28 Eylül 2020, Pazartesi
Erdal GÜLMEZ
Erdal GÜLMEZ [email protected]
  • Biz gözen çalışanları olarak İstanbul havalımanında tek zam almayan şirket çalışanlarıyız bu mağduriyet nereye kadar gidecek büyük sıkıntılar içindeyiz çözüm bulanda yok dile getiren de
  • Thy aslında geçtiğimiz yıllarda bu vefakâr ve cefakar personel sayesinde milyarlarca dolar kar etti. Ama Thy yönetimi müsrif davranıp kara günleri düşünmeden bir finans yönetimi uygulamış, bu güzelim avantajı iyi değerlendirememiş, pandemi darbesini de yiyince, bu olumsuz tablonun oluşmasında hiç bir dahli olmayan bu vefakâr çalışanlara ağır bir fatura kesmiştir.
  • yaklaşık 1.5 yıldır UFS Guvelik olarak çalışmaktayım bize THY ekip binasında mobbing uygulanmatadır bizlerin sesi olmanızı istiyoruz. şirketimiz bize maske vermiyor çok ayıp birşey radyasyonlu cihizlarda 8 saat sabit kalıyoruz. yemek 30 dk 20 dk cay sigara bomboş bina kimse yok ama bunu bize reva görenler var yazık değilmi bize ne kanunda yeri var nede hukukda Atom enerji kurumu işini yapmıyor cihazlarda dozumetre yok danışıklı dövuş var herkes fıtık oldu ayaklarımızda varis oldu .şirket ayakkabılarını sokakda bedava verseler giyilmez ısrarla giymek zorundasınız diyorlar lutfen duyun isyanımızı herkes calısmak zorunda insanların sesi çıkmıyor
  • Diğer havayolları şirketlerini bilmem ama Thy pandeminin tüm faturasını çalışanların alın terine kesti.

Korona faturası havacılık personeline mi kesildi?

Merhaba, sitemizi  sürekli takip eden sayın okurların da yakından şahit olduğu üzere aylardır korona salgınının havacılık sektörüne özellikle de personellere etkilerini gündeme getiren haber, yazı ve yorumlara yer veriliyor. Okurlar yazılardan bilgi edindiği gibi biz yazarlar da sizlerin gönderdiği yorum ve mailer ile yeni bilgiler edinmiş  oluyoruz.

Sendikalı havacılık sektörü çalışanları ile  birebir görüşmelerim, okur yorumları, mailleri vb. kaynaklardan gördüğüm kadarıyla bu çalışanların  salgın süreci ile ilgili   tespit ve temel  beklentilerini  özetlemeye çalıştım. Bu kapsamda dile getirilen  genel tespit ve beklentiler ;

- Korona salgınının negatif etkilerinin  realite olduğu ve  bunun havacılık sektörüne ortalamanın üzerinde zararı olduğu / olacağı  bu etkilerin en az orta vadeli olacağı genel kabul görmüş durumda. Bu negatif etkilerden çalışanların da etkilenmesinin doğal olduğu söyleniyor. Bu negatif etkinin hakkaniyetli bir dağılım olması halinde  kabullenildiğini düşünüyorum. İtiraz edilen konu yükün adil dağıtılmadığı şeklinde.

- Çalışanların gerçekçi ve özverili bu yaklaşımına karşılık beklentileri ise ; korona salgını  faturasını tüm paydaşların adil bir şekilde paylaşmasını ve  salgının faturasının  tamamen  personele kesilmemesini istiyorlar. Aynı şekilde personel grupları içinde de yapılan kesinti ve uygulanan çalışma şartlarının adil olmadığı / suyu getiren ile testiyi kıranların  hakkaniyetli bir şekilde değerlendirilmediği belirtiliyor.

- En sesli itirazlar ise öncelikle kendilerini temsil eden  sendiklara karşı yapılıyor. Sendikaların sürecin başındaki işveren teklifleri ile imzalanan metinler arasında ciddi  farklar  olmadığı arada ki süreçte pazarlık görüşmelerinin göstermelik olduğunu söyleyenler çoğunlukta. Sendika yöneticilerinin de kendileri ile aynı  seviyede maaşları olması gerektiği oysa sendika yöneticilerinin hem astronomik maaşlar aldığı hem de salgın döneminde sendika yöneticilerinin maaşlarında bir  kesinti yapılmadığı , aidatların salgın devam ettiği sürece alınmaması gerektiği,   lüks  ve israf içinde  yaşandığı,  sendika üyelerinin ekmek parasından kesilen aidatlar ile alınan 2 milyonluk lüks makam arabası  gibi örnekler söyleniyor (Bahsedilen araç yerine  sendika yöneticisi için konumuna uygun ekonomik  bir araç olsa aradaki fark ile işten atılan 6 kişiye 6 sene maaş verilebilirdi gibi çarpıcı tespitleri var ) 

- İşveren için de sendikalara benzer eleştiriler dile getiriliyor.         Maaş indirimlerinin yönetim kurulları başta olmak üzere istisnasız herkes için uygulanması gerektiği,  Yağmurun çok yağdığı günlerde suyun israf edildiği şimdi kuraklık olunca da zor durumda kalındığı  gibi örnekler söyleniyor. Geçtiğimiz yıllarda basiretli  ve tasarruf  odaklı bir yönetim  olsaydı  korona salgınının etkisini  daha az  hasarla atlatabilirdik görüşü hakim.

Korona salgının ne kadar süreceği ile ilgili tahminleri dünya genelinde   toplayıp kaynak sayısına böldüğümüz zaman ortaya çıkan sonucu realite kabul edersek en az bir kaç yıl daha korona salgını  ile birlikte yaşamak zorunda kalacağımız anlaşılıyor.

Bu durumda havacılık sektörünün kamu kaynaklarını kullanan  yöneticileri ile işçi aidatlarını kullanan sendika yönetimlerine  düşen ( özel sektör, kendi parasıdır diyerek  bir kenarda tutulabilir  fakat onların da vicdani sorumluluğu olduğu açıktır)  havacılık sektörü için ülkenin kaynakları kullanılarak  uzun yılların birikimleri  olarak elde edilmiş  olan insan kaynakları ile diğer maddi/fikri kaynakları  bu salgın döneminde muhafaza etmektir. Kısa vadeli kişisel kaygılar  ülkemizin kamu faydasının önünde tutulmamalıdır. Yazının konusu personel  olduğu için diğer kaynakları parantez içine alıp sadece personel tarafından bakarsak;  bu kaynaklar haydi diyince hemen temin edilemeyecek  ve  ülkenin değeri olan insan kaynağıdır. Salgın sonrası da düşünülürek bu değerli insan kaynağı mutlaka muhafaza edilmelidir.

Salgının faturasını sadece çalışanlara kesmek doğru değil haydi adil olanı geçtik bari eşit oranda  % 50 ücret kesintisini işveren ve sendika üst yönetimi kendi ücretleri için de   uygulamalı.  Yemeği  yerken   personelden  daha  çok ve en iyi tarafından   yiyenler  hesabıda  en azından “ alman usulü “  paylaşmalı.

Saygılarımla

Erdal Gülmez

Korona faturası havacılık personeline mi kesildi?

Yorumlar

Gözen mağduru ~ 4 yıl önce
Biz gözen çalışanları olarak İstanbul havalımanında tek zam almayan şirket çalışanlarıyız bu mağduriyet nereye kadar gidecek büyük sıkıntılar içindeyiz çözüm bulanda yok dile getiren de

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Ağır fatura ~ 4 yıl önce
Thy aslında geçtiğimiz yıllarda bu vefakâr ve cefakar personel sayesinde milyarlarca dolar kar etti. Ama Thy yönetimi müsrif davranıp kara günleri düşünmeden bir finans yönetimi uygulamış, bu güzelim avantajı iyi değerlendirememiş, pandemi darbesini de yiyince, bu olumsuz tablonun oluşmasında hiç bir dahli olmayan bu vefakâr çalışanlara ağır bir fatura kesmiştir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Korona bahane.. ~ 4 yıl önce
Korona felan değil şirket koronadan önce de küçülecekti, 6000 pilot 13000 kabin 10000 kadar teknik(liyakatli ya da değil bilemem)yüksek maaş ödemek kolay değil. Şirket personele çalışıyordu ve sonuç bu...
Bedel ~ 4 yıl önce
Güzel bir atasözümüz var, 'Ak akçe kara gün içindir ' diye, koskoca Thy maalesef bunu uygulamamış, bu hatasının bedelini çalışana ödetiyor.
zorro ~ 4 yıl önce
yaklaşık 1.5 yıldır UFS Guvelik olarak çalışmaktayım bize THY ekip binasında mobbing uygulanmatadır bizlerin sesi olmanızı istiyoruz. şirketimiz bize maske vermiyor çok ayıp birşey radyasyonlu cihizlarda 8 saat sabit kalıyoruz. yemek 30 dk 20 dk cay sigara bomboş bina kimse yok ama bunu bize reva görenler var yazık değilmi bize ne kanunda yeri var nede hukukda Atom enerji kurumu işini yapmıyor cihazlarda dozumetre yok danışıklı dövuş var herkes fıtık oldu ayaklarımızda varis oldu .şirket ayakkabılarını sokakda bedava verseler giyilmez ısrarla giymek zorundasınız diyorlar lutfen duyun isyanımızı herkes calısmak zorunda insanların sesi çıkmıyor

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Maalesef ~ 4 yıl önce
Ah emekçi kardeşim ahhh, anlattiklarin maalesef bu ülkede iş yaşamının genel sorunu..
Sinan develi ~ 4 yıl önce
IGA güvenlik te oyle dozimetre verilmiyor ve mobbing var
Zorro2 ~ 4 yıl önce
İstanbul havalimaninda pandemi sürecinde kapı tipi metal dedektör hijyen gerekçesiyle kapatılmıştı 2 ay sonra EADB denetlemesi de kasığa koyulmuş bıçağı body scanner gormdi,sonrasind metal kapı dedektörleri tekrar açıldı ,güvenlik açığına sebeb olmustu 2 ay boyunca sessiz sedasiz,ve body scannerler yani vücut tarayıcılar yanlış sinyal veriyordu,kimseden ses yok
Alın Teri ~ 4 yıl önce
Diğer havayolları şirketlerini bilmem ama Thy pandeminin tüm faturasını çalışanların alın terine kesti.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Tgs ~ 4 yıl önce
Ben ve arkadaşlarım şirketin zorla imzalatmak istediği evrak tüm arkadaşlar herkez imzalamasaydı hiç birşey yapamazlardı sizlerde aynı birlik beraberlik yok kimi ekmeğinden oldu kimi maaşı düşüşü bu milletin hakkına giren sadece şirketler değil tüm çalışanlar arkadaşlarına herkez destek verseydi birşey olmazdı izmir istasyonu kadar olamadı kimse hiç kimse imzalaması ben hakkımı helal etmiyorum tüm çalışanlar hak ettiğini bulacak ALLAH KİMSENİN YANINA BIRAKMAZ

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000