Bir arkadaşımız başka bir yorum göndermiş. Hafiften bir sitem vardı satırlarında. Sadece 211 ve 305 yok ki binlerce haksız yere işten atılan insan var diyordu. Doğrudur ancak bu iki grup aynı durumda olan tüm çalışanların simgesi oldu. Grup olmaları nedeni ile takip etme imkânımız oldu. Münferit işlemlerin hepsinden haberdar olmadığımız açık.
Her ne ise son yazıma gelen bir yorumu ve okuruma verdiğim cevabı sizlerin de görüşlerinize sunuyorum. Bu arada 211’lik grup ile iki yaşanmışı da duymamış olanlar için seslenişime alıyorum. 211 çalışanın listesini görünce şaşırdım kaldım.
Dikkatimi çeken bir sene önceye kadar THY’ nin reklam yüzü olarak, kurumun tüm tanıtımlarında yer alan Kabin amiri de listedeydi. Şaşırdım kaldım. Ertesi gün ise bu kardeşimizin Türk Hava Yollarınca yapılan o dönemin en ağır suçlamasının muhatabı olduğunu gazeteden öğrendim. Yazının Başlığı “Türk Hava Yollarının reklam yüzü olan Bayan (X) Fetöcü çıktı.” Dayanamadım tanımadığım bu hanımefendiyi aradım. Konuştum. Evet, yargılamanın sonucunda bu arkadaşımızda, hakkını aramak üzere Türk Hava Yollarını mahkemeye veren diğer personel gibi davaların tümünü kazandı. Demek ki THY reklam yüzü olarak kullandığı personelini bile yeterince araştırmamıştı. Bu kardeşimize bulaşan çamur şimdi o dönemin Genel Müdürünün ile Genel Müdür İnsan Kaynakları Yardımcısının yüzünde gözünde, her yerinde.
Daha acı ve komik olan ise diğer bir kardeşimizin durumuydu. Onu da tanımazdım. 211 kişilik liste alelacele hazırlanmış ve Şirketin tepesine onay makamına sunulmuştu. Genel Müdürün veya YK Başkanının tüm çalışanların hepsini tanımasının mümkün olmadığı malum. Kazara tanıdık, bildik biri bulunmasın diye bakacaktı belli ki. Ve listeye bakar bakmaz “Bu insan bu listede ne arıyor, hemen çıkartın onu” talimatını aldı emir kulları. Hemen makamdan ayrılıp o zatı listeden çıkarttılar. Sanki listenin mutlak 211 kışı olması şartmış gibi çıkartılan personelin yerine bir kişi koymak için Fetöcü belirleme yarışına girdiler. Fazla aramadılar ve bula bula Teknik Müdürlükte çalışan Teknik Üniversite mezunu bir metalürji mühendisinin, Türk Hava Yollarının imkânları ile 68 adet eğitime, kurs vb programlara iştirak etmiş olduğunu da dikkate almadan, bu arkadaşın da üstünü başını çamurladılar.
Eminim ki 211’lerin diğerlerinin içinde anlatılacak şeyleri olan başka çalışanlar da verdır. Bunlar benin bildiklerim.
Peki, Tepelerin eski iş yerinden Türk Hava Yollarına bizzat getirdiği ve listeden çıkartılmasını emrettiği o görevli ne oldu? 7-8 ay THY’ de mutlu mesut yaşadı. 2017 yılının mart ayı mıydı nisan mıydı tam hatırlamıyorum ama Ankara’daki bir devlet kurumundan Türk Hava Yollarına bu şahsın ismi Fetöcü olarak bildirildi ve şahıs THY’ den hemen dışlandı. Onu ilk yapılan 211’ ler listesinden çıkarttıran etkili şahıs bu kez bir şey yapamamıştı. Şimdi eski patronunun görevli olduğu kuruluşta çalışıyorsa şaşırmam.
Olan bizim mühendise oldu. Türk Hava Yollarını mahkemeye verdi. Açtığı dava sonuncusu Yargıtay olmak üzere 3 mahkemede üst üste görüşüldü ve hepsini kazandı. Hatırlar mısınız Cumhurbaşkanımız Fetö konusunda haksızlığa uğrayıp işinden olanlara haklarının iade edileceğini söylemesine rağmen o yılların YK Başkanı Aycı Beyin inadını aşabilmek mümkün olmamıştı. Kendi kaderi de inşallah niyeti gibi olur.
MUSTARİP OLDUĞUMUZ EN TEHLİKELİ, ÖLÜMCÜL HASTALIK; CEHALET
Cehalet. Aklın insanı terk etmesine delilik, insanın aklı terk etmesine ise cehalet denirmiş. Bu Yazı üzerine adres yazılmadan postaya verilen bir mektup gibi. Cehalet olgusu dışında hiçbir kimse, hiçbir kişi kastedilmiyor bu yazının satırlarında. Yalnız6-7 sene kadar önce “Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır” sözünü söyleyenProfesör Dr. unvanlı okumuş cahil yeralıyor. Bu vecizeyi yumurtladıktan sonra YÖK Denetim Kurulu üyeliğine atanan Prof.Dr. şu anda hangi görevde gençlerimizi aydınlatıyor, bilmiyorum. Araştırdımsa da bulamadım.
Bu bizim konumuz mu? Sivil Havacılıkla ne ilgisi var diyenler çıkacaktır mutlak. Sivil Havacılık sektöründe tahminen 100.000’ e yakın çalışan var. Mevcut çalışan sayısı Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce açıklanmıştı. Şimdilerde arttığını düşünüyorum. Dolayısı ile ülkemizdeki her konunun sektörümüze de bir şekilde aksetmesi tabii ki olası. Aydın, kültürlü Sivil Havacılık sektörü çalışanlarının Türkiye’mizde yaşanan hiçbir konu için bu bizi ilgilendirmez demesi mümkün değil. Zira hepimiz konuların bir şekilde içerisindeyiz.
ÖNCE BU TÜR İNSANLARIN ÖZELLİKLERİNİ BİLMEK GEREK. Cahil insanların en belirgin özelliği her şeyi bilmeleridir. Menfaat, onlar için birçok şeyden önce gelir. Üstlerine karşı saygıda asla kusur etmezler, ama
Altındakileri ezme konusunda rakip tanımazlar. İnanılmaz bir abartma eğilimi içerisindedir. Bilgiyi ve eğitimi aşağılama eğilimindedirler. Sütte leke var, onda yok misali inandıkları kişiyi veya hususu şiddetle, gözü kapalı ve de her ne olursa olsun savunurlar. Dünyayı yalnızca kendileri veya kedileri gibi olanlar için yaratılmış olarak görürler. “Cahil”' sözcüğü ile hitap edilmesi halinde çok sinirlenirler. Bugün beyaz dediğine yarın siyah der ve de söylemediğini iddia eder. Az düşünüp çok konuşmak en önemli özelliklerindendir. Kendi doğrularının düşünce ve eylemlerinin doğruluğuna kesin olarak inanırlar. Değişime kapalıdırlar. Uzmanlık alanı, deneyim, tahsil, alıntı yapılan kaynaklar onunaçısından önemli değildir. Kendilerinin gururla ifade edebilecekleri bir özellikleri olmadığı için, din ve milliyet gibi bütünleştirici özelliklere sırtını dayarlar. Birçok şeyin izahını bu unsurlara dayanarak yapmaya çalışırlar. Kendisine dayatılan hususları tam olarak değerlendirememelerine rağmen yine de diğer insanlara ısrarla benimsetmeye çalışır.
CAHİL CESARETİ NEDİR? DUNNİNG KRUGER SENDROMU: Türkçe ’de “CAHİL CESARETİ” olarak karşılık bulduğunu söyleyebileceğimiz Dunning-Kruger Sendromu, Cornell Üniversitesi’nden iki bilim insanının tanımladığı algılamada yanlılık eğilimidir. 1999’da ortaya attıkları “Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır” teorisiyle yola çıkan Justin Kruger ve David Dunning, 2000’de bu konuda yaptıkları çalışmalarla Nobel (1) Psikoloji Ödülünü aldılar. Kruger ve Dunning, fizyolojik ve zihinsel alanda yaptıkları çeşitli uygulamaların sonucunda şu varsayımlara ulaştılar: Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. Niteliksiz insanlar,niteliklerini abartma eğilimindedirler. Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, meteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
Ülkemizde yaşanan trafik kazaları, içimizi karartan kadın cinayetleri, aşı olmamakta direnen insanlar ülkemizdeki cehaletin boyutlarını göstermiyor mu? Sn. Mustafa Köz’ün deyişi ile “Yöneticisi, kabadayısı böyle de çarşı pazardaki anasının gözü cahil, sütten çıkmış ak kaşık mı? İmam yellenirse cemaati siz düşünün.
Sayın Ferit Edğü “SÖZCÜKLER “Edebiyat dergisinin 2018 yılı başında yayınlanan 71 sayısında “Cahillikle ilgili
“Son Deyişler” konusunda aşağıdaki özdeyişleriyle seslenmiş dergi okuruna. İşte onlardan birkaç tanesi:
Cahil güçlüdür. Gücünü diğer cahillerden alır /Cahili bol olan ülkede dürüst insan barınamaz / Cahilin açtığı yaralar kolay kolay kapanmaz / Cahille baş etmek için onun dilini, dinini, gelmişini geçmişini öğren. / Yükselmiş bir cahile etrafındaki hiç kimse cahil diyemez / Yalancıya cahil arasındaki kavga hangisinin önde yürüyeceği ile ilgilidir/Cahil, imdat kolunu kazadan sonra çeker /Cahilin amacı bir cahiller cumhuriyetidir / Her dinden, her mezhepten yalancı vardır. Ama en çok yalancı, en cahiller arasından çıkar, dini ne olursa olsun / Cahilin ağzından ‘acaba’ sözcüğü çıkmaz.Onun her söylediği yalan mutlaktır / Cahilin yol göstericisi bir başka cahildir. / Zeki cahil yoktur, kurnaz cahil vardır /Cahili tahrik etmeyin, tahrip eder.”
Neden mi bu konuyu işlemeğe çalıştım.. Etrafımızda çok örneği var da ondan.
Yorumlar Tüm Yorumlar (85)