Umarım ki mektubun alıcısı zarftaki adreste ATATÜRK kelimesi geçiyor. Bu adres bizim değil diye mektubu okumamazlık etmez. Seçim ortamındayız, sağa sola ulu önderimizin resimlerini asıyorlar ama, yine de belli olmaz.
Türk Hava Yolları bizleri öyle yetiştirdi ki, kurumdan uzaklaştırılmış, atılmış olsak bile, ülkede hangi siyasi kuruluş hükumet ederse etsin, şirketin başında her kim olursa olsun, uzun seneler boyu hizmet verdiğimiz şirketimizin her zaman daha iyi ve başarılı olmasını diledik ve bunun için her zaman dua ettik. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde şirketimiz için kötülük dilemedik. Tüm yaşananlara rağmen geçtiğimiz 20 senelik süreç boyunca her yönetim değişikliğinde şirketimiz için ümitlendik. İlker Bey geldi umutlandık, Bay Bolat geldi, bu akademik unvanı durduğu yerde vermediler ya, belki bu defa dedik, yine ümitlendik. Maalesef beklentilerimiz boş çıktı.
EYY Nankör yönetici: Sizinle aynı dönemde çalışan Başkan seviyesinde bir yönetici senelerce önce “Bizler sizin gibi burada yetişmedik, tepelerden görevlendirildik. Çalışırız, git denince de gideriz. Ayrıldıktan sonra THY aklımıza bile gelmez, unuturuz demişti. O haklıydı. Zira 2-3 sene ancak kalabilmişti şirkette. Gitti ve unuttu. THY’yi benimseyememiş olması normaldi. Bunun yanı sıra şu andaki Yönetim Kurulu Başkanınız Ahmet Bolat gibi olanlarda var aranızda. 18-19 senedir Türk Hava Yollarında çalışıyor. Başka bir deyişle bu kadar senedir bu kurumun ekmeğini yiyor. Oğlunu hiç karıştırmak istemem. Nerede, THY’ nin hangi ünitesinde, kaç senedir görev yapıyor bilmem. Çalışıp hakkını alıyorsa helal olsun. Şayet bu nankör adam Bay Bolat olsa, ayıplamazmısınız? Daha ötesini yapacak çok adam çıkar, ondan eminim.
Evet, bu mektubun muhatabı olan nankör adam. Kaç senedir bu kurumda çalıştığınızı bir de siz hesap edin.
İnsanlar bazen şaşırıp söylememesi gereken şeyleri, kime ne zaman söylediğine dikkat etmeden ifade edebiliyor. Bay Nankör, bu arada sizin ve beraberinizdekilerin şirketten ayrıldıktan sonra THY’nin ne / nasıl olacağına ilişkin temenniye varan görüş ve dileklerinizi öğrendim. Sn. Okurlar, bana nakledilenin yüzde bin doğru söylendiğine inanının. Bu sözleri o çirkin ağızdan bizzat duymuş olsaydım ancak bu kadar emin olabilirdim. Öğrenince utandım. Ne hissettiğimi söylesem bana yakışmaz.
Evet, Bay nankör; bu şirket uzun senelerdir görev yaptığınız bir kurum. Çalışmalarınızdan ötürü (?) size borçlu mudur bilmem ama sizin THY’ ye borçlu olduğunuzdan hiç şüphem yok. Çocuğunuzun yaşının büyük bir kısmını babasının THY’ den kuruluştan sağladığı gelir ile katettiğini ifade etmek yanlış mı olur?
Neticeten böyle bir yuva için kötüyü ummak, beklemek ve DİLEMEK düşmanca, çirkin ve bundan öte insanın karakter ve kratını gösteren çok adi bir davranış. Her ne kadar ben bu konularda nankör ağızlardan çıkan, sözlere hiçbir zaman önemsemesem de o karakterdeki bir insanın haktan, adaletten, dinden imandan ve bahsetmesi üzücü.
Siz bir THY yöneticisi değil’ de, falan siyasi teşekkülün bir trolü olmalıydınız. Aslında öyleymiş gibi hareket ettiğinizi de görüş ve dilekleriniz tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Evet, politika insanlara bir kez bulaşmaya görsün. Yapışkandır. Tıpkı yağlı kara gibi. Bulaşır akmaz diye bilirdim ama yanılmışım. Bu siyah yapışkan katran sizin üzerinizden o da yetmezmiş gibi ağzınızdan akıyor. Bunu çirkin ifadelerinizle ortaya koyuyorsunuz.
Evet, yönetici diye anılan nankör insan. Ben beddua etmem. Niyetinizin kötülüğü ortada. Her ne ise temenni ederim ki, “NİYETİNİZ HER NE İSE O SİZİN KADERİNİZ OLSUN” Ve de inşallah bizler de bunu görelim. Ne yaşarsa yaşasın bu nankör yaratık için üzülmeyeceğim açık.
THY: MAĞDURLARININ DURUMU NE OLACAK?
Ülkemiz yönetiminde söz sahibi olan siyasal kuruluşların şirketimiz kadrolarında görev alan bireyleri ve kuruluşlarımızı yönetmekle görevlendirilen tepe yöneticiler zaman zaman mevcut olan kuralların, yönetmeliklerin ihlal edilmesini kendileri açısından da meşru saymaya başlamışlar ve bunun etkisi ile ortamımızda politik yozlaşmanın hâkim duruma gelmiştir. Evet, İnsanları ötekileştirme ve ayrımcı uygulamalar ile kişisel çıkar ilişkilerinin ön planda tutulduğu şirketimizde özellikle istihdam konusunda yaşanan türlü olumsuzluğu yazı içinde tekrar örnekleme gereği duymadığım tarafgir uygulamalar yaşanmıştır. Bunu sizler yaşadınız ve kahroldunuz, bizler üzüldük. Yaşanan en üst seviyede güvensizlik duygusuna ilaveten THY mevcut yönetiminin istihdama yönelik olarak yaptıkları hatalı ve maksatlı uygulamalarından ötürü mağdur olanların, şirketin bu yozlaşma ve insanları ötekileştirme ortamından kurtarması isteği her gün biraz daha yoğunlaşmıştır.
Şu anda başımızda olan Ahmet Bolat Bey, seçimlerden sonra bu durumu düzeltecek desem, beni bir kenara bırakın kendisi bunu kendisi söylese hatta istihdam edeceğimizi söylediğim 10.000 çalışanı en adil bir şekilde değerlendireceğiz, işten haksız nedenlerle çıkartılan eski çalışanlarımızın hepsini işe geri alacağız deseler aranızda bu Beyefendiye ve söylediklerine inanacak bir kişi çıkar mı? Eminim çıkmayacaktır Kendisine duyulan güven sıfırlanmıştır. Uygulama, yalan ve oyalamaları ile bağlı olduğu siyasi teşekküle en büyük kötülüğü yapmıştır.
Evet, ülke yönetimi değişmedikçe Ahmet Bolat’lar hep başta olacağına göre beklentimiz ortada.
Bugüne kadar dünyada insan ömrüne yakın bir süre söz sahibi olan siyasi yönetim ya yoktur / ya da çok azdır. Evet bir gün gelir destekleyici olan kuvvetin elini sırtınızda hissetmezsiniz artık. Evet, şimdi ne olacak? Yeni dönemde söz sahibi olacak siyasi yönetim bir önceki dönemde yapılmış olan ayrımcılık uygulamalarının şu veya bu şekilde muhatabı olup, yaşadıkları haksızlıklar nedeni ile mağdur olan insanlarının uğradıkları adaletsizliklerin etkilerini silmek için bugüne kadar lanet ve beddua ettikleri uygulamaların aynını mı yapacaklar? Başka bir deyişle bir önceki dönemde işe alınanların görevini sonlandırıp yerlerinin eskinin mağdurlarını mı koyacaklar? Farz edin ki bunu yaptılar. Sistemden dışlananlar, şirketlerde teşkilatlanıyorlar, yapılan siyasi bir tercihtir, çalışan kıyımı yapıyorlar vb. sözler sarf etseler bile kimse onları umursamayacaktır. Zira bu uygulama ile mağdur olanlar da aynı yöntemle gelmişlerdir Türk Hava Yollarına. Bu tür kitabi sözler söylemeğe hakları olmayacaktır.
Ama benim, hiçbir beklentisi olmayan bir vatandaş olarak bu konuda konuşma hakkım var. Eğer ülkede ve şirketimde bina edilen bu çirkin ayrımcılığın sonlanmasını istiyorsam bu konuda her şeyi söyleyebilirim.
Evet, bu çirkinlik böyle devam ederse ülkede ve şirketlerimizde ayrımcılık hiçbir zaman sonlanmayacaktır. Ve de zamanla sıra bunu yapan herkese gelecektir Falan siyasi kuruluş gidecek, bir başkası söz sahibi olacaktır. Sonra bir diğeri. Ve bir başkası. Hepsi sempatizanları ile birlikte gelip, onlarla birlikte gidecektir.
Galiba, birinin, bir siyasi teşekkülün bu gidişata dur demesi ve kurumu ayrımcılık yapmadan, hukuki, idari ve insani kuralıları benimseyerek yönetmesi gerekir. Ve de siyasi teşekküllerin sorumlularının üyelerine, sempatizanlarına da bunun gerekliliğini anlatması şart. Bugün şirketin tepsinde oturanlardan ne Bolat Beyden ne de diğerlerinden bu konuda ümitvar olmak aptallık sayılır.
Bu insanlar 2004’ den beri THY’ den kaç kişiyi işten çıkarttılar. 2012-2013’ de bu rakamın 10.000’nin üzerinde olduğunu duymuştuk. Şimdi kaç olmuştur sizce. 15.000 desek inanınki fazla olmayacaktır. Bunların hepsinin yerine birilerini aldılar.
2004’ de işe girenler şimdi 19 yaş daha aldı. Şirkette 19 senelik oldular. Hayli eskidiler. 20 senelik süreçte bu yönetimin işten çıkarttığı insanlar için de öyle. Acaba şirkete geri dönebilecek yaştalar mı? Yoksa o yaşı geçtiler mi? Şirkette kalsalardı emeklilik yaşına gelmiş olurlar mıydı? Veya emekliliğe kaç seneleri kalmış olurdu?
Hangimiz, aramızdan kaç (Ben dahil) kişi dönüp Türk Hava Yollarındaki işimizi bıraktığımız yerden, aynı noktadan yakalayabilir ve sürdürebilir dersiniz. Geçtiğimiz senelerde sivil havacılıkta büyük değişiklikler oldu. Dolayısı ile takdir etmek gerekir ki noktalanan yerden devam edebilmemiz zor hatta mümkün değil.
Farz edin ki böyle bir değişiklik yapıldı. Malum 20 senelik bir sürede peyderpey işten haksız yere çıkartılanların tümü yuvaya geri alındı. Mutlu oluruz değil mi? Ancak bunun şirkete ivme kaybettireceğini söyleyen arkadaşlarınız var. Doğrudur. Tamamı ile aynı fikirdeyim. 20 senede yapılan tüm kötülüğü kısa bir sürede düzeltmek zor.
Şayet iktidar değişir ve yeni bir hükumet görevlendirilirse, onlar THY’ nin ivme kaybetmesine yol açacak bir yöntemi benimseyebilirler mi? Sebebi ne olursa olsun böyle bir başarısızlığı göze alabileceklerini düşünebilir misiniz? Ben düşünemem. Eminim onlar da ülkede ve şirketlerde hakkaniyetli, iş barışının hüküm sürdüğü bir huzur ortamını arayacaklar ve bunu tesis için uğraşacaklardır. Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Hiçbir Ayrımcılık Yapmadan 85 Milyonu kucaklayacağız diyor. Altı partinin lideri de aynı şeyi söylüyor. Bu 86 Milyonun için de sizler görevden ayrıldıktan sonra, THY’ na girip halen görevde olan çalışanlar da var. Ve de bunların hiçbiri THY’ den Çetin Özbey’i atın yerine beni alın demedi. Yalnız THY’ de çalışmak istediler. Bu çirkinliği tezgahlayanlar yöneticiler. Kraldan fazla kralcı olanlardır.
Hepimizin Türkiye’mizde bu veya benzeri durumda olanların, mağdurların yalnız Türk Hava Yollarında bulunmadıklarını da düşünmemiz gerekir.
BUNDAN BİR SENE ÖNCE BU KONUDA NE YAZMIŞIZ. İsterseniz 06 Mart 2022 tarihinde Airporthaber’ de yayımlanan yazımın bir paragrafını birlikte okuyalım. Bundan tam 01 sene 16 gün önce. Ortada seçim falan yokken “Farz edelim ki ülkeye yeni bir iktidar ve THY’ ye yeni bir yönetim geldi. Evet, THY’ de ve tüm ülkede haksız yere işinden olan, aynı durumda başkalarının da varlığını biliyoruz. Tabii ki onlarında benzer beklentileri var. Ve de adetçe sizden çok fazlalar. Hatırlarsanız 211 ve 305’ grubundakilerin bu konunun simgesi olduğunu söylemiştim. Konuyu THY’ na indirgersek bu insanlardan 2003 yılında işe girenler şimdi şirketteki 19 yaşını doldurdu. Emekliliklerine az kaldı. 2016 yılında sizin işten ayrılmanızı takiben şirkete girenler ise neredeyse 6- 6,5 THY yaşındalar. Aradakileri siz hesaplayabilirsiniz. Bunlara nasıl bir kulp takılabilir ki? Evet, bu çalışanların hatası var. Ama sizleri seçip o çirkin listeye koyan onlar değildir. Onların hatası eski personel işten çıkartıldıkça yönetimi alkışlamalarıdır. Bugün bana yarın sana sözünü hiç düşünmeden. Evet bugün için söz konusu çalışanlar için tecrübesizler denemez ve de eminim ki performans değerlendirmeleri mümkün olan en üst seviyededir. İktidara gelmek başka, bir şeyleri düzelteceğim diye benzeri haksızlıkları başka bir formatta yaparak ilerlemek çok başka.
Evet, hükümet değişti, 211 çalışan haydi tekrar iş başına. Kanaatimce bu iş zannettiğiniz kadar bu kadar kolay ve basit değil. “Evet, bir sene önceki yazı bu. Anlatamadım. Ve ilintili bir konuda suskun kalmayı tercih ettim. İnşallah bu kez anlatabilmişimdir. O zaman ne söyledikse bugün de söylediğimiz farklı değil.
PASS BİLET VE EMEKLİ HÜVİYET KARTLARI: Peki mağdurların kazanılmış hakları ne olacak? Mahkemelerde göreve iade kararı ne anlama geliyor. Bu davayı kazanan çalışanlar tüm kazanılmış hakları ile birlikte şirkete dönme hakkı var. Fakat iş kanununun ilgili maddesine göre THY işe iade kararını uygulamamış ve
de kanunun öngördüğü + ödemeyi yaparak kendileri açısından konuyu noktalamıştır. Bu arada söz konusu personelin hak ettiği pass bilet, emekli kartı vb. isteklerini de mahkeme kararlarına rağmen vermemekte direndi. Tamam, oluyor, tetkik ediyoruz vb. sözler Ahmet Bolat’ dan çıktı. Sonuç yine sıfır. Her zaman ki gibi davrandı ve Insanları ümitlendirdi. Oysa ki konu basitti. Mağdurlara emekli kartlarının ve pass bilet haklarının verilmesi. Bu basit konularda bile mağdurlarla oynadı bu zat. Ümitlendirdi ve onları tekrar üzdü, onları tekrar tekrar kırdı. Dilerim ki Allah ona da benzeri kırgınlığı yaşatsın.
SÖZÜNDE DURAN HAKKA HUKUKA İNSANA SAYGILI YÖNETİCİ ÖZLEMİ: Evet bu hükumet değişirse temenni ederim ki sözünde duran, hukuka ve insanlara ve insan haklarına saygılı yöneticiler getirilir THY’nin başına. Ve THY’ den haksız gerekçelerle atıldıkları mahkeme kararları ile sabit olan mağdurların hiç olmaz ise bu hakları süratle verilir. Konu Yargıtay kararı satırlarında “İş akdinin geçerli bir nedene dayanmadan feshi sebebi ile mevcut özlük haklarından, emekli olmuş personel ile aynı haklara sahip olduğu…… şeklinde yer almasına rağmen, Bay Bolat emsal niteliğinde olan bu kararı bile önemsememiştir.
Ve de bu arkadaşlarımızın ülkemizde, şirketimizde ötekileştirmenin, ayrımcılığın ortadan kalkması konusuna sergileyecekleri duruşları ile katkıları olur / olacaktır
VE DE YAZININ SONU
Hangi tarihte şirketimize girmiş olursa olsunlar şirketimizde iyi niyetle çalışanlar için kötü bir dileğimiz yok. Bizler, bazı eski yöneticiler gibi “falan tarikten sora bu şirkete alınmış olanlar” için kötülük temenni edemeyiz. Biz insanız. İnsan oğlu insanız. Ancak, İyi niyetimiz aşağıda belirtilen THY yöneticileri için geçerli değil. Onların şirketimizden dışlandığını görmek ülkemizde ayırımcılığın sonlanmasını dileyen hiç kimseyi üzmeyecektir.
Yorumlar Tüm Yorumlar (203)