Türk Hava Yolları iki yıl aradan sonra yeniden kabin memuru ilanı açtı. Açar açmaz da tartışmalar başladı. Adrese teslim bir ilan mı gerçekten?
Küçükçekmece AK Parti ilçe Teşkilatının üyelerine gönderdiği mesaj AirportHaber tarafından gözler önüne serildi. Şaşırdık mı? Elbette şaşırmadık. Çünkü gerek bizlerin ve gerekse şirket çalışanlarının bildiği onlarca kişi torpille çeşitli makamlara ve görevlere yerleştirildi. Ne bir sınavdan geçtiler ne de yeterlilikleri var. İngilizce bile bilmeyenler işe alındı! Dayısı amcası yakını olmayan biri bu şirkette çalışmak için ne yapsın?
Durumun açığa çıkmasının ardından Prof. Dr. Ahmet Bolat’tan da liyakat vurgulu bir mesaj personelle paylaşıldı. Evet liyakat! Kendisi henüz çok kısa bir zaman önce başa geçse de yaptıklarıyla yapacaklarının sinyalini veriyor. Umarım işe alım süreçlerinde de daha şeffaf olunması için elinden geleni yapar.
*
İlker Aycı’yı Amerika yolcusu sanırken, Air India’nın başına geçtiğini öğrendiğimde gerçekten çok şaşırdım. 1 Nisan’da göreve başlayacak olan Aycı hakkında meslektaşlarımız tarafından da sık sık bilgi talebi oluyor. Emin olduğum tek konu eğer bir gün televizyon karşısına çıkarsa hazır sorularla karşılaşmayacağıdır. Ayrıca sayın Aycı’ya ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum; Hindistanlı pilotların grev hakkı var... Bol şans Air India çalışanları…
GÖSTERMELİK İCRAATLAR
Pandemi başladı başlayalı türlü türlü uygulamalara şahit olduk. Ateş ölçümleri, termal kamera sistemleri, yarı kapanmalar, tam kapanmalar, seyahat yasakları, otobüslerde tek koltuk uygulamaları bunların başında geldi. Peki tüm bunlar işe yaradı mı?
Havacılık sektörüne ağır bir fatura çıkartan Covid-19 salgını sebebiyle şu günlerde yalnızca uçuşlar için PCR testi ve aşı kartı uygulaması bulunuyor. Ama bu testler ne yazık ki saçma sapan uygulamalarla yapılıyor. Akıl almaz bir biçimde yapılan bu uygulamalara da kimsenin sesi çıkmıyor. Konu İle ilgili de Sağlık Bakanlığı’ndan hiç bir denetim yok. Mantığa sığan bir açıklama da!
PCR testi yurt içi seyahatler için ayrı yurt dışı seyahatler için ayrı. Örneğin Türkiye’nin en köklü hastanelerinden Cerrahpaşa’da Yurtiçi seyahatler ve yurt dışı seyahatler için ayrı ayrı yerlerden PCR testi veriyorsunuz. Gelen raporların hepsi hem İngilizce hem de Türkçe. Ama fark var.
Raporların üzerinde numune cinsi olarak “Kombine Burun Boğaz Sürüntüsü” yazıyor. Ama sadece yazıyor. Yine örnek vermek gerekirse Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde yalnızca boğazdan örnek alınıyor. Sebebini sorduğumda ise “belirtiniz yoksa gerek yok” cevabını alıyorum. İstanbul’da durumu yetkililere söylediğimde ise burundan da almışlardır diyorlar. Yahu burnuma giren birşeyi hissederim herhalde!
Sizin anlayacağınız PCR testi de boş. Çin sivil havacılık yetkilileri bile Türk Hava Yolları uçaklarında bulunan yolcularda virüs tespit edilmesi üzerine yasak getirdi. 22 Şubat-12 Nisan 2022 tarihleri arasında İstanbul-Guangzhou seferlerinde yolcu kabul edilmeyecek. Peki, bu yolcular yalnızca Çin’e mi gidiyor? Uygulamalar ya hakkıyla yapılmalı ya da tamamen kaldırılmalı. Bu uygulamaları zorunlu hale getirenlerin çok fazla zamanı olabilir ancak milletin gösterişle kaybedecek bir dakikası bile yok!
Çok daha az vaka sayısı olduğu zamanlarda bile milleti dört duvara mahkum ettiler. Bir de üzerine maaşları indirdiler. Hayatı resmen felç ettiler. Vaka sayısında patlama yaşanıyor, herhangi bir adım atılmıyor. Maalesef deneme yanılma tahtasında alınan kararların sonucunu yaşıyoruz.
B737 MAX
Amerikan Federal Havacılık Dairesi başkanı Steve Dickson istifa etti. Artık eve dönme zamanı diyerek 31 Mart’tan itibaren görevini bırakacak. Bırakacak bırakmasına da B737 Max uçaklarına uçuş iznini de kendisi vermişti. İnsan ister istemez kaygılanıyor. Acaba yeni bir hata bulmuş ya da verdiği kararın yanlış olduğunu düşünmüş olabilir mi ? Zaman bu sorunun cevabını da verecektir. Bekleyip görelim.
Emniyetli uçuşlarınız olsun.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)