SAW’ ın 14 aylık işi, 4 sene 5 ay sonra bitecekmiş. Bu işin uzamasının sorumlusunun işin ihalesini İstanbul havalimanını işleten IGA’ ya sunan SAW yöneticilerinin olduğunu düşünmek yanlış olur mu? Acaba, bu karar yöneticilerin koltuğu muhafaza etmekle makamdan şerefi ile ayrılmak arasında yaptıkları tercihin sonucu olabilir mi? Şimdi rahat mıdırlar acaba?
İnsanlığı bu denli yozlaştıran, insani değerleri törpüleyen menfaat denilen bir olgu ki bu duygu insanoğlunun tüm benliğini sarmış, yaşamın her kesitinde kişisel menfaate dayalı çirkin davranışların görülmesine neden oluyor. Herkesin işine yaradığın kadar iyisin bu hayatta sözünü doğrulayan hareket tarzına o kadar aşina olduk ki. Artık şaşırmıyoruz bile.
Kendisini Övgülere kaptırmış, yanlış bilgilerle yönlendirilmiş, çevresini aşağılayan, gücün yalnız kendisinde olduğunu sanan, öfkelerinin, tutkularının esiri olmuş bir lider veya üst düzey yönetici er veya geç kurum tarihinin çöplüğünde yerini alır. Gelişleri görkemli olan bu liderlerin gidişleri başı önünde olur. Onları, kim arar, kim sorar, kim özler?
Bir işi doğru yapmanın üç yolu vardır: Birincisi “ AKIL YÜRÜTEREK” ki en saygı değeridir. İkincisi “ BENZETEREK” ki en kolayıdır. Üçüncüsü “ TECRÜBEYLE” ki en acısıdır. Akıl yürüterek yapabilmek için konuyu çok iyi tanımak, bilmek gerek. Benzeterek yapmak için iyi örneklerin göz önünde olması şart. Tecrübeyle yapabilmek için ise o yönde çok yol yürümüş olmak lazım
İlk günden beri çalışanları şirketin tüm uygulamaları ile ilgili bilgilendiriyorlar. Kriz Komitesi şirketin konuya en hâkim elemanlarından kuruldu. Kurumun İki sözcüsü topluluğun yüzü en yıpranmamış, güvenilirlikleri en üst düzeyde olan insanları? Personel şirketin krize karşı kendilerini en üst düzeyde koruyacağına inanıyor. CEO öyle demişti ya ( ? )
İnsanlar içindeki karanlığı önce loşluğa sonra da aydınlığa çevirmenin ilk adımını kendisi atmalıdır. Bu bir mücadeledir. Bu güne kadar yenilmeyen kriz görülmedi. İçinizi aydınlatın. Zaferin büyüklüğü mücadelenin zorluğu ile ölçülür. Her şeyin normale döndüğünü görecek ve kazanacaksınız. Temennim hep sağlıkla kalmanız. Hepiniz için günler aydınlık olsun
İş yerindeki tepe yönetici şirket içi çatışmalara izin vermemeli ve kuruluş personeli arasında sizden bizden ayırımı yaşanmasına engel olmalıdır. Buna müsaade ettiği takdirde çatışmayı kim kazanır, kim kaybeder bilmem ama kurum mutlak ki yöneticisi ile birlikte kaybeden taraftadır. Bu zihniyet sonunda balçık çamura batar boğulur. Kurum ise her daim baki.
Çinlilerin her şeyi çakma. Ama Corona Orijinal çıktı. Ülkemizi, ailelerimizi, sistemimizi tarumar etti. Tüm dünyanınkini de tabii. Bu enkaz kaldırılırken Domuz Arabası görevini yapacak olan kuvvetli ülkeler diğerleri arasında ayırım yapar mı? Yaparlar. Bizim Virüs ne demiş? Ben gelip geçiciyim. İnsanlar içlerindeki mikroplara baksın. Esas tehlike onlarda
Kriz’ de çalışanlara genelde kötümser bir ruh hali hâkim olur. Buna rağmen bu dönem çalışanların iyi ve kötüyü paylaştığı, iş yeri, aidiyet duygusu, aile, dostluk kavramlarının tepe yaptığı bir süreçtir. Krizin sonlanmasını takiben kişiler bu süreçte eriştikleri yoğunlaşmış insani duyguları muhafaza eder. Dilerim ki artık BİZ sözü onlara daha anlamlı gelsin.
Airporthaber’ deki yorumları okursanız, torpil konusunda yazıda yer alan sözlerin ne denli doğru olduğunu anlamak kolaylaşıyor. Şirkette çalışma barışı hikâye olmuş. Adam kayırma konusunda yüksek lisans / doktora yapmış olan bu yöneticilerin tüm uygulamaları kaçınılmaz olarak bu başlık altında yorumlanıyor. Adamın adı çıkacağına canı çıksın demişler ya.
Türk Hava Yollarının bir dokümanında: söz konusu meslek gruplarında görev yapan çalışanların faaliyetlerinin değerlendirilmesi esnasında göz, kulak, beyin, duygusal stres, bedensel yorgunluk, dikkat, uyku, beslenme, solunum, öğrenme ve unutma gibi insanı insan yapan özellikleri de mutlak ve mutlak dikkate alınmalıdır der. Çok güzel, eksiksiz bir anlatım
Havayollarının organizasyon şemasına İç ve Dış Hazine Müdürü unvanı ile iki kutucuk koyarsanız, kriz döneminde hazine tamtakır kalıp sandıklarda sayılacak para kalmayınca o müdürlere de gerek kalmayacak. Şemada bu kutucuklardan 500 ila 600 adet gibi bulunduğunu düşünürseniz kriz sürecinde onların normal bir sayıya düşürülmesini kimse yadırgamayacaktır.
Bir havayolu yolcuya yönelik güzel bir davranışın anlatımını aşağıdaki not ile birleştirerek şirketin tüm personelinin görebileceği yerlere asmış. “ İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. Nasıl hizmet sunduğunuzu da unutabilirler. Ama. Ve bizi de ona göre değerlendirirler.
Şu anda çalışanlar şanslısınız yine de. Bizler senelerce görev yaptık aynı şirkette. Tepeler bize bu şekilde içtenlikle hiç seslenmemiş ve gönüllerimize bu tür sıcaklıkla sarılmamışlardı. Evet, onlar biz çalışanlara yazılı veya sözlü bu tür vaatte bulunmadan, yapmaya çalışmışlardı tüm bunları. Ellerinden geldiğince. İmkânlar el verdiğince. Müteşekkiriz.
Bazıları bu salgının birçok ülkenin sosyal politikalarını, sosyal koruma ve sağlık hizmetlerini yeniden gözden geçirmeye zorlayacağına ve de yarınların daha iyi olacağına inanıyor. İyi de yarın daha iyi olacaksa, bu gün neden iyi değil? Bu gün dünün yarını değil miydi? Sistemlerin değişmesi mümkün. Ya biz insanlar değişecek miyiz? Sonucu etkileyecek olan bu.
Corona konusu hep sütunlarda. Yazmayayım dedim ama öyle etkilenmişim ki kurduğum hayal bile Corona ile ilgili çıktı. Anlatacağım rüyamda da bir virüs var. Adı Corona değil. Onun gibi Mikroskobik değil. Birçoğumuzun tanıdığı çirkin bir bulaşıcı. İnsana benziyor. Ancak İnsan da değil. Kendilerine göz yumanlarla birlikte işyerinin kanını emen çirkin bir virüs.
Bütün dünyayı değiştirmene gerek yok, sadece kendini değiştir ve dünyayı değiştirmeye başlamış olacaksın. Çünkü sen dünyanın bir parçasısın. Tek bir insan bile değişse, bu değişim binlerce insana ulaşacak. Tamamen yeni bir insanlık türünün doğmasına sebep olacak bir hareketin tetikleyicisi olacaksın. Bu adımın tüm hayatı değiştirme potansiyeli var.( Osho )
Corana tüm yaşamımızı etkiledi. Sivil Havacılık sektörünü kötü durumda. Yolcu sayıları düştü. Tehdit altındaki noktalara uçuşlar iptal edildi. Uçaklar parka çekildi. Malum yerde yatan uçağın gideri daha fazla. Evet; bu dönemin reçeteleri çalışanların pek hoşuna gitmez. Acıdır. Ama yazılan ilaç doğruysa sonu selamet. Dönüşte işiniz sizi bekliyor olacaktır.
Ticari Havacılık işletmelerinde görev yapan uçuş işletmeden sorumlu yönetici personel ile eğitimden sorumlu Yönetici personelde aktif pilot olma şartı aranmayacak
Her ne kadar Sivil Havacılık Sektöründe üretilen hizmet tüm bir takım tarafından şekillendiriliyorsa da, uçuş emniyeti konusunda takımın bazı oyuncularının ön planda bulunması doğal. Zira uçakları bu ünitelerin çalışanları havada tutuyor. THY Teknik çalışanları ve Uçuş İşletme ünitesinin Pilotları. Bu çalışanlara THY’nin gözü gibi bakması gerek.
İş yerimizde bizleri yönetenlerin kararlarını beğenmediğimiz zaman "Top bir bende olsa da görseniz" deriz demesine ama nedense bize gelen her topa da ıska geçeriz. Korkudan mı bilmem. Bir de ne görelim. Top olduğu yerde hareketsiz duruyor. Meğer iş yaşamı zemininde oluşmasına hep birlikte neden olduğumuz o sipsivri engebelerden bir kaçı batmış topa. Patlatmış.
Yöneticileriniz Sn. Temel Aksoy’un aşağıdaki yazısını eminim ki okumayacaklardır. O zaman neden mi yayımlıyorum? Şüphesiz ki sizlerden üç, beş, on, on beş vb. çalışan ileride sektör şirketlerde üst yönetici olacaktır. Dilerim ki; yazıda dile getirilen hususlar aklınızda kalsın. Yönettiğiniz iş yerinde mutlu insanlarla çalışın. Mutlu edin ve siz de mutlu olun.
Siz tüm ailelerimize kıydınız ama bizler yine de dileriz ki hayatınızın en sevgili varlığı olan çocuklarınızın yaşam boyu ayaklarına taş değmesin. Onlar için en kötü dileğimiz ” İŞ YAŞAMINDA SİZİN KARAKTERİNİZDE AMİRLERİ OLSUN.” Bizlere yaşattıklarınızın benzerleri ile karşılaşmaları halinde kahrolacak bizi anne ve babalarımızı daha iyi anlayacaksınız
Bazı insanlar var. Aynen ucuz çamaşır suyu gibidirler. Ne yıkarsan yıka kumaşını yıpratmaktan başka hiçbir şeye yaramazlar. Gerek normal gerekse iş yaşamımızda tüm dengelerin bozulmasının nedeni, işte bu tür insanlar. Ve maalesef ki çoğunluktalar. Tanrının İnsanlar ile ilgili hükmünü öldükten sonra vermesi bile bu türe bir şey anlatmıyor. Yazık. Çok çok yazık
Japonların deprem sonrası çalışabilir durumdaki marketlerde tek sıra olmaları ve de başkalarının da ihtiyaçlarını sağlayabilmeleri için çok çok kısıntılı alış veriş yapmaları eğitim ve ahlak konusu. Bizlere önce bu hasleti aşılamak gerek. Cumhurbaşkanlığımız bir Deprem Bakanlığı kursa, bu konuda deneyimli bir Japon’u hükümette görevlendirir mi dersiniz?