2017’de, Okul Müdürlerinin seçileceği bir " Sözlü Mülakat " yapılacaktı. Mülakat öncesi Türk Eğitim Sen’e torpillilerin isimleri ile alacakları puanların yazılı olduğu bir liste ulaştı el altından ve Sendika listeyi notere tasdik ettirildi. Mülakat sonucu mu? Listede isimleri yazılı adaylar hizalarında belirtilen puanlarla mülakatı kazandılar? Şaka gibi
Önce hangi ülkenin hangi Havalimanlarına hangi devlet büyüklerinin isimlerinin neden verilmiş olduğuna göz atmakta fayda var. Dünyadaki havalimanlarının sayısı kırk binli rakamlarla ifade ediliyor. Bunlar için de Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Asya ve Pasifikteki Uluslararası havalimanlarına baktım. Onlar ne düşünmüş? Bizler ne düşünüyoruz?
Siz bakmayın, Damat Ferit Paşa işten kendine pay çıkartıyor. Bu tayinin Ankara’nın tepeleri ile ilgisi yok gibi. Yanlışı başkent tepelerine mal etmek yöneticiler açısından rahatlatıcı. Tüm zorluğu; çalışanın yüzüne bakarak; emir aldık yapacak bir şey yok demek ve çaresizliği ifade edercesine, tek başına yetkili olsaydım, diyerek derin bir iç çekmek. Yerseniz.
Bu gün THY’ da yetişip tepelere çıkmış olan kaç üst yöneticiniz var? Dün var mıydı? Bu insan, şirkette bir yerlere bu şekilde yükselen ilk ve tek kişi mi? Japonlar “ FİRMA ÇALIŞANLARI İLE ÖZDEŞTİR ” diyor. Eğer, THY yönetici ve çalışanlarından biri özdeş olma konusunda diğerini reddetmek isterse, buyursun lütfen. Her iki tarafında bu konuda sessiz kalacağına eminim.
Yeni yılı sektöre dokunmadan, kimseyi kızdırmadan karşılayalım istedim. Bunun en kestirme yolu ise eski anıları tazelemek. Belki sizlerin de hoşunuza gider. Kim bilir? Evet; her dönemde, her iş yerinde iyi veya kötü birçok anı depolanır çalışanların hafızalarında. Bu gün yalnız iyilerini anımsamak gerekir ki, 2018’ de hep aynı iyilik ve güzelliklerle geçsin.
Güven, ince bir çizgi. O çizgiyi kalınlaştıran ve de kaybolmasını engelleyen tek şey, bu duygunun karşılıklı hissediliyor olması. Personeliniz size ne kadar güveniyor? İş yerinizde mevcut güven seviyesini geliştirmek için gayret içinde misiniz? Tabii ki sizin çalışanlarınıza duyduğunuz güveni de aynı şekilde sorgulamak gerek. Güveninizi hak ediyorlar mı?
Senelerce birbirinin ayağını kaydırmak için açık açık mücadele edenlerin, çalışanların dava arkadaşı olmalarını sağlaması mümkün değil. Her dönemde THY kadrosu süratle X taraftarları ve Y gönüllüleri olarak bölünür. Z görüşü benimseyen eskilerle birlikte oldu mu size 3 ayrı grup. Gel de Uyum sağla. İşte seneler böyle geçti. İşin içinden çıkabilen olmadı.
Otelciler ve Acenteler Turizmin içinde olmalarından ötürü değerlendirmeyi bizden iyi yapar. Onlar Ümitliler. Gönlüm onların ifadelerinin doğru olduğuna inanıyor. Önümüzdeki yıllarda hem ülkemiz turizmi büyük adımlar atsın, hem de IGA büyüklüğüne yakışır miktarda yolcu ile dolsun ve bizlerde dünyanın en büyük havalimanı Türkiye’mizde diyelim. İnşallah.
Bazı krizler ansızın çıkar ortaya. Bazıları ise bağıra bağıra gelir. Uyararak; haftaya falan gün geliyorum diyerek adeta randevu verip geleni ise yeni gördük. Bu tür ilgiliye detay hazırlık yapma zamanı tanır. YA YAPMAZLARSA? Kriz noktalanınca sonuç ilgili kuruluşun amacına hizmet eder gibi görünse bile aldatıcıdır. Böyle lehte bir sonlanma hiç yaşanmadı
Etik ve İtibar Derneğine bir sual: Sektör Yöneticilerimizin şirket içi davranışlarının etiğe uygun değil. Sizlerin anlatımında buna değinen bir nokta görmedim. Acaba, sistem kurgunuzda bir eksiklik olabilir mi? Şirkette çalışanlara etik açıdan bu denli uyumsuzluk sergileyenler kamu ihalelerinde veya diğer risk konularında dürüst davranacaklar. Öyle mi?
Sn. THY’nin tepeleri; suçu mahkemece onanmış bir vekilinize acaba nasıl bir ceza verdiniz? Bizim suçlumuz iyidir mi dediniz? Vekil yöneticinizin işlediği bu suça iştirakle, onun kötü niyetine alet (?) olarak iş akdini feshettiğiniz eski çalışanınızın kazanılmış hakkı olan pass biletleri neden vermezsiniz? Mağdur nasılsa takip etmez diye mi düşündünüz? Ne iş?
İST. Grand Airport 2018’ de bu güne kadar ilk kez ( tek defada ) yapılacak en büyük istihdamla hizmete girecek. İGA bu istihdamı nereden sağlayacak? Sektörden Tabii ki. Sektörün diğer şirketleri çalışanlarını nasıl elde tutacak? Onları mutlu ederek. Peki; bunu nasıl yapacaklar? Teşekkürlerini sunarak maaşlarını tatminkâr üstü bir oranda artırarak. Çözüm bu.
İşçinin cebine yazıdakilerden başka bir el daha girer mi? Denemeyin boşuna.. Zira İşçiler kendi güvenlikleri için dar kesim pantolon giymekte buldular çareyi. Darlıktan; ne yan ne de arka ceplerine bir elin daha girmesi mümkün değil. Ha, yazıda bir cepleri zaten hepten delik demiştik. Sakın kimse işçimizin o cebine de elini sokmaya kalkmasın. Benden söylemesi.
Evet; bizler göremeyiz ama belki torunlarımız görür. İşverenlerin “ Yahu bunu işten çıkartırsak yerine adam çok zor buluruz dediklerini. Ülkemizde işsizliğin makul seviyelere düştüğünü ve de çalışanların kıymetinin anlaşıldığını ve onların vasıf ve deneyimlerine önem verildiğini. Evet, Dua edelim ki, bu günü gösteren Allah, o günleri de göstersin. İnşallah.
Aşağıda Sn Ahmet Hakan’ın bir yazısını göreceksiniz. Bu yazıyı köşeme almamın hiçbir politik tarafı yok. Kaldı ki yazıda konu edilen Sn. Belediye Başkanı sempati duyduğum biri de değil. Sn. Hakanın yazısında konu edilen insanların tutumları yazımda anlatmak istediğimle çakışıyor. Kime karşı yapılırsa yapılsın insanların bu tutumunu mazur görmek mümkün değil
Seçimin favorisi olan Hava-İş Yönetim Ekibi THY çalışanlarının yazıdaki standart beklentilerini karşılamaz ise üyeler bir gün siyasi görüşleri ile sendikal beklentilerini ayrı ayrı değerlendirmemelerinin ne denli büyük bir hata olduğunu anlar ve takip eden ilk seçimde Sn. Topçunun kulaklarını çınlatırlar. Kaçınılmaz son budur. Sonuç: Kendi düşen ağlamaz.
Dünya, ülkeler ve şirketler neden bu durumda? Eğer biz anlatılan gibiysek ve de bu topluluklarda biz insanlar etkin isek oraların nasıl olmasını beklersiniz? Ülkenin durumundan ya da sektör şirketlerinden neden şikâyet ediyoruz ki? Oralar da sen ben ve diğerleri çalışmıyor muyuz? Peki; bu gidişat düzelir mi? Düzelebilir. Tabii önce biz insanlar düzelebilirsek
THY Yönetim Kurulu Başkanı Havayolunun Çin’e bakışını anlattı. Ülkede Çin’ e yönelik bir kıvılcımın yakıldığı mutlak. Bu kıvılcım sönmemeli. Türk Turizminin Rus ve Alman boyunduruğundan da çıkması gerek. Türkiye’nin Çinlileri cezbedecek olan değerlerini belirlemek ve bu argümanlar üzerinde düzenlenecek kampanyalarla ülkemizi tanıtmak iyi bir adım olur.
Sütten ağzı yananlar yoğurdu üfleyerek yermiş. Ya sütün sıcaklığını unutmuşlar ise? İnşallah bu kez Ticaretin olmaz ise olmaz kuralını “ İhtiyatlı Olmayı “ göz ardı etmezler. THY’ nın eğitim adımını alkışlayasım geliyor. Yapamıyorum ( ? ) Yine de sonsuz başarı, dileğimdir. Ölümünden yüz yıl sonra saygı ile anılan ve fikirlerinin peşinden gidilen büyük insan kim?
Bu yazı zarfının üzerine adres yazılmadan postaya verilen bir mektup gibi. Cehalet olgusu dışında hiçbir kişi, kurum kastedilmiyor bu satırlarında. Metinde kendisini bulan olur mu? Zannetmem. Zira bu tarife uyanlar eminim ki kendine yakıştırmayacaktır. İtiraf etmek ise medeni cesaret, ister. Yine de herkes açık söyleyemese de kendini ve ne olduğunu iyi bilir.
Düşünün tüm iş yaşamınızda yanınızda çalışan hiç kimseye güvenmemek gibi bir ruhsal dengesizliğin içindesiniz. Herkese, birlikte çalıştığınız herkesin yaptıkları her işe kuşku ile yaklaşacaksınız. Belki de daha ileri gidip herkesin sizi aldatmak için seferber olduğunu düşüneceksiniz. Sizce sektörümüzde bu tarife uyan kimse var mı? Hele bir bakın sağa sola.
Bayram Tatilinde İlk Tercihlerimizden Biri Yunan Adaları Olmuş. Bayramda Midilliye Giden Türk Sayısında % 214 Sakız Adasında Gidenlerde İse % 217 Artış Var. Tatilcilerimiz Yunan Esnafını İhya Ettiler. Türk Halkı Yunanlıların Ege Adalarında Hükümranlık Kurmak Amacı İle Yaptıkları Cambazlıklara “Kabul Edilemez” Derken İşte Böyle Sert Bir Cevap Vermiş Oldu (?)
Bu sıkıntının salt kaynaklandığını düşünmeyin. Bizlerle, sizlerle aynı seviyede çalışıp düşünme organları işlevini yitirmiş olan çalışanlar da var. Hem de hayli fazlalar. Allahtan bunlar çalışanlar ile ilgili karar verme seviyesinde değiller. Ancak asıl görevleri yöneticileri diğerlerine karşı menfi yönden etkilemek için uğraşıp, saçmalayıp, didinmek.
O gün THY ile AYT/IST uçmak üzere uzun süre uçakta bekletilen bir yolcu iki gün sonra başka bir havayolu ile AYT döndü. Bu senin umurunda mı acaba? Sen kim, siyaset kim? Bırak partiyi purtiyi. Memur olduğunu hatırla. Yolcuya edebinle hizmet etmeye mecbursun. Şimdi THY için var gibi yoksun ama “ mahlûk ve terbiyesiz ” diye isimlendirdiğin o yolcular yoksa sen hiç yoksun.
Evet, çalışanlar yöneticilerinden mutlu değil. Şirkette işe giriş süreci sorunlu. İyi değerlendirme yapılamıyor. Gelişi güzel yapılan kabuller iyi bir çalışan kadrosu oluşturulmasına engel. Çalışanların şikâyetçi olduğu yöneticiler işte bu personel arasından seçiliyor. Takdir yetkisini elinde tutanlar ise mevcudun iyisini seçme konusunda özürlü