Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, minnetle ve büyük bir özlemle andık. Atamıza olan sonsuz sevgi çığ gibi her geçen yıl büyüyor. Bu milletin kalbindeki Atatürk sevgisi bitmez!
Gelin görün ki yine bazıları Ata’nın huzurunda yine hadsizlik yaptı. Çığırtkanlık değil de ne bu?
Benzer bir olay da İstanbul Kitap Fuarı’nda yaşandı. Varlığı ile onur duyduğum Yılmaz Özdil’in Sia Kitap’tan yayınlanan yeni kitabı ‘Yaşamak Cesaret İster” için imza gününe katıldım. Aynı salonda bir kişi de konuşma yapıyordu. İki elin parmağını geçmeyen çığırtkanlar bağırmaya başlayınca düşündüm. Ses yükseltince mi güçlü oluyorsun? Sonra döndüm Yılmaz Özdil’in sırasına baktım. Genci, yaşlısı, çocuklusu, engellisi… Göz alabildiğine insan… 5 saat olmuş daha sıranın sonundayım.
Yüz bin imzayı beş günde toplayamayanlar bağırıp çağırıyor iyi mi… Yahu Yılmaz Özdil istese sanıyorum 100.000 imzayı yarım saatte toplar. Siz neyin çığırtkanlığını yapıp milleti rahatsız ediyorsunuz? Neyin kafası bu?
Neyse biz konularımıza odaklanalım diyeceğim ama sormadan duramayacağım. Anıtkabir neden 22:00’ye kadar açık? Millet Ata’sını en azından önemli günlerde neden 24 saat ziyaret edemiyor? Nedir bu saçmalık?
Pegasus
Pegasus Hava Yolları yine yaptı yapacağını. Parmak ısırttı. 10 Kasım’da Selanik’e Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, doğduğu evde anmaya gittiler. Mehmet Nane her zamanki gibi centilmenliği ile, Güliz Öztürk de zarafeti ile konuklarını ağırladı.
Geçen yıl Samsun’a gidip Ata’yı anmışlardı. Adeta vites yükseltir gibi Ata’nın doğduğu eve gittiler. Gidiş PC1938’di ama dönüş bacağı PC-1881’di. Anlamı büyüktü. Anlamayanlara da anlatacak mecalim artık kalmadı.
Banaz zihniyetlere de tahammülümüz kalmadı. Kötü kalplilerin hem söylemleri hem de düşünceleri vız gelir tırıs gider.
Sabiha Gökçen
Sabiha Gökçen Havalimanı 10 Kasım’da Atatürk’ü çok hoş bir şekilde andı. Gerçekleştirilen hologram gösterisi herkesin tüylerini ürpertti. Gerçekten çok anlamlı bir törendi. Emeği geçen tüm Sabiha Gökçen çalışanlarının yüreğine sağlık.
Ancak… Pegasus’un da Selanik programı olduğu için herkes tören sonrası pasaport kontrol noktalarına ilerledi. Göz alabildiğine insan. Sonradan bir bakıyoruz ki bazı eksiklikler var.
Güvenlik seviyesinin sarıdan turuncuya alındığını biliyoruz. Tamam. Ama pasaport noktalarındaki beklemeler daha büyük bir sorun. Buradan Sayın İçişleri Bakanımıza seslenmek isterim. Lütfen havalimanlarımızdaki pasaport noktalarına daha fazla personel yönlendirin. Çünkü sayı yeterli değil. Personel molaya çıkıyor ya da bir ihtiyacı için görev yerini terkediyor. Bu da sıralarda birikmelere neden oluyor. Bunu en iyi şekilde hızlandırılmış videodan görebilirsiniz. Havalimanı baştan aşağı sıra. Yolcular perişan. Uçağını kaçıran kaçırana… Lütfen bu konuda yetkililer gereken çözümleri üretsin.
Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki yoğunluk can sıktı. pic.twitter.com/olhpzmzzz8
— Serdar BAŞAĞAOĞLU (@basagaoglu) November 11, 2024
Sabiha Gökçen Havalimanı İstanbul ve Türkiye için çok önemli. Bir gün bile zarar görmesi sektörde büyük kayıplara yol açar.
Gelelim Bizim THY’nin işlerine…
Nerede kaldı bu deprem konutları? Net bir soru.
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, 1000 konutluk bir "THY mahallesi" sözü vermiş; bankalara, holdinglere, futbol takımlarına, iş insanlarına, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına ve STK’lara “Sizler de var mısınız?” diyerek çağrıda bulunmuştu. Nerede bu evler? Biri çıkıp açıklama yapsın lütfen.
THY Kar mı etti?
THY ‘nin KAP’a yaptığı bildirimde Türk Lirası cinsinden ilk dokuz aylık periyotta geçen yıla göre artış kaydedildiği açıklandı. Peki ya USD cinsinden? Yorum sizin…
DHMİ
Devlet Hava Meydanları İşletmesi hakkında bir tasarı mecliste bekliyor. İçinde performans sistemine dayalı bazı şeylerin olduğunu tahmin ediyorum. Bekleyip göreceğiz. Sonrasında nelere sebep olabileceğini tartışırız.
Bu arada İstanbul Havalimanı üçüncü pistiyle ilgili ciddi endişeler içerisindeyim. Bu konuyu da haftaya ele alırız.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Serdar Başağaoğlu
Yorumlar