Aklıma 2005 yılında Onur Air'e Amsterdam'la başlayan ve daha sonra Avrupa'nın değişik ülkelerinde de devam eden uçuş yasağı konusu geldi birden. Sahi o sorunu kimin organize ettiğini hala anlayamadık mı?
Sonra Barış Tozar'ın şahsi gayretleri ile bu sorun çözülünce kendisi çözmüş gibi caka satanları hala tanıyamadık mı?
Geçmişte JAA şimdi ise EASA konusunda kendisini tek ve alternatifsiz gören bu arkadaşa ki ismini bile yazmaktan hüzün duymaya başladığım kişi halen neden alternatifsiz gibi görünür?
EASA'nın Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bakış açısı değişmiş değil. Hala devam ediyor sorunlar. Standardizasyon konusunda yapılan denetlemelerdeki bulgular azalsa bile, gerek personel yetersizliği ve gerekse bulguları giderme anlamında yeterince gelişim sağlanmış değil.
Sektörel denetlemeler EASA'nın taşeronluğunu bile yapamadığımız gerçeği ortada. Başta THY teknik olmak üzere diğer şirketlerdeki askıya alınan yetkiler henüz çözülmüş değil ve çözülmesinin de uzun süre alacağı görülüyor.
Her ne kadar Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, gelinen noktada ilerleme olduğunu kaydetse bile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün EASA konusunda bir kişiye teslim edilmesi kabul edilebilcek bir durum değildir.
Süleyman Demirel gibi koltuk sevdalıları Recep Tayyip Erdoğan gibi üç dönemde stop diyecek cesarete sahip değiller mi?
İlanihaye sahiplenilen görevde kalınmak mı hedefleniyor? Neden bu arkadaş toplantılara tek başına gider?
Cevaplanması gereken bir dolu sorular var.
EASA ile yaşanan sorunlar nedeniyle yurtdışında kaç toplantıya gidilmiştir ve bu toplantılara kimler katılmıştır?
Yurtdışı toplantılara bu arkadaşın yanında başka kimler gitmektedir?
Harcırah zengini olacak kadar gidilen bu yurtdışı toplantılarının sonuçları açıklanmakta mıdır?
EASA konusunda alternatifsiz olduğunu her fırsatta dile getiren ve bunu yurtdışı seyahatleri ile gösteren bu kişi yerine başka personel yetiştirilmekte midir?
Nerdeyse adı "yurdadön" denilecek kadar yapılan yurtdışı seyahatlerin SHGM'ye ciddi anlamda faydası var mıdır, yoksa bir göz boyama mıdır?
Bu sorular cevaplandırıldığında ve ikna olduğumda özür dilemeye hazırım. Yok ama ikna olmazsam şüphelerim devam ediyor.
Aslında bu kişi ile ilgili yazılması gerekenler çok birikti ama şimdilik sadece EASA konusu yeterli. Şirketlere nasıl zorluklar çektirdiğini, sorun üretip aylarca beklettiğini ve son dakikada sorunu kendi çıkartmıyormuş gibi şirket sahiplerini arayarak çözdüğünü biliyoruz.
Takibe devam ediyoruz...
Yorumlar Tüm Yorumlar (14)