Hükümetin, siyasi iktidarın ağırlığının önemli bir ölçüde hissedildiği sektörümüz kuruluşlarından Türk Hava Yollarında da Fetö Terör Örgütü yapılmasına başlandı. Ve belki de daha devam edecek. Airporthaber’ de önce bu konuya ilişkin haberler ve takiben THY Yönetiminin bu uygulama ile ilgili açıklaması yayınlandı.
Türk Hava Yollarının bu tensikatta gerekçeleri itibarı ile çalışanları aynı grup içinde işten uzaklaştırmalarını doğru bulmadığımı söylemek isterim.
Ben THY’ den yönetim tarafından 2002 yılında kurumdan uzaklaştırılmış biriyim. Bunun sıkıntısını iyi kötü bilirim, yaşadım. Tabii ki şu anda yapılan fesih işlemlerinin insana çok daha ağır gelecek tarafları var. THY’nin konuya, ilişkin bildiriminde / haberinde yer alan; işletmecilik, gereklilik, verimsizlik, performans yetersizliği gerekçeleri bir tarafa, ülkemizin ve şirketimizin güvenliği ve çıkarlarına ters düşecek her türlü tutum ve davranışlar kapsamında Fetö yapılanmasına müzahir olmak “ gerekçesi ana konu ile yakından uzaktan ilgisi olmayan çalışanları tokat yemişçesine sarsmıştır. Ben kovulduktan sonra ne fark eder diyebilmek zor. En azından hukuki yola başvurur ve işe iade vb. taleplerde bulunmadan işten çıkartılma nedenime açıklık getirilmesini isterdim. Bu tabii ki kurunun yanında yanan yaşlar için geçerli.
Şurası muhakkak ki; Ülke ve THY’ nın güvenlik ve çıkarlarına ters düşen tutum ve davranışlarıyla birlikte Fetö yapılanmasına müzahir oldukları belirlenen THY çalışanlarının iş sözleşmelerinin Devlet Kuruluşları ile aynı anda öncelikli olarak sonlandırılması tabii ki yerinde olurdu. Aslında ülkedeki gelişmelerden beklenen de buydu. Bunu takip eden makul bir sürenin sonunda doğru veya yanlış diğer grupta oldukları mütalaa edilen düşük performanslı, verimsiz vb. çalışanların iş akitlerinin feshedilmesi de tabii ki daha insancıl ve yönetim mantığına uygun bir tarz olacaktı.
Ben kimsenin işten uzaklaştırılmasını sorgulamıyorum. Haddimi aşar. Yalnız ve yalnız yapılan işlemin neden bu kadar acemice kurgulandığını soruyorum. Bu denli profesyonel geçinen THY tepelerinin bu hususu değerlendirmemiş olmasını en hafif deyim ile yöneticilik zafiyeti ve insana / çalışanına saygı duymama olarak yorumladığımı ifade ederken THY yönetimini bu konuda fazlası ile ayıpladığımı belirtmek isterim.
Nitekim 28 Temmuz 2016 tarihli Akşam gazetesinde bu kapsamda iş akdi feshedilen bir kardeşimiz Feto’cu olarak tanıtılıp, damgalanmaya çalışılıyor. Ben bu arkadaşımızı şahsen tanımıyorum. Ancak Airporthaber’ de kendisi ile ilgili yazıyı görünce ve de bu konu ile ilgili olarak bu satırları kaleme almaya karar verdikten sonra araştırdım. Değişik üç, dört noktadan İşine bağlı, çok düzgün bir kardeşimiz olduğu bilgisine ulaştım. Nitekim kendisinin iş akdi “ İşletmesel sorunlar “ gibi muğlâk anlaşılması zor bir nedenle feshedilmiş. Evet; bu böyle ama şirketin 211 çalışan tek bir açıklama ile işten uzaklaştırılınca ve de bu açıklamada “ülkemizin ve şirketimizin güvenliği ve çıkarlarına ters düşecek her türlü tutum ve davranışlar kapsamında Feto yapılanmasına müzahir olmak” gerekçesi de yer alınca iş değişik oluyor. Kötüye çabuk inanma alışkanlığında olan Türk kamuoyunun başka türlü düşünmesi mümkün değil.
Eminim ki listede kurularla aynı ateşe atılan başka yaşlar da vardır. Şimdi THY’ na senelerce hizmet vermiş olan bu personelinizin anne ve babalarına verilen üzüntüyü bir düşünün. Hangi ebeveyn çocuğunun bu tür bir kötülükle suçlanmasını ve tanınmasını ister.
Evet; Saygıdeğer yöneticiler. Yöneticilik mantığına ne denli sahip olduğunuz kriz dönemlerinde aldığınız karar ve uygulamalarla ortaya çıkar. Bu durumda sizin için ve de sizi bu noktalara taşıyanlar için ne düşünmeliyiz? Unutmayın ki “ Ayarını bozduğunuz kantar, bir gün gelir sizi de yanlış tartar ”
Bu arada “AirPortHaber’in Türk Hava Yollarının gülen yüzü de işten çıkartıldı” başlıklı haberine gelen yorumları okudum. Bu zihniyetin birlik ve beraberlik içinde olması çok zor. Hatta imkânsız görünüyor.
Evet; yukarıda da ifade ettiğim üzere ben THY kökenliyim. Uzun seneler bu çatı altında görev yapmış olmamadan ötürü tabii ki kurumu elimden geldiğince yakından takip etmeğe çalışıyorum. Çalışanlar arasında küçümsenmesi mümkün olmayan, gruplaşma mevcut. Bunu herkes biliyor. Bahis konusu grupların mensubu olan bazı çalışanlar birbirine karşı acımasız ve rahat kulp takan cinsten. Biz demokrasi nöbetindeyken diye başlayan yorumların antidemokratik söylevlerle sonlandırılmasındaki çelişkiyi anlayabilmek mümkün değil. THY ile ilgili olarak bu konuda Airporthaberde yayınlanan haberlere yazılan yorumları okursanız yürekler acısı. Daha önce işten çıkartılan ve habere yorum yazanların tümüne yakını Fetocular yüzünden işten atıldığını söylüyor. Herkes sütten çıkmış ak kaşık. Sütte leke var, onlarda yok. Hatta üç karışlık boyunu aşıp Fetocular tamam da PKK’lar ne olacak diye sorarken başka yönü de işaret eden var. Gerek şahıs ve gerekse ünite ismi vererek aklınca hedef belirlemeye çalışanlarda de mevcut. Yapılan işlemi cadı avına benzetip işten çıkartılan insanların yerine biz işe girebilir miyiz diye soranlar ise kendi işinin peşinde. Onlar çıkartılan personelin işten neden uzaklaştırıldıkları ilgilendirmiyor. Hacı hoca takımı gitti, diğer bir hacı hoca takımı geldi diyenleri THY’ da, bir tarikata, üye olmayan yönetici var mı diye soranlar ile onları destekleyenler de mevcut. Ve de kuruluştaki en büyük Feto’ cu olarak Temel beyi işaret edenlerde.
Yukarıda da ifade ettiğim üzere bu denli geniş bir operasyonda kurunun yanında yaşında yanması mümkün. Bu ayırımı yüzde yüz sağlıklı yapabilmek yönetim açısından hayli zor.
Şayet THY’ da bu durum mevcutsa yakılan ateşe yaş olanları arkalarından da itip atanlar kim diye soracak olursanız, yöneticilerden önce bu isimleri sakız gibi çiğneyip üstlerine veren, varlıklarını böyle sürdüren espiyona meraklı çalışanlardır.
Bilindiği ve görüldüğü üzere İnsanlar kızdığı herkese bir damga vurur oldu. Bundan üç ay kadar önce THY Yönetimi aleyhine yazanlara ve kızdıkları herkese doğru, yanlış yorumları ile fotocu damgasını vuranlardır. Tabii ki bunu yapanlar tüm bir grubu temsil etmiyor.
Bir Türk ölmüş ve cehennemde misafir edilmesi uygun bulunmuş. Halkla İlişki kurma görevlisi olan bir Zebani yeni misafire bölgenin tanıtımını yaparken adam fokur fokur kaynayan birçok kuyu gömüş. Hepsinin başında kuyudan çıkmak için hareketlenenleri elindeki mızrak ile tekrar kuyuya iten birer
Zebani beklermiş. Yalnız bir kuyunun başında zebani bulunmuyormuş. Meraklanan adam zebaniye bu kuyunun başında neden kimsenin görev yapmadığını sormuş. Zebaninin cevabı yeni misafiri şaşırtmamış. O kuyu Türklere ait. Görevliye gerek yok. Zira onlar kuyudan çıkmak isteyenleri bacaklarından geri çekip tekrar kuyuya çekerler. Daha bu güne kadar kimsenin bu kuyudan çıkabildiği görülmedi.
Her ne kadar küçük bir ihtimalse de bazı kamu kuruluşları yüzlerce bazılarından ise binlerce Feto örgütünü iş akitlerini feshedildi ve de ayıklama / temizlik devam ediyor. Türk Hava Yolları Yönetiminin bu konuda dikkat çekmemek amacı ile listeyi kalabalıklaştırmak için performans, verimlilik ve diğer hususlardan ötürü menfi değerlendirdikleri ( ki örneği gördükten sonra bunun doğru yapıldığından emin değilim) çalışanları da yanan bu ateşe arkalarından itilmek sureti ile olmaları da mümkün. Evet, THY’ nin toplam çalışan sayısı dikkate alındığında oran fazla değil. Binde on gibi. Yan Kuruluş çalışanlarını da hesaba dahil ederseniz oran binde 5’ e düşüyor. ( Hesaplama 211’in hepsinin Feto’cu olduğu noktasından hareketle yapılmıştır.) Eğer bu mantık doğru ise Türk Hava Yolları Yöneticilerini tebrik ederim. Demek ki Türk Hava Yollarında Milli irade düşmanı, terörist gruptan fazla insan barındırmamışlar.
Keşke 211’in hepsine ulaşma imkânım olsa da, tümüne yapılan tebligatta iş akitlerinin fesih nedeni olarak ne yazıldığını öğrenebilsem. O zaman yanan kuyuya arkalarından itilen yaş’ların sayısı da ortaya çıkar, Foto’cularında. Bizde oturur bu kararı verenleri değerlendiririz.
Kimsenin dikkate almayacağını bilmeme rağmen yine de bir noktaya değinmek isterim. Her hangi bir kurumun yönetim unvanlarından birini taşıması nedeniyle o kuruluşu taşıdığı unvan seviyesinde temsil eden şahıslar, özellikle yaşadığımız bu kritik dönemde ağızlarından çıkana çok dikkat etmelidirler. Bir bakanın söylediğinin tam tersini bir il başkanı söylüyor. İkisi de yazılı basına konu oluyor. Okuyanlar arada, derede. Hazır siyasilere değinmişken, Fethullah Terör Örgütünün bir de siyasi uzantıları var. Nedendir bilmem bunlara hiç değinilmiyor. İşin bu tarafı eksik kalırsa sorunun kökünden halledildiğini söylemek doğru bir tespit olmayacaktır.
Hepimiz bu çirkinlikleri neden yaşadığımızı biliyoruz. Şimdi bunları tekrar ortaya koyma çabası içinde olmanın şu anda sonuca hiç bir faydası yok. Ülkede bir genel temizlik dönemi yaşanıyor. Milli irade düşmanları sistemden ayıklanıyor. Şu an için önemli olan bu öldürücü virüsün vücuttan temizlenmesi. Siyasilerin başka noktalara çekilmesi mümkün olan ve yeni yorumlamalara neden olabilecek söylevlerden kaçınmaları gerekir. Bilmem hak verir misiniz?
Yorumlar Tüm Yorumlar (44)