Kazakistan’daki olay malumunuz. Tekrar tekrar anlatmaya gerek duymuyorum. Ancak Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İlker Aycı’nın yaptıkları ya da yapamadıkları tartışmalara gebe…
Pişman olup da mı geri döndü bilemem ama bir geminin kaptanı her koşulda gemiyi son olarak terketmesi lazım ki o geminin kaptanı olsun. Sayın başkanın eşinin elbette bu tür eleştiriler dışında kalmasını savunuyorum. Lakin kimse eşini öyle bir ortamda bırakmak istemez. Eminim ki biraz empati yaparsanız bu dediklerime hak verirsiniz.
Sayın İlker Aycı’nın elbette Kazakistan’da kalması gerekirdi. Kalmadı. Yeniden Kazakistan’a döndü. Havalimanı işletmecisi TAV ile koordineli olarak hareket ederek orada bulunan THY, ACT ve MNG ekiplerinin tahliyesi sağlandı. Ancak tahliye edilen ekiplerin İlker Aycı’ya bakışları da çok manidardı. Uçak içinden servis edilen görüntülerde sanıyorum beklentinin dışına çıkılmış. Ümit ederim ki İlker Bey pilotların ne denli güç şartlarda görevlerini icra ettiğini artık daha iyi anlamıştır.
Tanıdığım büyük şirketlerin patronları ve en üst düzey yöneticileri inanın hemen hemen haftanın her günü işlerinin başındalar. İşlerin ve işleyişlerin problemsiz yürümesi için kontrol noktasının her zaman işinin başında olması gerekir. Kaldı ki havayolu şirketleri gece gündüz demeden her gün faaliyet gösteriyor. 30 Aralıkta Kazakistan’a giden ve olaylar çıkmasaydı 5 ocaktan daha geç bir tarihte dönecek olan 11 şirkettin başındaki Sayın İlker Aycı, tanıdığım tüm patronları ve üst düzey yöneticileri adeta kıskandırdı. Bir de Aycı’nın sürekli ABD’ye gittiğini bilseler sanıyorum saç baş yolarlar.
MEGA TAŞINMA
Türk Hava Yolları’nın Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na taşınmasını konu alan belgesel 16 Ocak’ta saat 21.00’da National Geopraphic’de yayınlanacak. Sayın İlker Aycı’nın belgesel ile ilgili yaptığı açıklamada yönetmenin kendisinden kriz yaratmasını istediğini söyledi. Ve belgeselin içinde iki gerçek dışı krizin olduğunu ifade etti. IT problemini büyütün bir problematiğini ortaya koyun ve hikayeyi renklendirin demiş ve ayrıca konteynerı devirin sonra da kurtarın diyerek talimat vermiş. Bu ne kadar etik bir yaklaşım? Film mi çektiniz, taşınmayı mı icra ettiniz? Oldu olacak belgesele biraz da aksiyon katmak için pistte dirft yapsaydınız.
NE KADAR TANIDIK BİR OLAY...
İlker Aycı, belgeselin yönetmeninin kendisiyle görüşmesiyle ilgili de şu ifadelere yer verdi. "Taşınma sırasında Amerikalı yönetmen benimle görüşürken bir yerde çok sinirlendi. ‘Kardeşim ben taşınmada problem arıyorum, bana problem çıkartın. Her belgeselin bir problematiği vardır. Bir yerde o problem çözülür ve enteresan bir hale gelir. Bu ne sıkıcı bir taşınma. Her şey planlı. Her şey adım adım gidiyor. Bir hata yapmanızı bekliyorum. Bana bir şey yapın.’ dedi. Olay çıkartın, sonra çözün. Ne kadar tanıdık bir yaklaşım öyle değil mi? Hayatımız belgesel olmuş haberimiz yok. Önce planlı bir olay çıksın, sonra onu çözecek belirlenmiş bir kahraman…
TEHAYE...
Hep ifade ettiğim şekliyle sanal bir sendika gibi çalışan TEHAYE, web sitesi tehaye.com ‘da yayınladığı bir animasyon serisi ile yaşananları farklı bir bakış açısıyla yöneticilere ve kamuoyunun dikkatine sunmaya çalışıyor. “Hak, Gasp ve Adalet” konulu birinci perdeyi zevkle izleyeceğinizi düşünüyorum.
Perde 1 from Tehaye Flyer on Vimeo.
Gerçek dışı olayları çözen çakma kahramanlar olduğu kadar, sıradan bir insanken kahramana dönüşmüş yüzlerce örnekle karşı karşıyayız. Kimileri tarihe adını altın harflerle yazdırır, kimileri de tozlu sayfalar da bile yer almaz. Zaman bize her şeyi gösterecek.
Emniyetli uçuşlarınız olsun.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (84)