Havacılık sektörüne eğitimli personel yetiştirmek üzere kurulan, hava işletmeciliği ve türevleri adı altında kurulan fakültelerin, meslek yüksek okullarının veya kursların bir kaçı hariç diğerleri birer tuzaktır. Genç çocukların hayalleri ile oynanan eğitim fiyaskosudur.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün Twitter adresinden yapılan paylaşımları, mesajları yeterli buluyor musunuz? Soru bu. SHGM'nin hiçbir şeyi yeterli bulunmuyor ki, paylaşımları, mesajarı yeterli bulunsun.
Bu hafta birkaç konuya birden değineceğim. Malum baş döndürücü bir süreç yaşıyoruz. Dün konuştuğumuz bugün unutulup yeni bir konuya atlıyoruz, yarın ise belli değil. Günübirlik mevzulardan asıl yapmamız gerekeni, yani çalışmayı unutuyoruz. Önemli konularımız var ve beklemeye de hiç lüksümüz yok.
Şu talihsizliğe bak, şu üst üste gelen olaylar zincirine bak. Ve en küçük olayda bile etkilenen havacılığın geldiği noktaya bak. En çok sarsılan da THY oluyor. Peşi sıra da Pegasus Havayolları. Gelin birlikte bakalım neler oluyor.
Canını yaktınız, can damarına nişan aldınız bu milletin. Sinir uçlarına dokundunuz Türk insanının. Ne diyorduk "Türk insanının bir sabır noktası var" İşte o noktayı aştınız ve bu millet size en büyük tokadı vurdu. Vurdu vurmasına da peki sizin canını yaktıklarınızın hesabını kim ödeyecek?
Cuma akşamı yaşanan kalkışma hareketi, gerçek vatanseverlerin de kendilerini göstermelerini sağlamış oldu. Tabi ben konuya havacılık açısından bakacağım. Hem yara aldık hem de yaralarımızı nasıl iyileştireceğimizi gördük.
Açıkçası bir havayolu şirketinin herhangi bir meydana ilk seferi için yapılan törenlere diyecek sözümüz yok. Dünyanın her yerinde yapılan alışılagelmiş törenlerdir bunlar. Amma velakin Rusya krizinden sonra gelen ilk tur yolcularına yapılan törene anlam vermedim, veremeyeceğim.
Ne sektör sorunu ne atamalar ne Rusya ile yeniden aynı rotaya girişimiz ne de İsrail ile yaptığımız anlaşma. Hiç biri umurumda değil ve hiç biri Atatürk Havalimanı’nda kaybettiğimiz her bir canın bir zerresi dahi etmez gönlümde.
Merak ettim Ordu-Giresun Havalimanı yolcu ve uçak sayılarını istedim. O kadar mutlu oldum ve kendi kendime “Demek ki isteyince oluyormuş” dedim. Bunu derken yatırım anlamında demiyorum, halk adına, sahiplenme adına diyorum.
Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi planlama zaafıdır. Aslına bakarsanız plansız yaşamak bizim geleneğimizdir. Günü şartlarına göre yaşar, bir adım sonrasını düşünemeyiz. İhtiyaç hasıl olduğunda da “Yandım anam” deyip çare ararız.
Neresinden başlayacağımı pek kestiremiyorum. Ama “bu kaçıncı ihanet” diyesim geldi. Saçma sapan, uyduruk Ermeni lobisinin yalanının arkasına takılıp sözde Ermeni soykırımı yalanına Almanya gibi bir devletin “evet” demesine okkalı cevap verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Değerli okurlarım, Binali Yıldırım’ın başbakan olmasının ardından Ulaştırma Bakanlığı dönemindeki yaşadıklarımızı ve gözlemlerimi geçen hafta bu sütunlardan size aktarmıştım. Lakin ağız dolusu küfür ve hakaretlere maruz kaldım. Umurumda mı? Hayır. Şimdi de yeni Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ile ilgili yazacağım. Hakaretler, umurumda mı? Hayır.
Defalarca yazdım Cumhuriyet tarihinin en başarılı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dır diye. Ve yine söylüyorum Ak Parti döneminin de şüphesiz en başarılı kabine üyesi de Binali Yıldırım’dır.
İnanırsınız ya da inanmazsınız. Türk Hava Yolları'nın gelişimi bir Türk olarak bizlerin egosunu okşarken bazı çevreleri ciddi şekilde rahatsız ediyor. Türk Hava Yolları, artık global bir oyuncu.
Duygulara tercüman olmak için yazılan bir yazı olacak bu haftaki düşüncelerimin satırlara yansıması. Son 12-13 yılın korkulanını yaşamamıza ramak kaldı. Bu sezon şirketlerin üzerine karabasan gibi çöken bir yıl olacak ve ciddi daralmalar yaşayacağız.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi çalışanlarının hemen hemen tamamına yakınının faydalandığı havacılık tazminatı, askeri hava trafik kontrolörlerinin de hak iddia etmesi ile yeni bir tartışmanın fitilinin ateşleneceği işaretini veriyor.
Değerli Airporthaber okurları; bu hafta iki değişik konuya değineceğim. Birisi THY Teknik A.Ş çalışanlarına yönelik yapılan son iyileştirme müjdesi diğeri ise İstanbul Yeni Havalimanı inşaatına dair gözlemleri olacak.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, YK başkanı olmasının birinci yılında THY'nin genel kurulu olması nedeniyle hem salona gelen hissedarların hem de dijital ortamda canlı olarak izleyen hissedarların karşısına çıktı. Peki, genel kurul süreci İlker Aycı için başarılı mı? Birlikte bir değerlendirelim.
Tam da THY'nin 4 Nisan'a kilitlendiğini yazdığım haftanın ilk gününe denk geldi TİS anlaşması. Detaylara baktığınızda, anlaşmanın en çarpıcı tarafı da 5 bin TL prim verilecek olması. Hal böyle olunca da akıllara teknik personele verilen bin TL geldi.
Dün, yani 27 Mart 2016 Pazar günü saat tam 12.20 sularında bir telefon aldım. Telefonun diğer ucundaki kişi "Ali Bey dün gece Temel Kotil köşk tarafından görevden alındı" dedi. İnanmadım ama içimdeki gazetecilik dürtüsü ile sağı-solu aradım. Netice! Bilinmemezlik.
Biz bu hainleri çok gördük. Gün geldi gözyaşımızı içimize akıttık gün geldi sel gibi çağladık. Ama asla yıkılmadık, yıkılmayacağız. Bir avuç hayvana ve destekçilerine de geçit vermeyeceğiz. Tarihin yeniden yazılması gerekiyor ise yeniden yazacağız.