Şu uçak bagajında unutulduğunu iddia eden işçinin anlattıkları bana hiç inandırıcı gelmedi. Biraz sordum, biraz düşündüm, biraz kafa yordum ama işin içinden çıkamadım. Kargo kapağı kapanırken çalan alarmı duymamak için uyumuş olmalısın. Başka izahı olamaz…
Amacım TGS’yi korumak değil, THY’yi hiç değil. Ama bu işi yapıyorsak adaletli yazı yazmak zorundayız. 15 Aralık 2024 tarihinde İstanbul/Atina uçuşunu yapan uçağın bagajında unutulduğunu iddia eden Ali Çelikten’in anlattıkları hiç inandırıcı gelmedi.
Teknik olarak bakarsan, uyumadığı sürece orada unutulması imkansız. Ancak plan yapıyor olmalısın. Kaçma planı olmalı ki kendine uçmak için bir alan organize edersin ve oraya saklanırsın ve arkadaşların da seni fark etmez.
Ali Çelikten kardeşim bana inandırıcı gelmedi.
Başkaca doneler var şüphe duymam için. Üç ay önce olan bir olaydan kimsenin haberi yokken birden bire haberin patlaması, senin işten atılman olmasın. Yani şirketten yüksek tazminat almak için bu yolu tercih etmiş olmayasın.
Sana birkaç sorum olacak. Onları cevaplarsan senin söylediklerine, yani unutulduğuna inanırım.
Soru 1 : Telefonun neden yanında yoktu? Şirket kaynaklarından edindiğim bilgiye göre; yolcu köprüsünde şarja bırakmışsın. Şüphem işte burada başlıyor. Ya sen o köprüde sabit değilsin ki şarja bırakıyorsun telefonunu. Ayrıca bir dolu yolcu geçiyor, telefonum çalınır düşüncen olmadı mı? Vallahi bana garip geldi.
Soru 2 : Sen ramp işçisisin, uçağı tek başına da yüklemiyorsun. Nasıl olur da unutulursun? Önceden kendine yer mi yapmıştın saklandın, kimsenin seni görmesini istemedin.
Soru 3 : Kargo kapısı kapanırken alarm çalar, hiç mi duymadın alarm çaldığını? Duymadıysan uyuya kalmış olmalısın.
Bu sorular basit sorular. Cevap vermen gerekir diye düşünüyorum.
Ve cevap vermen gereken en okkalı soruyu soruyorum.
Uçak İzmir’e indikten sonra, kargo kapağı açılırken ellerini havaya kaldırdın mı? Yunanistan’a geldiğini düşünerek ve yunan polisi zannettiğin Türk polisinin karşısına ellerini havaya kaldırarak çıktın.
Donma tehlikesini nasıl atlattın?
Vallahi kafamda deli sorular var!
Bilemedim. Buyur sen izah et.
Ve Merkür olayı.
Vallahi Halis Din’i ne kadar zamandır tanıyorum bilmiyorum. Başına gelenler üzücü mü evet üzücü. Eşi aradı biz haber yaptıktan sonra. Üzgün idi. Bize haber kaynağımızı sordu. Bende haber kaynağı söylemiyorum dedim.
Sonra Dubai’den aradılar. İsim söylemeyeceğim. Benden haberin 24 saat süre ile yayından kaldırmamı ısrarla söyledi. Ben de dedim ki bir gerekçe olmalı dedim haberi kaldırmamız için.
Halis “senden sitayişle bahseder” dedi. “Benim dostumdur” dedim. “Ama bir hatası varsa ona kefil değilim” dedim.
O da olsa aynısını söylerdi.
Pazartesi olsun bakalım.
Yorumlar