THY Basın Müşaviri Yahya Üstün’ü, kendisi ile ilgili bilgilerin internet sitelerinden, instagram, facebook ve benzeri bilumum sosyal medya hesaplarından, X (Twitter) gibi güçlü platformlarından sildirten karara karşı “bravo” demekten öteye gidemiyorum. Mahkemeleri de alkışlıyorum.
“Doğru mu, yanlış mı” diye araştıran mahkeme yok. Bu haber midir, asparagas mıdır diye sorgulayan yok. Ver kararı geç. Adın Yahya olunca soyadın Üstün olunca verilen kararlarda üstünlük elde ediyormuş gibi hisseder insan.
Peki ya doğrular?
Sen suçlusun Yahya!
Neden mi?
Istakozların, Rolex’lerin havada uçuştuğu bir sırada siz Miami sahillerinden kendi sosyal medya hesabınızdan Lamborghini paylaşırsanız haber de olursunuz, sosyal medyada gündem de olursunuz.
Paylaşan siz, Miami’den caka satan siz ve haberlere erişim yasağı getiren de siz!
Burada suçlu kim? Lüks paylaşım yapan mı yoksa lüks paylaşımı yapanı haber yapan, paylaşanlar mı? Net söylüyorum. İstediğiniz mahkemeden karar aldırın, istediğiniz mahkemeden engelleme yapın; hem kamuoyu nezdinde hem de benim nazarımda suçlu sizsiniz.
Çıkıp kamuoyundan özür dileseniz çok daha takdir alırdınız. Ve hatta “benim böyle bir aracım yok, kiraladım veya gördüm Lamborghini bile bozulabilir” anlamında bir paylaşım yaptım. Yanlış anlaşıldım, hata benim” deseydiniz çok daha şık olmaz mıydı?
Kime ne söylerseniz söyleyin bundan sonra inandıramazsınız. Hele ki şu engelleme kararını getirdiniz ya yemin etseniz kimse inanmaz.
Sen ki 41 şirkette yönetim kurulu üyesi olacak kadar üstün meziyetlere ve zamana sahip birisin.
Sen ki eşin yürümesin diye uçakları pasaport kontrolüne yakın bir noktaya çektirecek kadar güçlü bir üstünlüğe sahipsin.
Sen ki İlker Aycı gibi biri gönderilirken görevde kalabilecek kadar üstün bir güce sahip adamsın ve beceriklisin; sana değil YK’lar, iktidar değişse bile sana bir şey olmaz.
Bu ülkede hukukun bu kadar aciz bir duruma düştüğü, bu kadar anlamsız kararlar verdiği hiç olmamıştır. Sulh Ceza mahkemeleri infaz kurumu olmuş. Ama ne eziyet ederseniz edin, ne kadar işkence metotları kullanırsanız kullanın; biz sizin kullanacak maşanız olmayacağız.
Biz, THY’de çalışan on binlerin sesi, onların haklarını savunucu bir yayın anlayışı ile olayları, dürüst ve doğru olarak aktarmaya devam edeceğiz.
Yahya Üstün bey; bir gün o görevinizden elbet ayrılacaksınız. O zaman göreceksiniz ki etrafınızda kimse kalmayacak ve yalnızlığa gömüleceksiniz.
Bakın size bir iki örnek vereyim!
Temel Kotil, bu ülkeye her ne kadar tasarımı İngiliz olsa bile bir Kaan hediye etti ve ansızın gönderildi. Ama arkasından kim övgü dolu üç/beş söz etti. Yine her daim objektif olan Ali KIDIK. Onun da beslediği adamlar, bir cümle övgü sözcüğü edemedi.
Gücün yanında değil gerçeğin yanında olan bizler daima özü/sözü bir olacağız.
Bugün ÜSTÜNLÜK kurdum diye düşünüyorsan çok ama çok yanlıyorsun.
Bu yazıyı da kaldırtabilirsin!
Yorumlar Tüm Yorumlar (11)