Bu memleket bulunduğumuz günlerde yeniden bir seçim platformuna girdi gibi görünüyor. Baştakiler de, muhalif olanlarda iddialı olduklarını söylüyorlar. Havada anketler uçuşuyor. Görünen o ki, insanların bir bölümü bir önceki seçim öncesinden daha gergin, daha sinirli. Ben politikacılardan bahsetmiyorum. Onlar zaten çoğunlukla öyleler. Benim derdim ve konum çalışanlar.
Bu hafta Airporthaber yazılarına gönderilen yorumları dikkatle okudum. Çok sayıda beğenen var. Gördüm ki, hepimizin biraz sakinleşmesi ve gerçeği göz önüne alarak düşünmemiz ve konuşmamız / yazmamız şart. Eminim ki, aşağıdaki hususları belirtmeme neden olan yorumcu “konuyu ne güzel ifade ettiğini ve kinini ve nefretini açıklıkla ortaya koyduğunu düşünüyordur”. Kendisine sormak gerek, içinizi içinizden geldiği şekilde ortaya döktünüz de bu tarzınız mücadelesini verdiğiniz davanıza nasıl bir fayda ne tür bir katkı sağladı?
Hoşunuza gitmeyeceğini biliyorum ama isterseniz bu gerçeğe dönüşü birlikte daha serinkanlı düşünerek yapalım. Biraz HEM NALINA HEM MIHINA misali oluyor ama birinin bu kardeşlerimize bunları hatırlatması gerektiğine inandım. Evet, önce iğneyi kendimize batıralım. Çuvaldızı daha sonra ( her zamanki gibi ) devreye sokarız.
Evet, sıklıkla kullandığınız ve geçtiğimiz hafta satırlara döktüğünüz deyişlerinizin bir kısmı aşağıda. (Bold karakter ile belirginleştirilmiş)
1-Mücadeleye devam edeceğiz: Evet, mücadele ediliyor, mücadele ediyorsunuz ama bu işi yapanlarla, sizlere bunu yaşatanlarla değil mücadeleniz. Yaptığınız mücadele ağır yaşam şartları ile. İşsizlik ile. Bunları ise ifade etmekte sonsuz haklısınız. İfade ediş tarzınız sizlerle ilgili.
2-İtibarın iadesi. Ülkenin en üst mahkemeleri bu kendini bilmez yöneticilerce zedelenmek istenilen itibarınızı onarmış ve sizlere iade etmişti. İtibarın iadesi ile göreve iadenin karıştırılmaması gerekir.
3-Hesap Soracağız: Bu çirkin insanları hukukun önüne çıkartıp yaptıklarının hesabını sormak bildiğim kadarı ile mümkün değil. Bu konu ile ilgili olarak,( tekrarlıyorum bu konu ile ilgili olarak) hakkınızı bu çirkin insanlara değil ancak şirketinize karşı açacağınız davalarla arayabileceğiniz mevzuat hükmü. Bunu avukatınız size söylemiştir herhalde.
4-İşe iade: Mahkemeler sizin için bu kararı verdi. Ülkemizin en büyük mahkemesi de onayladı. Maalesef 4857 sayılı iş kanunumuzun 21 maddesi pek çalışandan yana görünmüyor. Esasen bu uygulamanın da bir mantığı var. Evet, kanunda çalışanların mahkemeleri kazanmalarını takiben işverenin çalışana tekrar iş başı vermemesi halinde nasıl bir yol takip edileceğini, müeyyidesi ile birlikte belirlemiştir. Bu da işverenin çalışanı işe başlatmama hakkının varlığını ifade eder. Bildiğim kadarı ile hiç kimse bu konuda kanunun öngördüğü vecibeleri yerine getiren bir işvereni işten çıkarttığı bir çalışanı tekrar iş başı yaptırması yönünde bir uygulamaya mecbur edemez. Eğer bu yapılacaksa uygulama hukukun dışında insani duygular ile şekillenecektir. Ancak bu tür duyguların sizin yorumlarınızda yer alan tarzda söylemler ile harekete geçirilebildiği görülmemiştir.
5-Haklarımızı İade edecek bir yönetim gelene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz: 2002 yılında THY’ de 10.435 personel vardı. 2020 yılında ise çalışan miktarı 28- 30 bin arasına yükseldi.. Yan kuruluşları ve bağlı şirketleri de hesaba katarsanız 60 bine yakın olduğunu söylüyor tepedekiler. Evet, geçen seçimleri takiben küçümsenmesi mümkün olamayan bir sayıda çalışan işten çıkartıldı ve de tabii ki bunların yerine yeni istihdam yapıldı. THY’ den İşten çıkartılanların 13.000 kişiyi bulduğu söyleniyordu bir aralar. Sonra bu rakam ne kadar arttı bilemiyorum. Bu arkadaşlarımızın aralarında haksız nedenle işten uzaklaştırılanlarda tabii ki vardır. Hem de çoğunlukta olduklarında şüphem yok. Ben 211 THY çalışanı ile ilgili kayda değer sayıda yazı yazıp konuyu canlı tutmaya çalışanlardan biriyim. Son zamanlarda “ Çetin Bey bu 211’ ler den başka işten haksız atılanlar yok mu? Yalnız bu arkadaşlar mı var. Sağa sola bir baksanız” türü fazlaca uyarı aldığımı söyleyebilirim. Doğrusunu isterseniz bunu zaman zaman ben de düşünüyordum
Farz edelim ki ülkeye yeni bir iktidar ve THY’ ye yeni bir yönetim geldi. Evet, THY’ de ve tüm ülkede haksız yere işinden olan, aynı durumda başkalarının da varlığını biliyoruz. Tabii ki onlarında benzer beklentileri var. Ve de adetçe sizden çok fazlalar. Hatırlarsanız 211 ve 305’ lerin bu konunun simgesi olduğunu söylemiştim. Konuyu şirketinize indirgersek bu insanlardan 2003 yılında işe girenler şimdi şirketteki 19 yaşını doldurdu. Emekliliklerine az kaldı. 2016 yılında sizin işten ayrılmanızı takiben şirkete girenler ise neredeyse 6- 6,5 THY yaşındalar. Aradakileri siz hesaplayabilirsiniz. Bunlara nasıl bir kulp takılabilir ki? Evet, bu çalışanların hatası var. Ama sizleri seçip o çirkin listeye koyan onlar değildir. Onların hatası eski personel işten çıkartıldıkça yönetimi alkışlamalarıdır. Bu gün bana yarın sanayı hiç düşünmeden. Evet bu çalışanlar için tecrübesizler denemez ve de eminim ki performans değerlendirmeleri mümkün olan en üst seviyededir. İktidara gelmek başka, bir şeyleri düzelteceğim diye benzeri haksızlıkları başka bir formatta yaparak ilerlemek çok başka. Evet, hükümet değişti, 211 çalışan haydi tekrar iş başına. Kanaatimce bu iş zannettiğiniz kadar bu kadar kolay ve basit değil. Ve de bu konuda uzun süre beklemekten kaynaklanacak olan hayal kırıklığı çok daha fazla yıpratır insanı.
6-Yap Hep ya hiç: Yorumlarınızda yer alan HEP kelimesi herhalde kanuni haklarınızı ifade ediyordur. İyi düşünelim. Kanuni haklarınızdan geri almadığınız ne var? Fesih kararının size bildirimini takiben ihbar ve kıdem tazminatı ödemesini almış olmanız gerekir. Mahkemelerin hitamında karara uygun olarak en çok 8 maaşa kadar işe başlatmama tazminatının sizlere ödenmesi mahkemenin kararıdır. Bu ödeme mutlak yapılmıştır. Ve de 4 maaş boşta geçen süre tazminatını almış olmalısınız. Bu bedellerin sizlere mahkeme ( Yargıtay) kararının alındığı tarihte eski unvanınız için şirkette uygulanan güncel ücretler üzerinden yapıldığı da malum. Hukuki hepten eksik ne kaldı. Pass bilet haklarınız(?) Bu durumda yorumlardaki o feveran niye?
7-Basın Önünde THY 211 mensubundan özür dilesin: Bu güne kadar böyle bir isteğe ve de isteğin gerçekleştiğine hiç rastlamadık. Eğer Türk Hava Yollarına dönmeniz zaman içinde bir şekilde sağlanırsa bunu gazetelere de duyurmak ve onların bu haberi yayımlaması aynı kapıya çıkacaktır. Bu tür beklentilerin gerginliği artırmaktan başka bir faydası var mı?
8-Belki bir şey yapabilirdiniz ama onu da yapmadınız: Evet, bu konuda haykırmakta sonsuz haklı olduğunuz manevi zararlarınız var. Bunların birçoğunu paraya tadil etmek mümkün değil. Ancak yapılsaydı bir teselli olurdu. Ve de iyi olurdu. Yargıtay’ın hakkınızdaki müspet kararı onaylamasından sonra, sizlere atılan iftira ve bunun gazetelerde yayımlanması üzerine, süreçte yaptığınız iş müracaatlarının tümünün ret edildiği biliniyor. Mesleki iş çevrelerinin sizlere sırt çevirdiği de malum. Bu durumun yarattığı olumsuzlukların haliyle aile yaşamınızın menfi şekilde etkilemiş olduğu da ( çoluk, çocuk, eş ) vb. kabulü zorunlu olan bir gerçek. Bu nedenlerle iş yeriniz aleyhine hatırı sayılır bir manevi tazminat davası açabilirdiniz. Hukukçular tabii ki doğrusunu bilirler, bu konudaki zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğu kalmış aklımda. Evet, hukuk insanları İş mahkemelerinin tazminat talebi konulu davalara pek sıcak bakmadıklarını ifade ediyorlarsa da sizin konunuz çok başka. Ve de konu, basit bir işveren işçi anlaşmazlığı değil, işverenin işçilerine karşı kasten, hesaplı kitaplı, planlı kötü niyetli bir davranış şekillendirmeleri ve tereddütsüz uygulamaları. Evet, konu adil ve dürüst olmaktan hayli uzak, lanetle andığımız bu çirkin yöneticilerin şirket çalışanlarını, aile ve çocuklarını yerle bir ettikleri bir davranışın sorgulanacağı bir dava. Zaman aşımı da uygun görünüyor. (BKNZ. Borçlar Kanunu Madde146)
EVET, BU KONUDA HAKKIN ( YETKİNİN ) KÖTÜYE KULLANILMASINI HUKUK DÜZENİ KORUMAZ HÜKMÜNÜN UYGULAMASINI GÖRMEK İSTİYOR BU KARDEŞLERİM. ÖZETİ BUDUR. İNSANLARI HIRÇINLAŞTIRAN BUNU GÖREMEMELERİ VE HİSSETMEMELERİDİR.
Yazımda ifade ettiğim bu hususlar nedeni ile bana ne kadar kızgın olduğunuzu tahmin edebiliyorum. Yine de yorumlarınızda bana “Bunları madem biliyordunuz, neden daha önce söylemediniz?” diye bir sual yöneltmeyin. Ben muhtemel sualin cevabını siz sormadan vereyim.
Bundan yaklaşık beş beklide beş buçuk sene kadar önce bir yorum yazışmamızda 211’ lerden iki üç kişiye hitaben “ bir grup kurun, herkes aklına geleni yazıp çizmesin. Önce tartışın ve müşterek karar verin, daha sonra okurlara, kamuoyuna ortak sesinizi duyurun. Hatta arzu ederseniz sizlere bunun alt yapısını sistemin nasıl çalışması gerektiğini taslak olarak hazırlayabilirim diye seslenmiş ve aldığım iki üç cevaba da çok üzülmüştüm. Aralarında sözleşmişler gibi verilen cevap “ size neden güvenelim ki” Tabii ki konuyu bir daha açmadım. Bilmem ne kadar zaman sonra bir grup kurdunuz. Bugün söz konusu bu çalışmanızdan haberi bile olmayan arkadaşlarınız var. Bu grubu kaç kişi ile kurdunuz? Hiç baktınız mı? Bu gruba iştirak etmiş olanların hepsi 15 Temmuz sonrası sizlere yapılan çirkin suçlamayı reddetmek ve hakkını aramak için hukuka başvurmuşlar mı? Bunun anlamını açıklamama herhalde gerek yoktur. Grup faaliyetinin bu konuda yazılan yazılara yorum göndermek ve gelen yorumlar için beğendim / beğenmedim kutularını tıklamaktan ve de yazıda belirttiğim deyişleri kullanarak 211’ ler konusunda sitelerde neşredilen yazılara birbirine benzer yorumlar yazmaktan ibaret olduğunu görenler ayrıldı grubunuzdan. Anladılar ki bu grup çalışmasının varılmak istenilen hedefe bir katkısı olmuyor. Başta gruba dâhil olanlarınız kaç kişiydi? Bu gün kaç kişi kaldınız? Elli mi? Yoksa daha mı az?
Bilmem sizlere meramımı anlatabildim mi? . Bu yazımı yorumlara kapatmayı düşündüm. Vazgeçtim sonra. Bakalım iki üç saat içinde kaç yüz kişi bu yazımı beğenmedim diye tıklayacak. VPN sağ olsun.
İnsanlara güvenmediğiniz biliyorum. Yine de özellikle 3-4-6 ve 8 maddelerle ilgili olarak avukatlarınızın görüşünü alın.Bu yazıdaki ifade ve görüşler yanlış derlerse emin olun ki üzülmeyeceğim. Yeter ki avukatlarınızın görüşleri sizlere bir fayda ve katkı sağlasın.
Bu sözü bir kenarınıza yazın. Takdir sizlerin. Bundan sonrası için sizlere kolaylıklar diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (157)