Evet, zor olan birilerince kandırılmak değil, kandırıldığını bilmek ve bunu sessizce İzlemeğe mecbur olmak. Kim olursanız olun, makamınız ne olursa olsun bu değişmez. İnsanlar için bu böyle. Ve de bunu yaşayanlar bilir. Ama söyleyemez, çaresizce yutkunurlar.
211’lar konusunda yazışmayı noktalamıştım. Beni yanlış anladılar. Aldırmadım. Bu gün de engelli olup THY’ den emekli edilenlere aynı şeyleri söylüyorum. Bu arkadaşlardan biri mail göndermiş. Bolat Beyin sorununu çözeceğini söylüyor. Mutlak araştırmıştır YK Başkanı. Her ne ise herkese hayırlı olur inşallah.
İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolay sözünü yaşadığımız bir dönem. İnsanlara yapılacak en büyük kötülük onlara ümit verip sonra bir şey olmamış gibi davranmak. Ancak bu konuda hatanın hatırı sayılır bir kısmını üstlenmeğe mecburum. Ben de ümitlendim ve de bunu ısrarla okurlara anlattım. Bende etkilenen kimsenin bulunduğunu zannetmem ama yinede hatanın üzerime düşen bölümünü üslenmem şart,
Yazılarımda ki görsellerin ( resim ve metin formatlı ) okunmadığını biliyorum. Oysaki onların her biri uzun birer yazı gibi anlatıyor çok şeyi. Evet, .211 ‘ ler ile ilgili yazdığım 3 yazıyı yayınlamadım. İnsanlara yapmayın bekleyin derken benim yazıp çizmemin doğru olamayacağını ve de yazmamamın arkadaşlarımızın kendilerine zarar verecek yorumlar yapmalarını engelleyeceğin düşündüm. Ve de ayrıca APH’ da neden böyle davrandığımı da anlatmıştım. Buna rağmen bu yazıda 3 yazımda bulunan görsellerden iki adedini kullanmak istemedim.
Şimdi sizlere bu üç yazımda mevcut olan görsellerin bir araya getirilmesi ile şekillendirilen bir yazıyı sunuyorum. Vardığım sonuç son görselde. Fıkra gibi bir anlatımla başlayalım.
İNSANLARI ALDATMAK NE KADAR KOLAYMIŞ DEĞİL Mİ?
Aşağıdaki anlatım, yaşanmış bir olaydır. Evet, belirli konularda cevaplarını bilmedikleri suallerle bir anlamda koşullandırılan insanlar sonuçta doğruyu değil istenilen sonucu benimserler. Türk Hava Yollarının ustaları bu tür konularda uzmanlar.
UYUSAK RÜYALAR KANDIRIYOR, UYANSAK İNSANLAR
Evet, insanları aldatmak çok kolay oluyor. Hele hele soru bizzat içinde olmadıkları yaşamadıkları için bilmedikleri bir konu ile ilgiliyse yapacakları bir şey var. Başkalarına, eskilere sorup fikir ve görüş almak.
Bizde YK Başkanının bilgi alacağı kişiler 2016 yılında bu çalışanların işten çıkartılması ile ilgili kararı vermiş olan ve de teklifin altında imzaları bulunan kimseler. Şimdi bir hafta içinde 50, 60.000 kişilik THY’ yi tarayıp, Bu kalabalık içinde örneğin Çetini bulup şirketten dışlayan yöneticilere sorun bakalım. İşten attığınız Çetin nasıl biridir? Verilen görevleri yapmayan bir çalışan mıydı? Performansı mı düşüktü yoksa? İsterseniz aynı suali başka türlü de sorabilirsiniz. Yahu siz bu adamı kovma kararını verirken hatamı ettiniz? İyi bir çalışan birimiydi? Fetöcümüydü yoksa? Haydi, söyleyin, anlatın bana. Şaka gibisiniz vallahi..
Yoksa bu seçkin 2 insanın 211 kişilik listeye girmesine neden engel olamadıklarını mı anlattılar (?) Bu arkadaşlardan birini THY dönüşünden önce görev yaptığı şirketten sordum. İyi bir yönetici olarak tanıyorlar. Türk Hava Yollarında kötü yöneticiydi de, o şirkete gidince mi iyi oldu? Hayır.Tabii ki hayır.
Her ne ise Bay Bolat gelir gelmez kendi görüşlerinin üzerine bu saygıdeğer yöneticilerinin kıymetli görüşlerini ekledi ve 211’lerle birlikte işten çıkartılan 2 kişiyi, işe başlamasını takip eden günlerde Türk Hava Yolarında yeniden kazandırdı. Buna yetkisi var mı? Tabii ki var. Kaldı ki gerek olmamasına rağmen belki şahsi bir sigorta olarak Yönetim Kurulundan bile geçirmiştir kararını. Sahi bu arkadaşları araştırdı mı Bolat Bey? Araştırmıştır. Yıldırım hızı ile. Belki de başta Bay Çay olmak üzere İnsan Kaynaklarının değerli insanları evet bu iki kişi için biz yanlış uygulama mı yaptık dediler? Her ne ise, Konumuz bu değil? Uygun görüldü, geldiler, hoş geldiler.
Son anda aklıma geldi? Sorayım bari. İstediğini listeye koyup, 211 kişilik o listeyi düzenleyen karar mekanizmasının Sn. Yöneticileri 2016’ da bu iki kişiyi neden ve nasıl o listeye koydular veya listeden çıkartmadılar./ çıkartamadılar. Yoksa THY’ nin bu insanlara izafe ettiği suçlama doğrumuydu da o kargaşada listeden çıkartmaya cesaret mi edemediler? Kim bilir? Kalkışmanın üzerinde daha iki- üç gün geçmişti. Cumhurbaşkanımız televizyonda yaptığı konuşmayı o günlerde seslendirmişti. Ve de Fetöcüleri devlet kuruluşlarından ayıklamak gerektiğini söylemişti. Tabii ki THY’ nin gayretkeş yöneticileri durumdan vazife çıkartıp çalışmaya başladılar. Evet, konu çok ama çok tazeydi. Dolayısı ile devletin en üst makamının üzerinde hassasiyetle durduğu bu önemli ve çok taze olan konunun gelişme ve uygulanmasını Devletin tepesinin nasıl
takip edeceğini o an için kestiremediklerinden dolayı cesaret edememiş olabilirler mi? Eğer bu varsayım doğru ise tabii ki bu iki çalışana yönelik suçlamanın doğruluğunun şirket çalışanları tarafından da yaygın olarak bilinmesini de bu uygulamada bir faktör teşkil edebileceğini de değerlendirmek gerekir. Malum o sıralarda insanlarda Fetöcüleri deşifre etme eğilimi vardı. Kimin kime ulaşabileceği de pek belli değildi. Ne olur, ne olmaz. Neyse seneler geçti, Bolat bey gelir gelmez bu arkadaşları süratle yaptığı derin “ renk tespiti“ araştırmasından sonra THY’ ye geri aldığına göre şirketten uzaklaştırılma nedenlerini de tabii ki Bay Bolat biliyordur.(?)
Her ne kadar THY hukukçuları mahkemelere THY’ de fetöcü yok demişlerse de o tensikatın flaş suçlaması İnsanları Fetö ile ilişkilendirilmekti. Eğer bu konu ile suçlanmış olsalar Bolat Bey onları yeniden almazdı işe (?) Bu hususta benim görüşüm önemli değil, siz ne düşünürsünüz? THY’ nin basın duyurusunda yer alan hangi suçlamalar bu beylerin TERFİEN Türk Hava Yollarına dönüşlerine engel olabilirdi diye de düşünmeyin. Bunu da 2016 yılının o döneminde karar verici makamlarında ( veya teklif edici) bulunup, şu anda da aynı makamlarda aynı güç ve kuvvetle ( belki de daha kuvvetli olarak) oturan aynı yöneticiler ve de tabii ki Bay Bolat bilir.
Bir hafta içinde şirketten uzaklaştırılma kararları verilip, onaylanarak basın kanalı ile kamuoyuna duyurulan 211 çalışanın 209’u ile ilgili olarak Bolat beyin büyük bir süratle yaptırdığı ve hassasiyetinden ötürü bununla da yetinmeyerek bizzat değerlendirme yapacağını ifade ettiği tetkik dolu dolu üç buçuk aydır ( 14 Şubat- 30 Mayıs ) sürüyor (?)
YK Başkanı neden Yeşil renklileri aramıyor, o kendisine daha fazla yakışırdı diyen arkadaşımızı da aydınlatalım. Renklerin psikolojisine bakarsanız Gri rengin anlamı uzlaşma ve dengedir. İki zıt renk olan siyah ve beyaz, aşırı uçları temsil ederken, bu iki rengin karışımından oluşan gri, mutedil olmayı ve orta yolu bulmayı simgeler. Bolat bey Gri rengi bilinçli ve doğru olarak seçmişler de uygulamaya yansıtamıyor.
EVET, UYUSAK RÜYALAR KANDIRIYOR, UYANSAK İNSANLAR. Her ne ise aldatılmak zor konu demiştik ya. Aslında kimin kimi aldattığı şu an için pek açık değil. Biz aldatılıp aldatılmadığımızı biliyoruz da başka kimler aldatılıyor dersiniz? O da kendi durumunu ve aldatanları biliyor ama.
Evet, esas konumuz Bolat beyin yaptığı soruşturmada 211 kişilik bir liste içerisinde müspet puan alabilecek gri renkli yalnız ve yalnız iki kişi bulunması. YK Başkanı siyahı ve beyazı istemiyor ve gri renklileri arıyordu ya. 211 kişi içinde yalnız 2 tek gri insan varsa ve Bolat beyin aradığı bu renk, insanların işindeki ve özel yaşamlarındaki işlerine yansıyan mükemmeliyeti gösteriyorsa, durum kötü demektir. THY bu kadar boş, işe yaramaz siyah, beyaz personeli senelerce neden istihdam etti ki acaba? İsterseniz bunu da İlker Aycı beye sorun. Sahi bu 209’ ların işe giriş tarihlerini bilen var mı?
Ha. Aklıma gelmişken söylemeliyim. Mahkemeye ifade edilen ve tutanaklara geçilen işten uzaklaştırılma nedenleri dışında, İnsan Kaynaklarınızın değerli yöneticileri bu personele sakın ama sakın başka kulp takmaya kalkışmasınlar.. Sağdan soldan duyuyoruz. Ama kimse yemiyor. Boşuna uğraşıyorsunuz. Örneğin şimdi Çetin madde müptelasıydı deseniz ondan şirketten uzaklaştırdık derseniz, size bunu 2016’ da ve mahkemelerde neden söylemediniz diye sormazlar mı? İyi düşünün.
Her ne ise, 211’ ler Bolat beye müteşekkirdirler olmalıdır. Kendisinden ümitlenmişlerdi. Haklılarmış. Altı sene gibi uzun bir süre 211 rakamı ile anıldılar. Hayatları değişti. Artık onlardan 209’lar diye bahsedilecek.
Ve de edinilen kanaat. Bu da bizim araştırmamızın sonucu. Hiçbir şeyi etkilemez ama siyah mısınız, beyaz mı artık siz karar verin. Gri olmadığınız mutlak. Bolat Bey Beşiktaş’ın renklerini sevmiyor, adamı zorla Beşiktaşlı yapamayız ya. Sonuca bakarsak bu 209’ların ise alayı Beşiktaş’ lı galiba.
VAR GİBİ YOK’UN SON MARİFETİ: TURKİSH AİRLİNES EUROLEAGUE
Uygun görmüştü. Bu unvanı ona bir önceki Yönetim Kurulu Başkan uygun görmüştü. Şimdiki durumunu bilemiyoruz. Biz, THY’ nin Organizasyonun EuroLeague (https://tr.wikipedia.org/wiki/EuroLeague) destekçisi ( ana sponsor) olduğunu zannediyorduk. Sağ olsun çıktı ortaya hiç üzerine vazife değilken, Anadolu isimli bir takımın şampiyonluğunu Twitter’dan duyurdu. Ne mutlu ona ki bu kutlama da Anadolu Efes yerine yalnız Anadolu diyerek Efes Pilsen Birası içindeki alkolden de uzak durmuş oldu ve içerisinde haram olan bir ürünün adını bile ağzına almadı. Kimdi bunu yapan? Çağımızın en modern iş kollarından biri olan Sivil Havacılığın ülkemizdeki en mümtaz temsilcisi sayılan uluslar arası havayolumuzun, Türk Hava Yollarımızın Genel Müdürü bazı mefhumlar i ile isminin yan yana getirmenin ne büyük hata olduğunu ispatlarcasına Anadolu şampiyon oldu diye Twitt gönderdi . Bununla da yetinmeyip marifetini görmeleri için bu muhteşem düşüncesini EUROLEAGUE de etiketlemiş. Herhalde nasıl inançlı bir insan olduğunu onlarda görsün diyedir. Bizi koyun bir kenara. Kargalar bile bir cenahları ile güldü bu insana.
Ona kimler aferin dedi bilmiyorum. Kimlere mesaj veriyor, onu da bilmiyorum. Her ne ise bu insan neye hizmet etmek istiyorsa, bu hareketi ile hizmet etmek istediği zihniyete faydadan ziyade zarar verdiği ortada. Bu adam Türkiyesizin Avrupa Şampiyonu olan takımının ismini zikretmeğe utanıyor/ korkuyor.
Genel Müdür Bey bir baksın, Türk Hava Yolları Turizm reklamlarında Efes’i hiç kullanmamış mı? Ben hatırlıyorum, Efes antik kent resminin altında “ Efes, 7x 24 açık kütüphane” yazan bir reklamı vardı? Her şey bir tarafa o Efes adını zikretmekten utanıyorsa bizlerde ondan / kendisinden / o makamdaki mevcudiyetinden utanıyoruz. Bu görüşün ve bu geri kalmış zihniyetin Türk Hava Yollarına nasıl geniş görüşlülük zerk eder anlamak mümkün değil.
Görülen o ki, tek şey Twitter’ da ki mesajının altına not yazan 4000 bini aşkın kişinin onunla dalga geçtiği ve alay konusu yaptıkları. Ve maalesef ki bunların her birinde THY Genel Müdürü unvanı zikrediliyor. Şirketler bazı insanlarına sanal medyayı kullanmayı yasaklamalı. Onların bir müdahalesinin olamayacağını biliyoruz ama yine de adet yerini bulsun diye THY Yönetim Kuruluna duyurulur. Zannederim ki bu beyefendiye ne yapıyorsun sen yahu bile dememişlerdir. İki nedeni olabilir. Biri malum. İkincisi belki onlarında içinden aynı şey geçiyordur (?)
Efes Pilsen bu bağnaz insanı muhatap almaz. Ve almamalıdır da. Nitekim bu saçma davranışını konu bile etmediler. Kendilerini candan kutluyor, alkışlıyoruz.
Şerefinize, Bay Var Gibi Yok.
Yorumlar Tüm Yorumlar (24)