Haklısınız, aynı konuyu işlemek ve sizleri bu konuda boğmam doğru değil. Ancak doğru bulunana dek devam edeceğim. Zulüm, baskı düzeni sonlanana dek yazacağım. Personel üzerinde devam eden mobbing bitene dek devam edeceğim. Kemal Bey nasılsınız?
Kimsenin umurunda değil. “Biri Cumhurbaşkanına söylesin” diyorum ama kimin umurunda! Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ndeki baskı düzeni devam ederken, DHMİ’deki pis kokuları Fatih Altaylı da dile getirmiş. Ayfer Kara ile Murat Gül’ün YDA’dan aldıkları(!) gıcır gıcır dairelerden bahsediyor. Kafa karıştırıcı, sorgulanması gereken bir durum.
Bu hafta havacılık sektörünün çilekeşleri geçim sıkıntısı yaşarken, ballı kaymaklı sofraya oturanları, oturmak isteyenleri ve çile çekenle keyif sürenlerin arasındaki uçurumu yazmak istiyorum. Örneğin Kemal Yüksek kendi beyliğini, THY Yönetiminin akıl almaz görevlerini ve Hava İş Yapı Kooperatifinin cingözlüğünü anlatacağım.
Sivil Havacılık Genel Müdürü Kemal Yüksek oldukça stresli. Geçen hafta gerçekleri noktası virgülüne kadar anlattığım yazıdan sonra bakanlıktan oldukça sert bir uyarı yedi. Bu gelişmeleri ve zulüm mobinglerini de anlatacağım. Bir başka konumuz Sunexpress Havayollarının yobaz bir yöneticisini sizinle tanıştıracağım.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde garip şeyler olduğunu defalarca yazdım. Türksat üzerinden hizmet alımı yönetimi ile çok sayıda personel alındığı bu personelin devletin en mahrem yerlerine ulaşım yetkisi verildiğini de belgesiyle ortaya koymuştuk.
Şöyle sağa sola bakıyorum, “dünyada nasıl bizde nasıl” mukayesesi yapıyorum. Ben hala “hata bende mi” muhasebesi yaparken, bilançoda hep yöneticilerin baskıcı düzenle personeli idare ettikleri, kraldan çok kralcı oldukları hesabın sonuç kısmında görülüyor.
Değerli okurlarım; yine üç başlıklı bir yazı ile bir yazı ile birlikteyiz. Özellikle TGS’den çok sayıda yorum, mesaj ve bir o kadar da doğrudan iletişim yolu ile serzenişte bulunanlar var, isyan edenler var. Öte yandan Hava İş Yapı Kooperatifi ile ilgili şok bilgileri paylaşacağım. Ve Çukurova Havalimanı koordinatörü olan Uğur Hızal ile ilgili ilginç bilgileri paylaşacağım.
Bu hafta çok sayıda konumuz var. Hepsi birbirinden fena. Hangisini deşeleseniz altından neler çıkıyor neler! Ama büyükten küçüğe doğru gideceğiz. Bu arada Hava İş Yapı Kooperatifi’ni unutmadık. Cemil Acar yeniden DHMİ’ye çöreklenmiş. Hepsini anlatacağız.
Değerli Okurlar, bu ülkede her alanda özellikle kendi uğraş alanım olan havacılık sektörünün her türlü haksızlık, her türlü yolsuzluk ve her türlü adaletsizliği ile mücadele etmek için gerekirse Kızılcık şerbeti için kan kusmaya karar verdim. Bu arada Hava İş Yapı Kooperatifi yöneticisi CEO’dan haber var. Anlatacağım.
Değerli okurlar, havacılık sektörünün birbirinden güzel yürekli insanları; bir acayip dönem yaşıyoruz. Eğer benliğinizi kaybedip, korkaklık egosuna kapılıp pesimistlik yaparsanız geleceğinizin daha da kararmasına yol açacaksınız demektir. Bu hafta hem THY hem de Hava İş Yapı Kooperatifi ile ilgili bilgilendirmeler yapacağız.
Değerli okurlarım, algılar ve birkaç trolün yazdıkları sizin yanıltmasın. Hava İş Yapı Kooperatifi ile ilgili yazdıklarımı daha başlangıç. Öyle şeyler olmuş öyle şeyler olacak ki “Nereye düştük, kimler bizim alın terimiz ile besleniyor” düşüncesi hafif kalacak.
Tam bir yılan hikayesi. İçinden çıkmak oldukça zor. Tam bir kördüğüm olmuş durumda. Bir yanda yıllardır para ödeyen üyeler diğer yanda kavgalar, çıkar ilişkileri, bitmek tükenmek bilmeyen hırslar. Ama maliyetin sürekli üyelerin üzerine yüklendiği bir kan emici.
Uzun zamandır gözlemliyorum. Sabiha Gökçen Havalimanı beklenen yönetimsel başarıyı bir türlü yaşayamıyor. Sessizlik hakim derken asıl meselenin iç işleyişte taht kavgasının yaşandığı ifade ediliyor. Berk Albayrak’ın tahtı sallandıkça sallanıyor, silkelendikçe düşecek bilgileri geliyor.
AnadoluJet bir temsiliyet içeriyordu. Anadolumuzun adını taşıyordu. İçimde öyle kuşkular var ki ileriye dönük planların bir parçası olabilir diye düşünüyorum. Ama ondan önce Ajet’in başına genel müdür olarak atanan Kerem Sarp’tan bahsetmek isterim.
İstanbul Havalimanı Başmüdürü Abdullah Enis Eker bu köşeye hoş geldin. Baştan şunu söyleyeyim şu soruşturma açtığın kontrolörler var ya onların sayesinde kaç yıldır havacılık tazminatı aldın ben bilmiyorum sen kendi kendine izahını yaparsın. Ama sana bir uyarı yapayım.
Bir işgüzar diyebilirim, işten atılmaların altındaki son imza sahibi diyebilirim, sorgusuz/sualsiz işten atılmaların tebligatçısı da diyebilirim. Adı öyle uzun ki herhalde yazımın yüzde 14’lük kısmını kaplayabilir.
Ahmet Bolat THY Yönetim Kurulu Başkanı olduğu günden beri personele verdikçe veriyor. Bu güzel bir davranış. Daha önce de belirtmiştim seçim yatırımları diye. Gel gör ki Ahmet Bolat’ın verdiği her zam ertesi gün eriyip gidiyor. Zira ülkemizdeki ekonomik kriz aldı başını giderken yaşamsal tüm ürünlere zam üstüne zam yapılıyor.
Türk Hava Yolları 25 Temmuz itibari ile genel kurul yapacak. İlker Aycı sonrası işbaşına gelenler bir nevi hesap verecekler. Gerçi hesaplar ve cevaplar hazırlanmıştır ama yine de hissedarların karşısına çıkılıp kendi yazdıklarını kendileri okuyacaklar ve ibra edilip ya devam edecekler ya da birkaç değişiklikle bir yıl yönetimde kalacaklar.
Türk Hava Yolları’nda çalışan bir pilotun siyasi düşüncesi nedeniyle işten atıldığı apaçık ortada iken işi sulandırmak resmen dalga geçmektir, çalışanları aldatmaktır, üç-beş reklam verdiğiniz yerleri uyutmaktır ki onlar zaten uyuyor. Biz hem hizmetleri, hem de aksaklıkları yazmaya her daim devam edeceğiz.
Dediklerim harfiyen çıkıyor. THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın seçimlerin hemen öncesinde taşeronlar için “Hepsini bünyemize katacağız” minvalinde yaptığı açıklamayı “Seçim yatırımı” olarak değerlendirmiştim.
Ömer Koray Özbay, kısacık hayatına ne acılar, ne zorbalıklar, ne baskılar sığdırdı bilemiyoruz. Anlattıkları ile sınırlı hafızamız. Cenazesine gittim, yüzüne baktım. İntihar eden bir gencin yüzü nasıl olabilirdi. Bir çizik dahi yoktu, bir morarma dahi yoktu, cennet yüzüydü sanki.
Ve nihayet gerginlikler sona erecek, hayat normal seyrine kavuşması için kendi mücadelesini verecek. Uzun süredir devam eden siyasi çekişme yerini sakinliğe bırakıp, herkes evinin önünü süpürerek bu ülkenin gelişmesine ön ayak olacak. Biz de öyle yapacağız.
Elbette aranızda yoktum uzun süredir. Gönül birlikteliği fiziki birliktelikten çok farklı. Artık arınıza döndüm ve bıraktığımız yerden çok daha etkili biçimde devam edeceğiz. Kazanmak ya da kaybetmek oturmaktan, etkisiz bir kişilik olmaktan çok daha eftaldir.