Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil Karaismailoğlu, geçtiğimiz hafta öyle bir açıklama yaptı ki tekrar tekrar okumaktan kendimi alamadım.
Sayın Adil Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı'nın Türkiye'ye 117 milyar Euro kazanç sağladığını açıkladı. Karaismailoğlu, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul Havalimanı'nın toplam yatırım bedelinin 10,25 milyar Euro olduğunu hatırlatarak, "Devletin cebinden çıkan '0' Euro. Toplam alınacak kira 26 milyar Euro. Açıldığından bu yana ekonomiye katkısı 80,7 milyar Euro. Sıfır harcama ile toplam 117 milyar Euro Türkiye'ye kazanç" dedi. Ne güzel değil mi? Peki Türkiye Cumhuriyeti kasasına giren rakam ne? Türkiye halkına bu havalimanı ne kadar hitap ediyor? Madem kar ediyor neden iki yıllık kira bedeli sözleşme sonuna eklendi?
Sayın Bakan açıklamasında tasarruf etkilerinden bahsederek, dört kalemi ön plana çıkarmaya çalışmış. Zamandan…? Akaryakıttan…? Çevreden…? ve diğer kalemlerden toplam olarak 246,4 Milyon Euro’luk bir kardan bahsedilmiş…
Peki…
Değeri paha biçilemez Atatürk Havalimanın pistleri kırıldı. Erken sözleşme iptal bedeli olarak TAV’a 389 Milyon Euro ödendi. Onca kapalı alan atıl duruma düşürüldü. Neden bunlardan bahsetmiyoruz? O pistleri tekrar yapmaya kalksak ne kadar maliyeti olacak?
Üst üste yıllarca ödül almış ve dünya sıralamasında en üstlerde yer alan havalimanını yıkarak başarı sağlandığını mı düşünüyorsunuz? Pes.
Atatürk Havalimanı eğer mevcudiyetini sağlayabilseydi ve eş zamanlı olarak 3 havalimanı da çalıştırılsaydı, liderin kim olacağını hepimiz biliyoruz. Yolcular için ayrı bir sorun, yer hizmetleri için ayrı sorun, uçuş ekipleri için ayrı sorun… Sadece şuradan pay biçin. Yeni bir havalimanı yapılırken ilk olarak metro ve diğer ulaşım sorunları ortadan kaldırılır. Ama bizde tam tersi. Biz yapalım gelen her türlü gelir. Tamam gelelim gelmesine de hiç olmazsa bir sebil su koyun terminal binasına. Bir su bir sandviç almaya kalksanız otuz lira civarında suya, yüz yirmi lira civarında iki salam bir dilim peynire ücret ödemek zorunda bırakılıyorsunuz. Hizmet bu mu? Daha yeni yaptığınız terasların bile kaçıncı kez tadilat gördüğüne tanıklık ettim. Keza girişte en alt kattaki matkap sesleri de içler acısı. Biraz insaf…
İstanbul Havalimanı içerisinde bulunan abdest alma yerlerinden tutun, kira ücretlerine, kiracıların tadilat masraflarından tutun, otoparka kadar birçok kalemde problem devam ediyor. Eee bunları düzeltmek de pek tabi İGA yöneticilerine düşer. Ve elbetteki denetimlerin de ilgili bakanlıklarca yapılması gerekir. Yalnızca rakamlar sunarak olmamalı bu işler değil mi? Rakamlara bakacak olursak Atatürk Havalimanı ile mukayese etmemiz lazım ama buna hakikaten hacet yok.
Havalimanı böyleyken havayolları da ücretlerini sürekli olarak yüksek tutuyor. Son olarak Amerika’dan gelen bir ekonomi Profesörü yakınımın Türk şirket yerine yabancı bir havayolunu tercih etmesi üzerine “Niye” diye sordum. Elbette fiyatın yüksek olması sebebini gösterdi. “Türk şirketten bir bilet alıncaya kadar üç bilet alabiliyorum” cevabını aldım. Ekonomik şartlar sebebiyle ulaşım ücretlerine gelen zamlar zaten yerli yolcuları dara düşürmüştü. Umarım fiyat politikaları sebebiyle de yabancı yolcuları kaybetmeyiz.
Promosyon Çalışanın Hakkı
Geçtiğimiz dönemde bankaların önünde uzun kuyruklar oluştu. Emeklilerin bankalarla anlaşmaları sonucu yedi bin Türk Lirası üzerinde bir meblağ hesaplarına yattı. Ancak bir husus unutuldu. 2007 yılında çıkartılan 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kamu görevlilerine aylık maaş ve diğer hak edişlerinin yatırıldığı bankalar tarafından promosyon ödemesi yapılmasının önü açılmış, uygulama daha sonra kamu-özel tüm emekliler için de yaygınlaştırılmıştı. Neden Türk Hava Yolları’nda bu durum atlandı?
Yetkili sendikanın asli görevi çalışanların hakkını savunmaktır. Ancak buna rağmen HAVA-İŞ’ten bu konu hakkında ne bir açıklama ne de bir girişimde bulunulmadı. Hava-Sen ise bu konuyu gündemde tutarak dikkatleri meclise kadar sokmayı başardı. Hatta bana kalırsa TGS’nin 24600 TL tutarındaki promosyon ücretleri de bu sayede kazanıldı. Ümit ediyorum ki, özel sektörün kira ödemelerini erteleyen ve rakamlarla arası çok iyi olan yetkililer, en kısa zamanda promosyon rakamlarıyla da ilgilenirler. ÇÜNKÜ BU ŞİRKETİN DEĞİL, PERSONELİN HAKKIDIR!
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (33)