GEÇEN HAFTAKİ YAZIM ÇOK İLGİ ÇEKTİ. TEŞEKKÜRLER. Belki inanmayacaksınız ama, o yazıyı yazmamı Bay Bolat istedi desem yanlış olmaz. Evet, bu yazımı kısa tutuyorum. Nedeni ise 19 Şubat’ta yazdığım (TIKLAYIN) linki yanda yer alan yazıyı bir kez daha okumanızı rica etmek.
Evet Bay Bolat Antalya itirafı ile geçtiğimiz hafta kaleme aldığım 211’ lerle ilgili seslenişimi yapma isteğimi körükledi. Ve de THY: BU REZİLLİĞİ PLANLAYAN, UYGULAYAN İNSANLIK YOKSUNLARI HALEN YÖNETİCİ UNVANI TAŞIYOR. Başlıklı yazım ortaya çıktı.
12 Şubat 2024, pazartesi akşamı saat 21:00:34’ de Airport haberde gördüğüm “Ahmet Bolat; 'THY'den ayrılan ve talebi olan çalışanların dosyalarını inceliyoruz” başlıklı derme çatma bir haberi okuyunca bu beyefendi için ne düşüneceğimi şaşırdım. Bu aralar ne Türk Hava Yollarından atılanlar konusu vardı, ne de işten uzaklaştırıldıktan sonra geri dönmek isteyenler gündemdeydi. Birdenbire bu konu çıktı ortaya.” Evet bayram değil, seyran değil eniştem bizi neden öptü” Ne düşüneyim, nesine inanayım veya kim ne düşünür, kim bu beyefendiye inanır bilemem. Beni bu noktaya ne mi getirdi? Bir kısmını tekrar anlatayım. Hak verirsiniz, vermezsiniz kendi bileceğiniz iş diye devam ediyor o yazım. Bakarsanız memnun olurum. SAYIN BOLAT TÜRK HAVA YOLLARINA KİMLERİ (?) GERİ ALMAK İÇİN HAZIRLIK İÇİNDESİNİZ? diye sormuştum o yazımda. Evet Bay Bolat bu tür hesapların adamı.
THY: KABUL EDENLER (1 HİSSEDAR), KABUL ETMEYENLER (121 HİSSEDAR). KABUL EDİLMİŞTİR.
Aslında başlıktaki sistem Bay Bolat’ın yapısına yakışan bir uygulama. Vakıa bu uygulama ondan önce de aynı şekilde yapılıyordu. Demek ki şahıslar bir tarafa sisteme de yakışıyormuş. Hangi sisteme yakıştığını erenler bilir.
Evet 24 Mayıs 2024’ de bu oyun yine sahnelenecek. THY’nin Genel Kurul Toplantısı var.
28.11.2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmî gazetede yayınlanan ANONİM ŞİRKETLERİN GENEL KURUL TOPLANTILARININ USUL VE ESASLARI’ na ilişkin yönetmelik, (Madde 14) Genel Kurul Toplantısı Başkanı olarak, görüşmesi yapılan şirketin, genel Kuruldan ibra kararı bekleyen Yönetim Kurulu Başkanının, aynı zamanda genel kurul toplantısı başkanı olarak teklifini / seçilmesini öngörmüyor. Yönetmelikte belirtilen husus yalnız ve yalnız
Toplantı Başkanının Genel kurul tarafından seçileceğine ve toplantı tutanak yazmanının ise seçilmiş olan toplantı Başkanı tarafından seçileceğine amir. Hal böyle iken THY’nin faaliyetleri görülecek Yönetim Kurulu Başkanı Genel Kurul toplantısına Başkan olarak seçiliyor. Konuya hem bunu öneren hem de kabul eden açısından bakmak gerek. Öneren buna mecbur. Emir kulu. Kabul eden ise bunu kendisine yakıştırıyor. Sizce bu etiğe uygun mu?
Madem ki mevzuat kesin olarak emretmiyor 20 – 30 senedir (belki de daha fazla) neden bu kuruldan ibra bekleyen şirket YK Başkanı o kurulu sevk ve idare edecek Başkan olarak önerilir / seçilir. Ve de neden Bay Başkan emrinde görev yapan birini tutanak yazmanı olarak seçer? Görüşünü belirtmek isteyen toplantı katılımcısına söz verilir veya verilmez, buna Gn. Krl. Bşk. karar verir ama şayet kendisine İstenmeyen konularda sual yöneltilirse ne bu sual ne de verilmeyen cevap tutanağa geçilmesin diye belli ki. Ben kötü niyetli miyim dersiniz? Şimdiye kadar böyle olmadı mı? Bunlar yaşanmadı mı? Bu defa farklı mı olacak? Tövbe hayır.
Dolayısı ile bu toplantıdan bir şey beklememek gerek. Kanuni gerekliliği yerine getirmiş olmaktan öte. Tabii (1) oyun sahibinin yukarıdan aldığı emirle Yönetim Kurulu Başkanlığı için yeni bir isim önermemesi dışında. Bu defa onu oylarlar. Sonuç mu? Kabul edenler (1), Kabul etmeyenler (121) Kabul edilmiştir. Giden ne yapmış olursa olsun ibra edilerek yollanır, gelen için ise gideni aratmasın diye içinden yüzüne karşı dua eder herkes. Bu arada bu toplantıların en önemli (?) şahsiyetleri olan hissedarlar ne mi yapar? Sormazlar, soramazlar siz bizimle alay mı ediyorsunuz diye. Aslında hissedarlar kâr payı dağıtılacak mı? dağıtılmayacak mı? onunla meşguldürler.
Evet yazının özeti: Bu toplantılarda en büyük hisse kimdeyse onun dediği olur. THY’ de en büyük hisse devletin Varlık Fonunda. Bir tek onun el kaldırması yeter. Kaç hissedarın kabul etmediği önemli değil. Mevzuat işte böyle. Toplantı gündemine bakarsanız THY Yönetim Kurulu üyelerinin ücretlerinin belirlenmesini de genel kurul yapıyor(?) Gündemde bu da var. Anlayan beri gelsin.
TEPE YÖNETİCİ DÜRÜST İSE ASTLARI EĞRİ OLMAYA CESARET EDEMEZ.
Nedendir bilmem bu konuya köşemde ikinci kez yer veriyorum. Bu tür yazılarında dürüstlük kelimesini kullanırken hep dikkatli olurum. Malum dürüstlük iki türlü. Maddeye karşı dürüstlük ve manevi dürüstlük. Kimsenin maddeye karşı dürüst olmadığını açık seçik bir bulgu yoksa söylemek doğru değil. Ben bu defa türünde ayırım yapmadan dürüst değilsiniz diyebiliyorum. Elinizdeki yetki ile kendinizin ve sizden olanların maaşlarını ülkemiz için astronomik seviyeye çıkartabildiğinize göre bunu söyleme hakkım var. Bu bilgiyi yalanlamadığınıza ve doğruları (?) açıklamadığınıza göre Vede Yönetim Kurulunun saygıdeğer üyelerinin de bunu onaylamış olması, onları da aynı kefeye sokmaz mı?
Kimsenin sözünü dikkate almadınız. Kaç kez size seslendim Bay Bolat. Son yazımdaki bir paragrafı tekrarlıyorum.” “Doğru ve sistemli çalışarak emrinizdekilerin tutum ve insancıl uygulama ve davranışlarınızı takdirle karşılamaları ile taraftarı olduğunuz siyasi görüşe önce ilgi duymaları, daha sonra fikren yaklaşmaları ile sizin sistemin dürüstlük ve doğruluğunun bir temsilcisi olduğunuza inanmaları sonucunda siyasi görüşünüzün yeni taraftarlar kazanmasına vesile olarak tabii. Siyasi bir teşekküle daha güzel bir şükran borcu ödeme şekli olabileceğini düşünemiyorum. Yapmanız gereken buyken uygulamalarınız ile bunun tersine neden oldunuz. Partinize yeni taraftarlar kazandırmak yerine mevcudun kopmasına, uzaklaşmasına neden olanların mevcudiyetleri ile sisteme fayda sağladığını düşünmek abesle iştigal.” Sayın Bolat bu tarz hıyanet dışında, başka nasıl isimlendirilir, bilmiyorum?
Evet; sizi bu istenmeyen şekle sokanlar kim? Kimse değil. Yaşam şartlarının ön plana çıkarttığı hasletleriniz, zafiyetleriniz daha belirgin hale dönüşen hırslarınız, egolarınız ve de maalesef insani duygularınızı yitirmeniz. Hani bazı lekeler çıkmaz ya. Yağlı kara gibi yapışır kalır üzerine insanın. İşte o misal. Gitseniz de ölseniz de bu leke hep sizinle birlikte geleceklerdir. Değer miydi buna? Onu da siz düşünün. Paramparça ettiğiniz insanlara da bir sorun isterseniz.
Yorumlar Tüm Yorumlar (57)