Hepinize iyi haftalar… Ne Şam’ın şekeri ne de Arap’ın YÜZü diyeceğiz ama başka bir YÜZ ile giriş yapalım.
16 Şubat 1925’te Ulu Önderimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle kurulan Türk Hava Kurumu 100 Yaşında. Kutlu olsun.
Türk Hava Kurumu’nun 100 Yıllık serüveninde belki de en çalkantılı dönem son yıllarda gerçekleşti. Halbuki bu kurum Türk Milleti’nin havacılık alanındaki kalkınmasının en önemli kurumu olmalıydı. Ama nelerle uğraşıldı. Yangın söndürme uçakları, zorunlu bağışlar vs. Pes!
Bu kurumun şu anda geçmiş dönem tecrübesiyle en ön safta olması gerekirdi. Türkiye vizyonunu arşa çıkarması, milletin önünü açması gerekirdi. Ama nerde?
Neyse gün gelir her şey değişir diyelim. Umarım Türk Hava Kurumu gibi bir kurumu kaybetmez, hak ettiği pozisyonda görürüz.
İstanbul Havalimanı 111. Şirkete Ulaştı
Dünyanın merkezinde olan İstanbul’umuza yeni bir havayolu şirketi daha geldi. Japonya’nın bayrak taşıyıcı hava yolu şirketi ANA, Tokyo’dan İstanbul Havalimanı’na direkt uçuşlara başladı. Açıklamalara göre de kendi ülkelerini tanıtmak adına İGA’dan Tokyo’ya giden yolucularına iç hat biletlerini ücretsiz sunacaklar. Güzel ve mantıklı bir fikir. Umarım buna benzer veya daha iyi bir çalışmayı milli bayrak taşıyıcı havayolumuzdan da görürüz.
ŞAM
Türkiye’den Şam’a 25 kişilik teknik gitti. Görevli kişilerle birlikte 113 araç, cihaz ve sistem 6 tırla sevk edildi. Cihazlar kurulduktan sonra da personelin eğitimi tamamlanacak.
Peki bizim Şam’da ne işimiz var?
Türkiye’deki havalimanlarımızın tamamı dört dörtlük mü? Ya da personelin eğitimi?
Mesela şu SHGM’nin karnesi nasıl düzelecek? DHMİ’de her şey güllük gülistanlık mı? Personelin hiç mi sorunu yok? Hava Trafik Kontrolörleri gümbür gümbür geliyor… Olacakları kestiremiyor musunuz? DHMİ’de kiminle konuşsam dertli. Meteoroloji personeli dertli, ARFF memurları dertli… Meydanlarda iş yükleri arttı. Personel yetersiz. Barınması yemesi içmesi ayrı dert. Okullar yetersiz. Eğitimler yetersiz. Hayat pahalı, Ekonomik darboğaz var.
Peki bizim ne işimiz var Şam’da?
Türkiye'den Şam Havalimanı 10 x-ray cihazı, 4 patlayıcı iz dedektörü, 10 kapı tipi metal dedektörü ve 8 el dedektörü havalimanına ulaştırıldı. Neden?
Dünya’nın hemen hemen bütün havalimanlarında bilgisayarlar çıkartılmamaya başladı mesela. İstanbul Havalimanı’nda da aynı uygulama var. Suriye’ye yapana kadar Trabzon’a, Samsun’a yeni X-ray cihazları konulsa ya…
Bizim ne işimiz var Şam’da?
Hepinize tek bir soru?
Suriye meselesinde en karlı çıkan Türkiye’mi İsrail mi?
Haftaya güzel haberlerle buluşmak ümidiyle…
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (21)