İnsanlar konuya aynı pencereden bakamıyorlarsa, alınan sonuçların da farklı değerlendirilmesi kaçınılmaz. Yaşadığımız aynen budur. Söz söylemek irfan ister, anlamak ise insan. Şükür İnsanız ama yine de anlayamıyoruz. Zorluyoruz kendimizi. Geneli kapsamayan, kişilere özgü uygulamaların izahı ne kadar insani olsa da mantık ve vicdan süzgecimize takılıyor
Kin ve Öfke kontrolünün amacı: saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresine zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade becerisi kazanması. Kardeşlerimizde saldıranlık şiddet, çevreye zarar vermek yok. Yalnız duygularını kendilerine, davalarına fayda sağlamayacak tarzda ifade ediyorlar, Bu tarz da haklılıklarını anlatmıyor.
AİR İNDİA AYCIDAN VAZGEÇER Mİ (?): PERFORMANS YETERSİZLİĞİ, İŞLETMESEL GEREKLİLİK, VERİMSİZLİK, AİR İNDİA’ NIN GÜVENLİK VE ÇIKARINA TERS DÜŞECEK HER TÜRLÜ MUHTEMEL DAVRANIŞLAR KAPSAMINDA EKİP KURMA ÇALIŞMALARI AŞAMASINDA FETÖ’NÜN AİR İNDİA’DA YAPILANMASINA MÜZAHİR OLMA İHTİMALİ (?) AYCI BUYSA VAZGEÇERLER. O, BU NEDENLERDEN ÖTÜRÜ 211 KİŞİDEN VAZGEÇMEDİ Mİ?
İnandığım tüm değerler bana der ki, haklı dahi olsan bir insanı ezme ama haksızlığın hiçbir türlüsüne karşın susma ya da sessiz kalma. İşte ben tüm bu inandığım bu değerler uğruna kişilere haksızlık yapan insan görünümlü canlılara karşı çıkıyorum. Bir insan bir insanı anlamak için elbette aynı haksızlığa uğramak ya da aynı sorunlarla mücadele etmek zorunda değil.
Dört çeşit beklenti var. 1- Beklenti vardır ve gerçekleşir. 2- Beklenti yoktur Nötr kalır. 3-Beklenti vardır gerçekleşmez. 4-Beklenti yoktur ama bir mucize ile mutlu olursunuz. Siz mucize beklemeyin. Tepedeki dürüst ve adil ise alttakiler ona mecbur uyacaktır. Alt yapı tamam ve sağlamdır. Yalnız bu sağlanabilse bile beklentilerin büyük bir kısmı gerçek olur.
Yönetimlerin devamlılığı şart. THY’ de aynı siyasi parti döneminde sahne alan yönetimler birbirinin devamıdır. Bu sözü yanlış anlamamak gerekir. Devamlılık halefin doğru uygulamalarını sürdürmekle sınırlı olmalıdır. Giden yönetimin hatalarını sürdürmek, bağlı olunan sisteme, kuruma ve çalışanlarına ihanettir. Prof. Bolat ihanete niyetli değil gibi.
Bir ülkenin uygarlığının gerçek ölçüsü ne nüfusun çokluğu ne kentlerin büyüklüğü ile binaların yüksekliği, ne de üretimin bolluğudur. Gerçek ölçü, ülkenin yetiştirdiği insanların nitelikleridir. Bazılarına bakarsınız egolarından arınınca geriye hiçbir şey kalmayacak gibi zayıf görünürler. Fakir biri, sahip olduğu tek şey para dersiniz kendi kendinize.
Reklam yolu ile insanları yanıltmak neden suç? Kanunlar neden var? Demek ki bunu yapanlar var. İyi tanıtım, etkili reklam bir an için göze batmak değil akılda kalmak. Akıl ise her şeyi olduğu gibi doğru görmek. Söz konusu ölçümün sonuçlarına bakınca değerlendirme kuruluşlarının bu konuda birlikte çalışmalarının gerektiği açık. Hedef, tek liste, tek sonuç.
Ehliyetleri ile yüksek makam kazananlara gıpta ederim. Kazandıkları makamdan dolayı değil, ehliyetlerinden dolayı demiş bir düşünür.
Baktım da bu yöneticinin hangi ehliyetine gıpta edeceğimi çözemedim. Yalanlarına, İnsanları amatörce işten atmasına, yoksa kötü orkestra şefliğine mi?
En iyisi belki bize de bir makam bahşeder diyerek patronuna gıpta etmek.
Yaptığınız yanlışlardan sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Farkında değilsiniz, Uçak kalktı. Koşuyor pistte. Kopun artık bu şirketten. Kendinizi hatalarınızın sonuçlarını yaşamaktan kurtarın. Çalışanları da kendinizden. Siz THY’ nin yaşadığı bir pişmanlıksınız. Filmi geri sarıp seyredin. Hatırlayın
Sendikacılığın en büyük engeli grev hakkının olmaması. Allah'tan bu kez konunun en önemli kısmı 3-4 günde halledildi de konu uyuşmazlık safhasına gitmedi ve TİS'in ana maddesi sözleşmenin tam olarak bağıtlanması beklenmeden ilan edildi. Ve de iyi yapıldı. Özel durumlarda kamuoyunun konuyu benimsemesi büyük önem arz eder. Kabulü kolaylaştırır ve süratlendirir.
4253 TL’ nin satın alma gücünün korunabilmesi için 2022’ nin ilk 6 ayı boyunca enflasyonun doğru takibi ile sonuca uygun bir iyileştirmenin 4253 TL’ye ilave edilerek işçiye ödeneceğine ilişkin bir madde AÜTK tutanağına yazılıp duyurulsaydı güzel olurdu. Bu çalışanın yitirdiği güveni kısmen tesis edecek bir vaat, iktidar için ise bir seçim yatırımı olabilirdi.
Evet, önce doğruyu bilmek gerek, doğru bulunursa yanlış da haliyle bilinir. Ama önce yanlış bilinirse o noktadan yola çıkıp doğruya ulaşmak zordur. İnsanlara zararlı olacağını ve de yapman gereken işin seçeneklerinden hangisi nin doğru olduğunu bilmene rağmen yanlışı uygularsan, kötü bir olay vukuunda çok ağlarsın. Ama ağlamak seni teselli etmez. Uyku tutmaz
Diğer faktörlerin yanında muhtemel bir seçim asgari ücret ile diğer ücretlerin takdirinde müspet etken oluşturur mu? Şüphesiz evet. Hele İşverenlerimiz de biraz daha az kazanmaya veya bu takdirden oluşacak olan kayıplarını bu güne kadar kazandıklarına sayılmasına rıza gösterirlerse. Çalışan mutluluğu = Motivasyon + Verimli çalışma + Mutlu Müşteri = KAR demek
Yaşamda insanoğlu menfaati için, HAK VE HUKUK kavramını sıklıkla zedeleyen hareketlerde bulunuyor. Sitemde mevcut olan Dalkavuk ve de Soytarılar da bu oluşumun önemli bir parçası. Bir toplumda birilerinin menfaatine olan bir olgu, çoğu zaman diğerlerinin hak kaybına yol açar ki şirketlerde kişilerin birbirine duyduğu nefret duyguları işte böyle doğuyor.
Hata yapmak insanın yaradılışında var. Yapılan hatadan geri dönmek ise erdemli insanlara özgü bir meziyet. İnsanın öncelikle hata veya yanlışını kabul etmesi, inatla onu kökleştirmemesi ve düzeltmek için uygun adımları dikkatle atması önemli. İnsanları hatalarında ısrar etme veya yanlışından dönme çabalarına göre değerlendirmek daha gerçekçi bir davranış.
Yalandan kim ölmüş demeyin. Güven Ölür, Bağlılık ölür, Dostluk ölür. Her İnsan seçiminde özgürdür. Ancak her seçimin bir bedeli vardır. Hayatınız boyunca bir kurban olmak zorunda değilsiniz. Bu anda ne olduğunuz, geçmişteki seçimlerinizin bir sonucudur. Ne olacağınız ise bundan sonra yapacağınız seçimlere bağlıdır.
İlk THY günlerinde, Cem Kozlu.” İşinizi sizin kadar bilmiyorum. Ama süratle öğreneceğim. Bu sürede YK’ dan ve Gn. Md. den onay aldım sözünü bir savunma olarak kabul etmem. Eğer konu şirket zararına ise YK / Gn. Md yanıltılmıştır. Talep eden yönetici de onaylayanla birlikte müteselsil sorumluluğa sahiptir. Aklınızdan çıkartmayın demişti. Hiç unutmadık bu ikazı.
THY çalışanlarının durumunu anlamak için çarşı pazara gitmeye gerek yok. Medyada tüm bilgi mevcut. Bizi ilgilendirmeyen şeyleri okumama huyumuz var. Belki duymamışlardır. Bu pahalılığın Sn. Aycı’nın hanesini sarsacak boyuta ulaşması imkânsız. Sn. Aycı, siz hep yükseklerde kalın. Huzurlu (?) yaşayın Aşağılara bakmayın. Maazallah başınız dönerse. Üzülürüz
Depresyon ve yılgınlığın yoğun olduğu bu süreçte, uyumsuzluk ve dertleri yenmenin, hayata direnmenin, hep beraber gülümseyebilmenin reçetesi kavga etmek değil diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurabilmek. DSÖ’nün verilerine göre dünyada yaklaşık 450 Milyon Depresyonlu insan var. Yılda kaç milyon kişi iş göremeyecek kadar ağır depresyon altında yaşıyor?
Kurulun çalışması doğru bir uygulama. Ancak kurul üyelerinin seçiminde tepedekilerin söz hakkının tarafsızlık ilkesini mutlak zedeleyeceğine inanıyor herkes. Bu güne kadar THY yönetimin üzerine düşen en büyük gölgelerden biri istihdamın geneli ile ilgili olarak uygulanan değerlendirme kıstaslarının belirlenme şekli. Bu konuda çoğunluk hemfikir.
Sn. Mesut Varlık diyor ki, “ Çıldırmak bazen iyidir. İnsana kendisini hatırlatır. Çıldırmanın ardından, nasıl bir insan olduğumuzla yüzleşiriz ” Tabii ki bu kurumlar için de geçerlidir. Ve de benim görüşüme göre THY Hava-İş’i de çıldırmayı becermiş ki geçen haftaki sendika duyurusu kaleme alındı. Geç oldu ama bence Sendikanın çıldırması iyi oldu. Kendine geldi
Farklı güç kaynaklarının bileşimi ile çalışan Hibrit motorlar bir çevre dostu olması yanında araçların işletme, kullanım maliyetlerini düşürmek amacı ile yapıldı. Dünya petrol piyasasındaki yükseliş insanları bu yönde çalışmaya itmişti. Daha sonra insanoğlu Hibrit tekniğini çalışma yaşamı, eğitim, sağlık, teknoloji vb. konularda da kullanmaya başladı.
Şimdi THY’ nin bazı insanları belirtilen tür bir tehdidin vuku bulmadığını söyleyecekler. Ancak bunu yaşadıklarını ifade edecek insanlar da var. Söyleyemezler o başka. Nedeni Aynı Korku. Yönetimlerde bu tazı benimseyenler hayli fazla. En yaygın olan yönetim şekli, maalesef en kötü olanı. Korku Yönetimi. İşsizlik o gün korkulacak boyuttaydı. Bu gün de öyle.