“Küresel” kavramı, küresel ekonomi, küresel kültür vs. toplum mühendislerinin emsalsiz çalışmaları ile kafamıza kazınırken;
Küresel ölçekte yayınlanan televizyon yarışmalarında, ekip arkadaşını satmanın kazanç getirdiği oyunlar almış başını gidiyorken;
Michelangelo Antonioni'nin 1995 yapımı “Par-delà les Nuages” (Bulutların Ötesinde) adlı filmin bir sahnesinde genç bir kız bir Cafede gizemli bir erkekle tanışıyor ve adam ona şu hikayeyi anlatıyormuş:
Meslekî ve Teknik Eğitim Bölgesindeki Meslek Yüksekokulu İle İlişkilendirilen Meslekî ve Teknik Orta Öğretim Kurumları Arasında Yapılacak İşbirliğine İlişkin Esas ve Usulleri Belirleyen Millî Eğitim Bakanlığı İle Yüksek Öğretim Kurulu Arasında Yapılan Çerçeve İş Birliği Protokolü imzalanalı nerede ise on yıl (2002) olmuştu.
Nasıl tarih yazılacağı, Annex-5; Attachment E: Chp. 2. “Presentation of date” başlığı altında belirtilmiştir. Üstelik ISO 2014 gereği olduğu da vurgulanarak.
Kimse bir çekiçle ne yapılabileceğini düşünmez. Sadece akıllı kimseler, onun neden orta yerde durduğunu düşünür. Hepimiz biliyoruz ki silahların tetikleri vardır.
(Madde 14 - Hava araçlarına Bayrak çekilmez. Sivil hava araçlarına, yön dümeninin her iki yanına boyayla al zemin üzerine Bayraktaki oranlara uygun, beyaz renkte ay yıldız resmolunur.)
Yapılması planlanan iş (hedef) ile ulaşılmak istenen sonuç (amaç), ancak prensipler çerçevesinde sizi başarıya götürecek ve birçok istenmeyen durumu daha oluşmadan arkanızda bırakmış olacaksınız.
Bu bana Ankara Uçak Fabrikasında 112 değişik uçak ve 185 eğitim uçağı yapmışken, Hollanda’nın bu fabrikaya 30 adat uçak siparişi verişini hatırlattı. Devlet bu siparişi reddetmişti. Az bir zaman sonra da fabrika Traktör fabrikası olmuştu. (Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz) 1960 senesinde de bu sefer biz gidip ilk 6 adet F-27 uçağını Hollanda’dan satın almıştık...
Sibernetik, yepyeni bir bilim olarak ortaya çıktığı zaman, sosyal bilimciler, bu yeni ilimin, kendi alanlarına pek etkisi olamayacağını düşünmüşlerdi. Sibernetik, sinir sisteminin işleyişini makinelerde de uygulamaya çalışan bir yeni "sistem" olarak görülüyordu.
İtalyanca bu deyim, içinden çıkılamaz bir durumu anlatmak için kullanılır.
Bizlerin yediğimizin ne olduğunu anlamak için kullandığımız bir deyimle ilgisi yoktur, peşinen söyleyeyim!
Anlamı “ne et, ne de balık” tır.
Çoğunuz hatırlamaz, diğer çoğunuz da belki duymadınız bile.
Uzay Yolu. 1960'ların sonlarında ünlü olan bir dizi.
Kolunda saate benzer bir iletişim aracı ile konuşan, görüşen ve özel bir odadan bir yerlere nakledilen ya da getirilen insanlar (ışınlama).
Sanatta öne çıkan çıkan, özellikle tiyatro ile ilgili okullu-alaylı tanımlaması, televizyon dizileri ve bu dizilerde yer alan görsellikleri ile ünlenmişler nedeniyle olmuştur. Okullu ya da alaylı olsun, beklenen standartları yakalayanlardan bahsetmekteyiz elbette. Yetenek sadece “hedi” sözcesi ile ifade edilemez.
Ekin Duru’nun çevirdiği Rhonda Abrams’ın, “İç Çamaşırların Her Zaman Temiz Olmalı (İş Hayatında Annemizden Neler Öğrenebiliriz ?)” kitabından alıntıların yaşantımıza uyarlanmış şeklini, çeşitli internet sitelerinde görebiliriz.
- / -
İyi yapılmış bir işi takdir etmeyi:
“Bana bakın, ...gidin birbirinizi dışarıda gebertin, evi daha yeni temizledim…!!!”
Duaların Gücünü:
“Yat kalk dua et ki bab
Televizyon izlerken birilerine bakıp da, “bu adam bu sığlıkla nasıl buralara kadar gelebilmiş” diye düşündüğünüz oldu mu hiç?
Ya da işyerinizde sizinle aynı veya daha üst aşamada bir görevde olan bazıları, sizde büyük bir şaşkınlık uyandırdı mı?..
Onlara bakıp, “bu cahillik, kendini bilmezlik nasıl fark edilmez?” diye iç geçirdiniz mi?
Justin Kruger ve David Dunning adlı iki ABD'li, bu hissi çok
Essen’deki Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Sayın Faruk Şen ve Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi’nden Sayın Nazmi Kozak.
Hollanda’dan rahmetli Mehmet Okur, İsviçre’den Regent Travel’dan Zafer, Sultan Reisen Ahmet Çengeloğlu.
Avusturya Gulet’den Cem Kınay, Oğuz Serim, Taurus’dan Sena, Keditur Tahir.
Avusturya’da Lothar Schmitt ve bize iyi bir katalog nasıl yapılacağını ve 2. yaş turizminin i
Ayak izine göre ayakkabıların sağ ve sol ayak için ayrı ayrı üretilmeleri ilk defa 1818 yılına rastlar. Yine de yaygınlaşmasının 1850 lerde Amerika Birleşik Devletleri iç savaşı nedeniyle olduğunu biliyoruz. O tarihte ordunun bu ayakkabıları sipariş ettiğini, askerlerin sağ ve sol ayak için üretilmiş ayakkabı ile savaştıklarını biliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri 1851 senesinde sağ ve sol için ayrı ayakkabı uygulamasını resmileştirir.
Asıl ön
Dilimizde yer etmiş olan ama çoğunlukla aradaki farkı bilmeden bu birbirine karışmış sıfatları rast gele kullanmaktayız.
24 Şubat 2012 tarihinde DHMI “Havaalanlarının İsim Karışıklığına Son” diye bir basın açıklaması yaptı.
Havaalanlarının isimlerini hiç karıştırmamış biri olarak! merakla bildiriyi okudum.
Konu, bizler için bilinen bir konu.
SHGM henüz ICAO gibi “Deyim ve Kısaltmalar” (Doc.8400 - Abbreviations & Codes) yayıml
Bu başlığı son senelerde sıkça yapılan SHGM ilanlarından hatırlıyoruz.
Gündeme gelişi ile bu günkü durum arasında hala bir gelişme yok.
Bu tespitimin nedenlerini şöyle açıklamak istiyorum.
Türkiye’de ilk olarak havacılıkta İngilizcenin gündeme gelişi, 1 Şubat 1963 günü Ankara üzerinde saat 15:30 gibi iki uçağın çarpışması iledir.
Bu kazadan yaklaşık 5-6 yıl sonra DHMİ’de işe başladım. Dört sınav