İnsanlar ya korktukları yahut da gıpta ve haset ettikleri şeylerden nefret eder ve beddua ederler diyor Machiavelli. Şimdi bir Havayolu düşünün ve de bir çalışanı uçağı kullanan pilota umuma açık bir sitede beddua etsin ve de insanlar onu okusun. Ve bu gafil, çirkin ve kötü ruhlu troller bir gün o uçakta kendilerinin de bulunabileceğini düşünmez.
Özellikle yerde çalışanlarda pilotlara karşı bir nefret duygusu var. Gıpta ettiklerinden mi, yoksa haset ettiklerinden mi? Buna siz karar verin. Ben kendi düşüncemi yazıyorum zaten. Ey cahil kafa, Pilotların maaşlarını siz belirlemiyorsunuz. Ağababalarınız da. Bu zümrenin maaşını piyasa şartları belirliyor. Bu nedenle yırtınmayın. Aynı şekilde formatlanmış üç beş beyin dışında çirkinliğinizi beğenen kimse çıkmayacaktır.
Sn. İsmet Barucugil’in konuya yaklaşımı şöyle;” İşyerinde düşmanlık; herhangi bir çalışanın güvenliğini tehdit eden, onun fiziksel veya psikolojik sağlığını etkileyen veya şirketin varlıklarının zarar görmesine neden olan ve iş ortamında gerilime yol açan bir durum olarak tanımlanabilir.
Potansiyel olarak işyerindeki şiddeti etkileyebilecek durumlar “kritik olaylar” olarak tanımlanmaktadır. Şirket politikasına ve kurallara uymayı reddetmek, müşterilere itici ve kaba davranışlarda bulunmak, iş arkadaşlarına ve yönetime karşı hakaret içeren, aşağılayıcı sözler söylemek ve tehditler savurmak gibi davranışlar kritik olaylar arasında sayılabilir. İş yerinde düşmanca davranışlar bazen iş arkadaşları ve yönetim tarafından önemsenmez ve görmemezlikten gelinir. Ancak, düşmanca duygularla sergilenen davranışların kritik olayların uyarıcı belirtileri olduğu bilinmeli, çalışanların ve şirketin güvenliği açısından en kısa sürede bu durumlarla ciddi olarak ilgilenilmelidir.
Düşmanlık belirtileri gösteren bir çalışan, diğerlerine gözdağı vermeye başlar, öfke parlamaları, hoşgörüsüzlük, kıskançlık, kin, nefret ve intikam gibi duygusal tepkiler verir. Ani tepkilerini kontrol edemez. Genellikle asık yüzlüdür ve sürekli olarak diğerlerinin davranışlarından şüphe etme eğilimi içindedir. İşlerini kendince haklı nedenlerle zamanında bitirmez, kaynakları bilerek kötü kullanır.
İçinde düşmanlık duyguları besleyen ve geliştiren bir insanın aile içi sorunları ve sosyal ilişkilerindeki bozukluk giderek artar. Zorluklardan ve hatalardan dolayı diğerlerini suçlamak; eleştirildiği zaman savunmaya geçmek tipik davranışları olmaya başlar. Yöneticileri veya iş arkadaşlarıyla çatışmaya girme ve tehditler savurma onun günlük olağan davranışları olmaya başlar Sn. Barucugil çalışanların birbirlerine karşı düşmanlık hislerini yukarıdaki 3 paragrafta belirtildiği şekilde tarif ediyorlar.
Evet, cehaletin sonu yok. İçinizdekini kusarken şirketinize verdiğiniz zararı da düşünün. Düşünebilmeyi becerebiliyorsanız tabii ki. Epeyce bir süre önce İlker Aycı Bey sizlere bir duyuru ile seslenmiş ve de sanal medyada yazdığınız notların ve yorumların şirketinize verdiği zarara dikkatinizi çekerek bu tutumu sonlandırmanızı istemişti. Her ne kadar sizin gibilere her hafta aynı duyurunun yapılmasının bile yetersiz olacağı açık ise de yine hatırlatayım dedim. Evet, kimine duadır kimine beddua. Kime ne yaşattıysanız sizde onu yaşayın. Niyetiniz kaderiniz olur inşallah.
Antalya’ya Turist Yağıyor. Allah Artırsın Ama.
Turizm sektörü diğerleri gibi zor durumda. Ne oldu nasıl olduysa oldu, Rusya Türkiye’ye sefer yapılmasına müsaade etti ve gökten Rus Turistler yağmaya başladı. Malum Rusya Corona’ nın Delta varyantının en yaygın olduğu ülke. Adamlar kendiliğinden gelmediler ya. Rusya'nın uçuş kısıtlamasını kaldırmasının ardından Antalya'ya binlerce Rus turist geldi. Rusların günlük hava trafiğini yüzde 45 artırmasıyla ikinci terminal de faaliyete geçirildi. Rus turistler, rezervasyon yaptıkları otellere yerleşip, sahiller ve havuzları doldurdu. Bu iş Rusların uçuşları tek taraflı açması ile başlamadı ya. Bizimkiler izin verdi ki geliyorlar. İnşallah yalnız döviz getirirler. Beraberlerinde Delta marka Virüs getirmesinler de.
Her ne kadar Turistler Türkiye'ye gelmeden önce Rusya'da yaptırdıkları PCR testlerinin negatif sonuçlarını havalimanı girişinde kurulan kontrol noktasında gösterdikten sonra pasaport kontrolüne geçebildilerse de bizim ülkeye girişlerinde yapılan + bir kontrol yok.
Delta Plus halen bize bulaşmadı ama Delta varyantının arttığı Sağlık Bakanımızca bizzat ifade edildi.. Delta varyantı vaka sayısı 224'e, görülen il sayısı da 16 ilden 26 ile çıktı. Buda Bakan beyin bildirimi. Bu illerin arasında Antalya var mı? Bilemem. Ancak illerin açıklanmaması veya bir tek İstanbul ile sınırlı açıklama yapılması düşündürücü. Kaldı ki; Aşılamanın düşük olduğu Rusya’da ise günlük vakalar 17 bine çıktı. Moskova belediye başkanı geçtiğimiz hafta daha saldırgan ve hızlı yayılan bir virüsle karşı karşıya olduklarını açıklayarak “Alarm durumundayız” dedi. Daha sonra ise Delta Varyantının yaygınlaşmasının korkutucu boyutlara ulaştığını ve bu süreçte sokağa çıkma yasağı uygulanabileceğini ifade belirtti.( Turizm ve Tanıtma eski Bakanı Sn. Bahattin Yücel tarafından paylaşılmıştır)
Uçuşların başlayacak olması ve Rusya’dan gelecek turistlerin yaratacağı tehlikeye dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Osman Elbek, geçen haftayı Avrupa’da en yüksek vaka sayısıyla tamamlayan Rusya’da kovid-19 salgınının artmaya devam ettiğini belirtti. Hal böyleyken Türkiye’ye yönelik uçuş kısıtlamasını Rusya’nın kaldırdığını belirten Elbek “Pekiyi ama biz neden kabul ediyoruz -hem de gelecek turistler için hiçbir koşul ve önlem tanımlamadan?” diye sordu. Rusya’nın son 7 günü yüzde 31 artışla günlük 108 binin üzerinde vaka sayısıyla dünya beşincisi olduğu bilgisini veren Elbek “Ve Rusya, Türkiye’ye yönelik uçuş kısıtlamasını sonlandırıyor Türkiye’nin uçuş kısıtlaması için ölçütü nedir? 100 binde kaç vakanın üzerindeki ülkelere uçuş kısıtlaması getirecek?” dedi.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala da, son iki haftadır Rusya’da Kovid-19 olgu sayılarının artış gösterdiğini belirterek “Rusya’da aşılama oranı düşük ve Delta varyantının etkili olduğu biliniyor. Bu koşullarda, Rusya’dan ülkemize gelecek kişiler için önlem alınmalı” dedi. (21 Haziran 2021 15:40 Haber Merkezi)
Bu gün 03 Temmuz 2021, saat 14.39 itibarı ile aşılanma ile kendimizi tam koruma altına almış değiliz. Toplam Yapılan Aşı Sayısı 52.149.383 / 1.Doz aşı olan Kişi Sayısı 35.690.259 / 2.Doz Uygulanan Kişi Sayısı 15.534.345. Bu rakamlar Sağlık Bakanlığı sitesinden alınmış olup. Korunmaya yeterli mi artık siz karar verin.
Sağlık Bakanlığımız gün be gün Delta Varyantın ülkemizdeki dağılımını anlatıyor. 29 Haziranda yapılan açıklama 26 ilde en fazla İstanbul’da olmak üzere 224 vakada Delta varyantı tespit edildi şeklindeydi. Nedense iller açıklanmadı. Oysaki hepimiz Antalya bulgularını merak ediyorduk. Temennimiz Rus misafirlerimizin virüsleri ülkelerinde bırakmış olmaları.
Patronlarınızda Size Güvenip Rahat Uyuyabilirler mi?
Kalite asla tesadüf değildir. Kalite üstün bir amacı belirlemiş olmanın, İçtenlikle çaba göstermenin, akıllıca ve becerikli uygulamaların sonucudur. Kalite pek çok alternatif arasındaki en akıllıca seçimdir.
Okurken çiftliği çalıştığınız şirket, fırtınayı muhtemel bir kriz, çiftçinin de işyerinizin patronu olduğunu düşünün."
Yıllar önce bir çiftçi, "fırtınalı tepede" bir çiftlik satın almıştı. Ama ne yakındaki köylerden biri ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Nedeni ise, çiftliğin bulunduğu tepenin tüm yöre halkınca çok rüzgârlı olduğu şeklinde tanınmasıydı.
Bir süre sonra, iş için müracaat eden çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam etrafı dikkatle gözlemledikten sonra çitlikte çalışmayı kabul eder. Bu gözlemleme işinin hayli uzun sürmesi çiftçiyi şaşırtmıştır ama bir şey söylemez. Adamın haline, çelimsiz fiziğine bakıp "çiftlik işlerinden anlar mısınız?" diye sormadan edemez çiftlik sahibi, İse kabul ettiği yardımcısının “ Biraz anlarım. Fırtına çıktığında bile ben odamda rahatlıkla uyuyabilirim" şeklinde cevaplanmış olması patronun kaygılarını artırsa da çaresiz onu işe kabul eder. Ama aldığı cevabın ilgisizliği de bir türlü aklından çıkmaz. Çiftlik işlerinden anlama ile rahat uyumayı bir türlü yan yana koyamaz.
Haftalar geçtikçe yardımcının çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü görmek tabii ki patronun içini rahatlatmıştır.
Ta ki, rüzgârlı tepenin tüm hırçın marifetini gösterdiği o fırtınalı geceye kadar: Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusu çiftlik sahibini yatağından fırlatır. O güne kadar yörede görülmemiş kuvvetteki bu fırtınanın tüm binayı çatırdatmasına rağmen yardımcının halen odasında uyuyor olması patronu adeta delirtir. O hırsla patron yardımcının odasına koşar. "Kalk, çabuk kalk, büyük fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım" diye bağırır.
Yardımcı yatağından bile doğrulmadan uykulu bir sesle, patronunu cevaplar: "Boş verin efendim, sizde gidip yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya."
Çiftlik sahibi yardımcısının bu rahatlığına çıldırır. Ertesi sabah ilk işi tabii ki bu adamı işten kovmak olacaktır.
Dışarı çıkıp diğer kulübeye koşar. Saman balyalarının birleştirilmiş ve üzerleri muşamba ile örtülerek, sıkıca bağlanmış olduğunu görür. Sonra ahıra yönelir. İneklerin tamamı ahıra sokulmuş, kapısı kilitlenmiş ve arkadan yapılan çift destek ile fırtınaya daha dayanıklı hale getirilmişti. Patron koşarcasına tekrar eve yönelir ve evin kepenklerinin tamamının sürgülenmiş olduğunu ve bu anlamda da güvenliğin sağlandığını görmek onu iyice şaşırtır.
Alet, edevat ve tüm malzemelerin sahanlığın en rüzgâr almayan köşesinde bulunan madeni tezgâhın altına istiflenerek yerleştirilmiş olmasını ve kuyu ağzının kuyuya, toz, moloz girmemesi için kapatılarak kalın tel ile bağlanmış olduğunu görmek çiftlik sahibini iyice rahatlatmıştır.
Çiftlikte fırtınaya karşı gerekli tüm tedbirlerin eksiksiz, hatta fazlası ile alınmış olduğunu görmenin huzuru içindeki çiftlik sahibi odasına döner ve fırtına tüm gücü ile uğuldamaya devam ederken yatağına uzanır. Gülümseyerek, gözlerini kapatır ve " Ben fırtına çıktığında da odamda uyuyabilirim" diye mırıldanır kendi kendine
Evet, bu konuyu iş hayatınızın hatta yaşamınızın birçok motifi ile birleştirebilirsiniz.
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)