Merhaba,
Bu hafta yoğun gündem ve sıcak güncel olaylar yerine siz sayın okurlardan gelen teknik konular ile ilgili sorularınıza uygun bir köşe yazayım istedim. Hem günceli gayet iyi yazan köşe arkadaşlarım var hem de teknik konuları özlemişim sanıyorum. Ara sıra basında yer alan maskeler döküldü haberleri mi yoksa uçuşlardan önce maske ikazları mı etkili oluyor bilmiyorum fakat çok sorulan konulardan biri de oksijen maskelerinin uçak yolculuğu sırasında dökülmesi konusu. Müsaadenizle oksijen maskeleri uçuşta niye dökülür bahsinden önce bu maskeler niye var ,ne işe yarar ne zaman lazım olur, pilotlar da bu maskelerden ni hava alır ? gibi detayları yazıp sonra oksijen maskeleri niçin dökülür konusuna geçelim.
**
İnsanların normal koşullarda soluduğu hava; basınç, sıcaklık, oksijen oranı gibi bir takım özel ve çok hassas dengelere sahiptir. Yaşam için gerekli olan hava şartları ancak deniz seviyesinden (1 foot çoğulu feet = 30.48 cm) 4500 metre ( 14 bin feet) ‘e kadar uygundur (değerler yaklaşıktır,yaşam için yeterlidir fakat sorunlar olur ) daha yükseklerde normal koşullarda destekleyici bir sistem olmadan sağlıklı yaşam mümkün değildir.(Dünyanın en yüksek irtifalı şehri Bolivya La Paz olup deniz seviyesinden 3600 metre yukarda bulunmaktadır.En yüksek havalimanı ise La Paz El Alto 4082 metre ) Uçak kabinleri dış ortamdan -kontrollü valfler ve çıkışlar hariç - tamamen izole olacak şekilde tasarlanmıştır. Uçak yolculuğunun gerçekleştiği yükseklikler genelde 35 bin feet ( 11.5 km) civarında olup bu yükseklikte hava basıncı ,sıcaklığı,oksijen oranı insanların yaşamasını imkansız kılar. Mutlak surette suni bir ortam oluşturulması zorunludur. Hava basıncı o kadar düşüktür ki deniz seviyesinde hiç bir gayretimiz olmadan mevcut basınç ile ciğerlerimize dolan havayı ne kadar güçlü çeksekte ciğerlerimize ulaştıramayız aynı şekilde oksijen miktarı çok düşük ve sıcaklık -50 derece kadardır. Bu şartlarda hem havasızlık öldürücüdür hem de vücudumuzu saran çok düşük basınç nedeniyle tüm iç organlarımız iflas eder. (Diş dolgusu iyi yapılmayanların uçuş sırasında basınç farkı nedeniyle sorun yaşadıklarını görebilirsiniz ) Bu yükseklikte yaşam için uygun suni bir ortam oluşturmadan yaşamak imkansızdır.
**
Uçak yolcuların yaşaması / konforlu bir şekilde seyahat etmesi için kabin içinde bir çeşit hava akvaryumu oluşturulmuştur. Nasıl ki balıkların yaşaması için su dolu akvaryumlar varsa aynı şekilde bizlerin yaşaması içinde gökyüzünde hava akvaryumu oluşturulmaktadır. Peki bu nasıl sağlanıyor ?
Uçak kabinine yeni nesil uçaklarda ( A380 –B787 ) hava jenaratörlerinden diğer uçaklarda motor HPC kompresörlerinden alınan basınçlı hava uygun koşullara getirilerek kabine gönderilir. Uçak kabini içindeki havanın basıncı,sıcaklığı vb uçak sistemleri tarafından otomatik olarak sürekli ayarlanmaktadır. Bu sistemlerin her biri yedekli olup otomatik sistemlerde sorun yaşanırsa pilotların manual kumanda etmelerine müsaade eden ilave yedek sistemler de mevcuttur.
Bütün bu sistemlere rağmen kabin basıncı bir nedenle limitlerin altına düşerse ( 14 bin feet / 4500 metre yüksekliğe eşit hava basıncının altı ) yolcuların oksijen ihtiyacını karşılamak üzere baş üstü panellerinin içine oksijen maskeleri konulmuştur.
**
Yukarıda kullanım için dış şartlarını anlatmaya çalıştığım yolcu koltuklarının üstünde yer alan panellerin içine konunulmuş olan oksijen maskeler ne zaman dökülür ?
Oksijen maskelerinin dökülmesi için biri otomatik diğeri pilotların kontrolünde olan manual olmak üzere 2 yol vardır. Otomatik sistem ,uçak kabin içi hava basıncı başta olmak üzere farklı değerleri takip eder ve kabin içindeki hava basıncı belli limitlere düşünce otomatik olarak tüm maskeleri döker. Manual sistem ise pilotların kontrolünde olup otomatik sistem çalışmaz ise veya başka bir nedenle pilotların manual olarak maskeleri dökmesini sağlar. Bu işlem maskeleri kilitli tutan elektrikli panel kapak kilidinin serbest bırakılması ile yapılır. Nadiren bazı baş üstü panel kapakları sistem çalıştığı halde açılmayabilir bu durumda yolcuların nefes alabilmesi için ilgili koltuk sırası üzerindeki paneli kabin memuru MRT ( manual relase tool ) kullanarak fiilen açar ve maskelerin dökülmesini sağlar.Normal koşullarda sadece ihtiyaç duyulduğunda dökülmesi gereken maskeler bazen teknik nedenlerle bazen de pilotların yanlışlıkla kumanda etmesi veya check list’ın atlanarak iki pack sisteminin de kapalı kalması sonucu dökülebilmektedir.
**
Biraz da maskeler hakkında sorulan sorulardan bahsedelim; Yolcuların kullandığı maskelere gelen oksijen nasıl oluşuyor ?
Maskelerin bağlı olduğu oksijen jenaratörleri vardır bunların içinde bulunan kimyasalların ( demir tozu,sodium klorat) kimyasal reaksiyonu sonucu oksijen açığa çıkmaktadır. Oksijen maskesinin kimyasal reaksiyonu yolcuların maskeleri çekmesi ile olur çekilen maske oksijen jenaratörünün tetiğini düşürür ve kimyasal reaksiyon başlar.
Oksijen jenaratörleri ne kadar süre oksijen temin eder ?
Standart modellerin bazıları 12-15 dakikalık bazıları da 20-22 dakika süre ile oksijen temin eder. Bu süreler uçağın normal uçuş irtifasından hava seviyesinin yeterli olduğu 10 bin feet seviyesine alçalması ve kabin havasının dengelenmesi için yeterlidir.
Maskeyi niçin önce kendimize sonra çocuklara uyguluyoruz?
Yetişkin kendisi yeterli oksijeni almadan maskeyi çocuğuna uygulamaya çalışırsa sorun yaşayacaktır çünkü yetersiz oksijen düşünme ve hareket kabiliyetini kısıtlar bu nedenle çocuğuda kendisi de oksijensiz kalabilir oysa hemen kendi maskesini takıp daha sonra yeterli oksijeni alarak rahatlıkla çocuğuna da maskeyi uygulayabilir. Ayrıca küçükler yetişkinlere göre oksijensiz kalma süresi olarak daha dayanıklıdır.
Uçak ekibi de bu oksijen jenaratörleri ve maskelerini mi kullanır?
Normal koşullarda kabin ekibi aynı sistemi pilotlar ise tamamen farklı ve oksijen tüpünden gelen gaz halinde oksijeni içeren bağımsız bir sitemi kullanırlar. Yangın vb durumda ise hem pilotlar hem kabin ekibi hareket halinde de kullanabilecekleri kimyasal oksijen jenaratörü veya küçük oksijen tüpü olan, PBE ( protective breath equipment) kullanırlar.
**
Teknik konuların köşe yazısı haline getirilmesi çok kolay olmuyor olabildiğince teknik detaya girmeden çok yüzeysel yazmaya çalıştım, merak ettiğiniz ve sorular yönelttiğiniz başkaca konuları da sonraki yazılarımda değerlendirmeye çalışacağım,saygılarımla.
Erdal Gülmez
Yorumlar Tüm Yorumlar (11)