Evet, Cuma günü İstanbul’a indim ve tabii ki bilgisayar açacak vaktim olmadı. Akşam Airporthaber’in verdiği iftar yemeğine gittim ve Çelik-İş Sendikasının akşamüzeri yetki aldığı haberinin geldiğini öğrendim. Öncelikle bu sonuçtan tüm memnuniyetsizliğe kararın Türk Hava Yolları çalışanları için hayırlı olmasını diliyorum..
Sendika İsminin İşveren İle Birlikte Anılması..
Çalışanların özgür olarak kendi iradeleri ile tercih yapmaları esas olmasına rağmen bu konu için işveren tarafından çalışanlara baskı kurulması ve bir sendikanın da bu konunun tarafı olmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Hamdi Topçu beyin THY Teknik ve Habom konusundaki Puzzle oyunu esnasındaki duruşlarına rağmen ben yine de bu çarkın içinde bir sendikanın girmemiş olduğuna inanmak isterim. Habom çalışanlarının nasıl yıpratıldıkları unutulabilinir mi? Tabii ki bu zor, hatta imkânsız. THY çalışanları bu konuda zamanında işveren tehdidi ve işten çıkartılma korkusu ile bir hata yaptılar. Acaba şimdi de benzeri bır hatayı 2 nci kez yapmış olmuyorlar mı? İşveren baskısı ile çoğunluğu sağlayarak yetki almayı düşünebilen bir sendikanın çalışanlara haklarının teslimi için işveren üzerinde nasıl bir baskı oluşturabilir ki? Herhalde üyelik formlarını doldurulurken Türk Hava Yolları Teknik A.Ş çalışanları bunu da düşünmüşlerdir. Geçmişi bir kenara koyalım. Bu oluşumda keşke hiçbir Sendikanın ismi işveren veya ilgili Bakanlık ile birlikte anılmamış olsaydı. Kişisel kanaatime göre bu gün için de yapılabilecek en büyük yanlışlık konuya şu veya bu şekilde işvereni ve onunla birlikte hareket edenleri karıştırmak olacaktı. Ve Türk Hava Yolları çalışanları bunu bir kez daha yaptı.
Kurulacak Komiteler Çok Önemli
Sendikal mücadele ve sonuç alma konusunda Disk’in bu güne kadar sağladığı başarı ve Çelik İş’in de üyelerine kazandırdıkları ortada. Tabii ki bu adı geçen sendikaların aynı parlak sonucun THY Teknik’te de alabileceklerinin göstergesi değil. Ancak konu bir noktada güven ile de ilgiliyse, şurası kesindir ki; THY Teknik yakın geçmişi unutmamıştır. Yine unutmamak gerekir ki, Çelik İş’ de sektöre, sektörün insanlarına ve yapılan işe yabancı. Ve “kararların bir komitede “ alınacağını ve yetkinin komite üyelerinde başka bir deyişle sizlerde, çalışanlarda olacağını söylüyorlar. Evet; söz konusu bu komitede sizler, çalışanlar yer alacak. Çalışmaları sizler yönlendireceksiniz.
Bu komitelerde görev yapacak olan arkadaşlarınızı seçerken, işverenin veya sendikanın işaret ettiği çalışanlardan ziyade her türlü etkiden uzak, konuyu bir bütün olarak ele alabilecek kabiliyette ve tesir altına alınması zor hatta mümkün olmayan arkadaşlarınızı görevlendirmelisiniz. Bu çalışanlar gerektiğinde üyesi bulundukları sendika ile de kavga edebilecek, konularında ısrar edebilecek ve kabulü için onları gerekirse zorlayabilecek yapıda kimseler olmalıdır. Sizin senelerdir ulaşamadığınız haklarınızı alsınlar maaşlardan yapılacak olan sendika kesintisi onlara helal olsun.
Tartışmalı Bir Uygulama
Birleşik Metal İş Sendikasının bir açıklamasında; Geçtiğimiz yıl sonundan itibaren HABOM’dan TEKNİK AŞ’ye geçiş yapan çalışanların, bu geçişteki işkolu değişikliği nedeniyle üyelikleri düşmüş olmasına rağmen, TEKNİK AŞ’nin metal işkoluna geçirilmesiyle birlikte bu üyelikler Bakanlık tarafından yeniden aktif hale getirilmiştir.”diyor.. Bu durumun tartışmalı olduğu açık olup, iddianın muhatap sendika tarafından hukuka intikal ettirileceğine mutlak gözü ile bakılmaktadır. Dolayısı ile önümüzdeki günlerde bu yetki alımının gündemde kalacağı mutlaktır.
Çelik-İş Kendisine Muhalif Olanlarında Haklarını Koruyacak.
Hani bir pazarlamacı iş ararken kendisine sorulur. “Sizin bizim üretim konumuz ile ilgili bilginiz var mı? Cevap; Pazarlama mantığına sahip olan kişi her şeyi pazarlar. Motorlu taşıt, Un, Konut fark etmez.” Sizce Sendikacılıkta böylemidir? THY Metro ile Uçağın bir farkı yok. Yolcu ikisine de bir yerden biniyor, diğer bir yerde iniyor.” Diyerek işe başlayan bir yönetim dönemi geçirdi. Sivil Havacılığı İnternetten altı ayda öğrendiğini söyleyen insanların yönetiminde çalıştı THY. . Bana göre yaşanacak olan ilk aşamada siz çalışanların konuya katkısı çok ama çok önemli olacaktır. Ve de Çelik İş kendisine bu aşamada üye olmayan çalışanların da sendikası olacak ve onlarında hakkını koruyacaktır. Dolayısı ile konuya ideolojik yanaşmamak gerekir. Sendikaya muhalefet tercih veya seçim esnasında olur. Daha sonraki aşamalarda ise benimseyin veya benimsemeyin destek şart. Ben Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri sürerken Sendikaya muhalefet yapanları da gördüğümü anımsıyorum. Görüşüm o dur ki, normal zamanda muhalefet tamam da nedeni siyasi bir şeylere dayanıyorsa o kötü.
Çelik İş’ Den Hava İş’e Nasihat.
Bu arada Çelik İş’in Başkanı Hava İşle ilgili görüşlerini aşağıdaki şekilde duyuruyor ve Hava-İş’i sektördeki diğer kuruluşlara yönlendiriyordu. “Biz bu konuda Hava İş’in rakibi değiliz. Onlar bence ulaşım iş kolundaki sendikalarla ilgilensinler. Bu anlayışla devam ederlerse sıkıntı çekerler. Sadece THY’de kalırlarsa barajı geçemezler. Burayı bırakıp başka şirketlerde örgütlenmeye baksınlar. Yargıtay’ın kararı son derece nettir. İnsanları kandırmasınlar, aldatmasınlar.” Bu beyan doğru mu derseniz, evet doğrudur. Hava-İş’in sendikal yaşamdaki mevcudiyetini sürdürebilmesi için mutlak üye sayısında artış sağlaması gerekir. Gerekir de bu yapılabilir mi? Şu an için zor. Tabii ki bu benim görüşüm. Evet; söz doğru olmasına doğruda Hava-iş Sivil Havacılık camiasından çekilmiş değil. Teknik A.Ş hangi iş kolunda olursa olsun Sivil Havacılığın hayati önemi haiz bir parçası. Ve de beğenilir veya beğenilmez Hava İş senelerdir Türk Hava Yollarının bütününe hizmet vermiş olan bir sendika. Dolayısı ile konu ile ilgili görüşünü her platformda ifade etme hakkına sahip. Mevcut Sendika Yönetimini öne sürerek muhaliflerin bu cümleme itiraz edeceklerinden şüphem yok. Sap ile samanı ayıranlar çoğunlukta. Ben, şahıslardan değil, Hava İş’in hükmi şahsiyetinden bahsediyorum. Umarım anlatmayı becerebilmişimdir.
Hava-İş’e Çetin’ den Bir Hatırlatma.
Bu arada Hava-İş’in bir konuya dikkatini çekmek isterim. Teknik A.Ş’ de hangi sendika yetki alırsa alsın, ilk toplu iş sözleşmesinde alacağı sonucu sizin üyeniz olan çalışanlar mutlak tarafınızca alınan sonuçlarla kıyas edeceklerdir. Bu kıyaslamanın Hava-iş üzerinde bir baskı unsuru oluşturacağı kesin. Sektörde mevcut tek sendika Hava-İş’ iken üyelere bazı konuları anlatmak mutlak daha kolaydı. Artık çalışanların mukayese etme imkânı var. Elma ile Armut mukayese edilmez diye düşünmeyin. Kimsenin itiraz edemeyeceği bir karşılaştırma alt yapısının kurulabileceği açık.
Taşın Altına Elimizi Koymadan Muhalefet yaptık.
Çalıştığımız dönemlerde de Sendikamızdan şikâyetlerimiz vardı tabii ki. Her dönemde olduğu gibi çalıştığımız dönemde sendika yönetimine muhalif olanlarda mevcuttu. Zaman zaman bu muhalif grubun içinde bizler de yer aldık. Üstelik bu işten anladığımızı da söyler dururduk. Gel gelelim hiç birimiz sendikal bir göreve talip olmadık Başka bir deyişle taşın altına kimse elini koymak istemedi. Yalnız konuştuk ve eleştirdik. Dolayısı ile fazla şikâyet etmeye hakkımızın yoktu ama yine de bülbül gibi şakıdık. Hava İş bu günlerine işte böyle geldi. Şimdi üzülüyoruz.
Ben Teknikte Çalışsam Hangi Sendikaya Üye Olurdum? Neden?
Bu tür bir yazı yazdıktan sonra, kendi görüşümü ifade etmeden konuyu havada bırakmak bana ters gelen bir tarz. Türk Hava Yollarına uzun seneler emek vermiş biri olarak tabii ki benimde konu ile ilgili düşüncem var. Hava İş üyesi olarak kalmak ve senelerdir üyesi olduğum sendikada beğenmediğim unsurları değiştirmeye çalışmak imkânı bulunmadığına göre, ben halen çalışıyor olsaydım bu karmaşada Birleşik Metal İşçileri Sendikasının üyesi olmayı tercih ederdim. Nedeni ise; daha önceki THY düzeninde / düzensizliğinde isimlerinin şunun yanında, bunun yamacında şeklinde geçmemiş olmasından başka bir deyişle sektörde yıpranmamış bir marka olmasından öte değil. Bu güven duygusuna dayalı bir karar mı diye soracak olursanız? Tam değil. Yaklaşımımı, yaptıklarını ve bizim için yapabileceklerini görüp daha sonra tam bir güven tesis etme isteği olarak tariflendirmek sanki daha uygun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (23)