılsın. Evet yine de sarılmalıdır. Kendisi ve ailesi için.
Aylardır ülkede ekonomik bir kriz havası hüküm sürüyor. En az kriz yok diyenler kadar, olanı olduğundan da fazla abartanlar, ortamdan istifade ile nasıl olsa çıt çıkmıyor diye fiyatlarını dolar kuruna bağlayanlar da hatalı. Evet; pahalılık ortada. Dayanılır boyutta değil. Bu doğru. Dövizin durumunu artık dövizle iş görmeyenler de takip ediyor. Düşmesi zor. Ekimde, Kasımda şu olacak, üç firmadan biri kapanacak vb. söylentileri ile felaket tellallığı yaparak insanları ruhsal krize sürükleyenlerin de kötü niyetleri ortada.
Evet; maliyetlerin bu denli artmasının şirketlerin küçülmesine sebebiyet verdiğini 2000’l, yıllarda gördük ve yaşadık. Küçülmek denince bizim yöneticilerin aklına ilk gelen şirketin giderlerinin nasıl kısılabileceğini ve maaşlarından ne kadar fedakârlık edebileceklerini düşünmek olmuyor. Maalesef akıllarına ilk gelen tasarruf yöntemi tensikat oluyor.
Gelelim TGS’li bir çalışanın yorumuna. Kısacık. “ Harekâtta 50 kişinin istifası ceplerinde “ diye sesleniyor bize. İşte yorum bu. Muhtemelen arkadaş sohbetlerindeki konuşmaları yorumuna taşımış. Doğruluğuna kendisinin de inandığını zannetmem. Cepte duran istifanın sağlığa bir zararı yok. Yeter ki cepten çıkıp yöneticinin masasına konulmasın. Eğer doğru ise bu 50 kardeşimiz işe ne zaman girmişler? Tahsilleri ne? Piyasa da çok aranan, çok ihtiyaç duyulan bir meslek erbabı iseler TGS’ de işleri ne? Bu satırların hoşa gitmeyeceğini biliyorum, tepki göreceğini de. Ama doğru sözler bazen insanları rahatsız eder. Bilmezler mi ki, hukuk tahsili görüp Yolcu hizmetleri Memuru olarak çalışanlar da mevcut. Tabii benzeri başkaları da var Sonuçta TGS yöneticileri şayet bu yorumu gördülerse gülümseyip geçmişlerdir. Bu arkadaşlarımızın ceplerinde olduğu söylenen istifalarını akşam eve gidince ceplerinden çıkartıp yırtmalarını öneririm haddimi aşarak. İstifaları TGS yönetiminin umurunda olmayacaktır.
Evet, devlet çalışanlarına enflasyonla orantılı sayılabilecek zam veriyor. Son açıklanan enflasyon oranı % 17 ila 18 arası. .Özel sektörünün bı sene ne yapacağı belli değil. Enflasyon malum. Çalıştığınız işyerleri bu yüzdeye uygun zammı normal zamanda yapmadı. Hatırlıyorum da bir ara Ankara’nın yüksek dağları bu zammı veririz ama sonu 000’lı miktar personeli işten çıkartırsınız demişlerdi. Özel sektörün işvereni ne yapar? . Özellikle herkesin kendi yağı ile kavrulmaya çalıştığı, kimsenin b ir başkasına el uzatamadığı bu dönemlerde sıfır gelirli olmak, hele hele insanın bunu kendi arzusu ile bu derin çukura düşerek bunu yaşaması akıllı işi değil. Bildim bileli bir kısım çalışan yukarıda belirtilen şirketin şartlarını tenkit eder dururdu. Senelerdir o şartlara dayandınız da şimdi ortamın uygun olmadığı zamanda mı aklınız başınıza geldi. Bırakın bu işleri ve bu tür yazışmaları bile yapmayın. Yapan zihni evvelleri de ikaz edin. Hani bir söz var ya. “Dünyada en zor iş işsiz gezmektir”
Bazı krizler ansızın çıkar ortaya. Bazıları ise bağıra bağıra gelir. Uyararak; haftaya falan gün geliyorum diyerek adeta randevu verip geleni bile gördük. Bu tür kriz ilgiliye detay hazırlık yapma zamanı tanır. Bu güne dek iyi yönetilemeyen, stratejisi kurulamayan bir krizde ne çalışanların ne de şirketlerin lehinde bir sonlanma hiç yaşanmadı.
2000’li yıllarda yaşanan krizlerde şirketlerin IK yönetimi uygulamalarının etkileri araştırılmış olup bu çalışma ileride herhangi bir kriz vukuunda şirketlerin yaptıkları işlemlerin bir anlamda hatırlanmasına esas teşkil edecektir. Allah vermesin bu gün benzeri bir kriz vuku bulsa karşılaşılacaklar o günlerdekilerden farklı olmayacaktır. İnşallah gerekli olmasın ama geçmişi unutmamakta fayda var. Lütfen okuyunuz. ( http://dergipark.gov.tr/download/article-file/355423)
Neden belirtmeğe gerek gördüm bilemiyorum. İşsizlik ödemesi Genel bir ifade ile bir sigortalının kendi isteği dışında işsiz kalması halinde iş aradığı sürede yaşayacağı gelir kaybını telafi etmeye dönük bir düzenlemedir. Bunu da bilmekte yarar var.
Ben bekârım bu çark öyle veya böyle nasıl olsa döner diye düşünmemek gerek.
Bu arada bir gazete haberi: Kredi kartı kullananların sayısı 3,7 milyon arttı ve de 194 milyona ulaştı. Kart sahiplerinin yaptıkları harcamalar ise 2017 senesinde bir önceki yıla göre % 15 arttı. Harcama miktarının 2018’ de hangi noktaya ulaşacağını bilemiyorum, siz tahmin yürütün. Bu noktada söylenecek şeyler belli. Ayağını yorganına göre uzat vb. Biz kimseyi üzmeden, bankalardan gelen kredi kartı hesap özetlerinden falan bahsetmeden meramımızı bir fıkra ile anlatalım.
Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avustralya''da tatil yapmaya karar vermişlerdi..Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı. Sessizliği pilotun anonsu bozdu: "Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız.""Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız."Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak." Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı. Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu, gözlerine endişeyle baktı;"Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?" Hayır, sevgilim, unutmuşum. Kızdın mı?"Adam endişeyle yine sordu: "Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?" Özür dilerim canım, onu da ödememiştim." Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı "Aferin" Karısı şaşkın, korkarak sordu. "İyi misin tatlım?" Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar yerin yedi kat dibinde olsak bizi mutlak bulurlar!"
Oturup ekonomik kriz olur mu? Olmaz mı? Duraklar mı? Duraklamaz mı? Diye ihtimal hesabı yapmaya gerek yok. Evet, bu ve benzeri şartlarda en iyi iş sahip olduğunuzdur. Şartlar ne olursa olsun onu muhafaza etmek ve ona sıkı sıkı sarılmak zamanıdır. Onun avucunuzdan uçup gitmesine neden olacak hiçbir davranışta bulunmayın. Aklı Selim bunu gerektirir. Her halde aramızda bu denli aptal olan kimse yoktur diye düşünüyorum (?)
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)