Düşük Maliyet kavramı ticari bir ifadedir. Düşük maliyetli havayolu (Low Cost Airlines) tanımı hem ülkemizin hem de dünyanın, havacılık yönetim şeklini değiştirmiştir. Doğal olarak her işletme özünde maliyetlerini düşürmek ve gelirlerini yükseltmek amacındadır. Sebebi basittir; düşük maliyetle çalışmayan hiçbir ticari şirket ayakta kalamaz.
Arkeolojik bulgular sonucu ilk jeton tipli cüzdanların İÖ 8000-1500 arası kullanıldığı anlaşılıyor. Mezopotamya’da ise Akad’lar (IÖ 2335-2280) döneminde değerli madenlerin tapınaklara emanet edildiği bilinmekte. Babil’de ise (IÖ 2000) yatırılanların 1/6’sı, tapınağa bu hizmeti karşılığı ödenirdi...
Quis custodiet ipsos custodes - Denetçileri kim denetleyecek!. Bizler insanımızı nasıl yetiştirirsek o doğrultuda verim alırız. İyi bir meslek sahibi, kendi kendini denetleyen, denetleyebilendir. Havacılıkta meslek kavramı olmayınca “gibi” davranmak ortaya çıkmaktadır.
Teknolojiyi bizzat kullananların büyük bir bölümünün ilkokul mezunu olduğu bir ortamda, banknotunu cep telefonunun pili ile kapağı arasına sıkıştırarak taşıyanlara rastladıkça, daha benim bilemediğim ne öykülerin olduğu doğal olarak karşıma dikiliveriyor.
Teknoloji ile insan yarışı şunu gösterdi. Teknoloji ile insanı ikinci plana atmak olası değil. Teknoloji insan içindir ve insanlık bundan yarar sağlamalıdır. Teknoloji insanın yaşamını kolaylaştırmalı ama insana hükmedecek hale getirildiğinde de insani değerlerin yok olması ile birlikte insanlığın da yok olacağı bilinmelidir.
Elimizde ortak bir eğitim düzeyinden geçmiş, aynı tanım ve kavramlar ile okumuş ve çalışmış, kısaca ortak altyapı sahibi aday olmayınca, insanımızı anlamakta elbette zorlanacağız.
Bu güne kadar pek gündemde olmayışının nedeni, uygulamanın ancak eğitimli personel tarafından gerçekleştirilmesi ve herkesin de o özel eğitimi alamamış olması, ya da o eğitimi verebilecek yeterli ve bilgili eğitmenin bulunmaması.
Kullanılan kavramların zamanla iyileşeceğine kötüleştiğini görmüş ve düzgün Türkçe kullanılmadan, çevirilere özen göstermeden Havacılık Eğitimi vermenin başımıza açacağı zararlardan bahsetmiştim.
3 Mayıs 1972: Ankara-İstanbul seferini yapan THY’nin DC-9 “Boğaziçi” adlı uçağı 4 Türk korsan tarafından Sofya’ya kaçırıldı. Korsanlar, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını istiyordu. Uçak yolcuları arasında 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğlu Ömer İnönü de bulunuyordu.
Havayolu İşletmeleri ile Havameydanı / Havalimanı İşletmeleri ICAO Ek’lerine göre sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdürler. Havacılıkta “Yasak” kavramı yoktur.
Kaza diyebilmek için ortada GAP analizleri, Politika, Yöntem, Olay Raporlama ve Emniyet İletişimi, Geriye dönük Olay Raporlama, ileriye dönük Tehlike Belirleme, Emniyet Göstergeleri ve Hedefleri, Adil Kültür, Kalite Güvence, Sürekli SMS Gelişimi, Acil Duruma Hazırlıklı Olma eğitim ve uygulamalarını ve tüm bunların yapıldığının SHGM tarafından onayını da reddetmemiz lazım. Artık “gibi” davranmaktan vazgeçmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor...
Sistem tanımı yaparken geleneksel olarak kullanıcı, sistemin dışında ayrı bir varlık olarak belirlenirdi. Oysa son zamanlarda kullanıcının kendisi de sistem tanımı içine alınmakta. Çünkü günümüzün karışık sistemlerinde kullanıcının kendisi de sistemin davranışı ve gelişimini etkiliyor.
Her konuda olduğu gibi, karayolları kaza sigortası konusunda da Rusya, çok önemli ve örnek olacak bir uygulamaya yer vermişti. Sigorta kapsamına giren tüm arabalara “Cam Corder” koymuştu. Böylece durum tespiti için kayıtların incelenmesi, gerçekten çok önemli yardımcı veri deposu haline gelmişti.
Gürsan Teknik Hizmetler A.Ş, SHY 145 Bakım Denetlemesi, Sürekli Uçuşa Elverişlilik Yönetim Kuruluşu Denetlemesi ve F Bakım Kuruluşu Denetlemesi konularında SHGM adına sektörü denetleme yetkisine sahip olacak.
İlk defa Kasım 2009 yılında EASA Internal Group on Personnel Training (IGPT) tarafından gündeme getirilip EASA International Conference on Pilot Training konferansında ele alınan konu, bu günlerde FAA tarafından tasarı haline getirilince tekrar gündeme geldi.
“Hava alanı işletmecisi, hava alanında uçuş veya uçak işlemleri yürüten işletmeciler ile diğer tüm hava alanı kullanıcılarını hava alanına ait uçuş ve yer emniyeti ile hava alanı düzenine ilişkin kurallara uymaya zorlayıcı tedbirleri almak zorundadır”.
Coşkulu tınıları sayesinde Fransa’nın ‘La Marseillaise’i dünyanın en çok tanınan milli marşları arasına girdi. Fransa ulusal marşı 1792’de yazıldı ve kısa sürede tüm Avrupa’ya yayılarak Yunanistan ve Rusya’daki devrimlere ilham kaynağı oldu.
15 Nisan 2006 Tarih ve 26140 Sayılı Resmi Gazete’de Yayınlanan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teknik Denetçilerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
“Hubris” eski Yunan’da genel olarak iktidardakilerin, kendi yeteneklerini olduğundan fazla görüp gerçek ile bağlantı kaybı yaşadıklarını ifade etme anlamında kullanılırdı.
Aşırı gurur ve kibrin oluşturacağı tehlikelere karşı bizi uyaracak kitap, makale ve çalışmalar elbet var.
Her işin eğitimi, okumayı bilen herkes tarafından verilebilir. Elektrik Mühendisi CRM dersi verebilir konu üzerinde çalıştı ise. Hele üniversitelerimizde Üzerinde çalışmış olmasa da verir. Nedir ki CRM? Atla deve değil ki. Zaten veriyorlar.
SHGM de Devletin her konuda olduğu gibi yine teknik içerikli Uluslararası toplantılara kendi başına katılma geleneğini sürdürmüş ve bu toplantıya da bir Baş Delege (SHGM), bir ICAO Temsilcisi (Dış İşleri Bakanlığı) ve dört Danışman (SHGM) ile katılmış ve HLSC ile ilgili NGAP hakkındaki gelişmeler ise talimatlara yansıtılmamıştır.
Görülen odur ki devlet ve üniversitelerimiz, sorunların birazının farkında. İleriye doğru adım atabilmek için ise, yasa gerekiyor. Sivil Havacılıkta yasa, hep lisans sahipleri uygulayıcılar tarafından yapılmakta olduğundan (ICAO, EASA, FAA, CAA, TCCA, CASA, NZ CAA ve dahası hep NPA usulü çalışırlar), biz de yasalarımızı lisanslı profesyonellerin yasa oluşturabilmesi için ana katılımcı olmalarını sağlama yönünde düzenlemeliyiz.
Şöyle dışarıdan bakarsak, ülkeme binlerce baz istasyonu cihazı satılmış, çoğu yan yana konuşlanmış ve bir baz istasyonu üzerinden tüm operatörler faydalanabilecek iken rekabet adı altında sömürü körüklenmiş ve şu sıralarda yasal olarak ulusal roaming zorunlu ise de konu “mahkemelerde dolaşıma” sunulduğundan hem Türk ekonomisi hem de bizler dışarıya bunun faturasını ödemeye devam etmekteyiz. Bir baz istasyonu, tüm şebekelere hizmet verebilir.